Uyuyan milletler, ya ölür ya da köle olarak uyanır.
MKA🍁
Günümüz - İstanbul Adalet Sarayı
'Her hâlde dünyada bir hak vardır. Ve hak kuvvetin üstündedir.'
Elimdeki kitaptan okuduğum son cümleydi. Ne kadar da doğru söylemişti Atatürk.
Ben de zaten yıllarca bunun için mücadele etmemiş miydim ? Kuvvetin değil, hukukun üstünlüğünü gözetmek değil miydi amacım ?
Başardım mı ?
Belki...
O sırada odamın kapısı tıklatıldı. "Gir."dedim oturduğum sandalyede dikleşerek.
Kapının açılmasıyla birlikte içeri kalemim Salih girdi. "Savcım, Başsavcısı sizi odasına bekliyor."dedi. Kolumdaki anneanne yadigarı, kayışı eski olan saatime baktım, 11.00'dı.
Derin bir nefes alıp, "Geliyorum Salih, sağol."dedim.
Salih, "Tabi savcım."deyip çıktı. Ayağa kalkıp sol tarafımdaki aynanın önüne geçtim. Üzerimdeki siyah resmi duran kıyafetimi düzelip, şimdiden dağılmaya başlayan koyu kahve dalgalı saçlarıma yeniden ufak bir şekil verdim.
Ben Cumhuriyet Savcısı Halide Karakan. Kendi ayakları üzerinde duran, geçmişine çelme takan Halide.
Ardımda bıraktığım ama önümde kazandığım çok şey vardı.
Kara bir ip vardı beni geçmişe bağlayan, onu kestiğimde anladım yaşamak neymiş. Kadın olmak neymiş.
İnadına siyah'a, beyaz dedim. İnadına karanlıktan aydınlığa çıktım. Üzerime sıçratmak istedikleri ne varsa hepsini silkeledim.
Biri hariç...
Aynanın önünden uzaklaşıp odadan çıktım. Koridor bu saatte bile kalabalıktı.
Adalet bekleyen ne çok insan vardı.
Biraz ilerleyip sağa döndüm. Başsavcının odasının kapısını çalıp içerden gelecek olan sesi bekledim. Başsavcının, "Gir." demesiyle açıp girdim.
Başsavcı masasında oturmuş önündeki dosyaları inceliyordu. Ellili yaşlarda babacan biriydi Ender Başsavcı.
Eliyle karşısındaki deri koltukları işaret ederek, "Gel Halide, otur şöyle.". Gösterdiği yere, tam karşısına oturdum.
Direkt konuya girmek istediğimden, "Buyrun Başsavcım, beni istemişsiniz ?"dedim. "Bir sorun mu var ?"diye de ekledim.
Derin bir nefes alarak konuşmasına başladı. "Seni severim Halide bilirsin."dedi ilk önce. Endişelenmeli miydim acaba ? "Dört yıldır bizimlesin ve senden çok memnunum. Azmin taktire şayan. Geçmişin ve soyadın beni ilgilendirmiyor. Senin adının temiz olduğunu biliyorum, o yüzden içim rahat. Sen bir Cumhuriyet Savcısı, Halide Mahi Karakan olarak bize çok şey kattın. Şimdi bu başarını yeni görevinde de göstermeni isteyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİLAHLARIN ARDINDA ADALETİN İZİNDE
Adventure"Neden Siyah Kuğu ?" "Eski zamanlarda tüm kuğuların beyaz olduğuna dair bir düşünce varmış. Bu sebeple, "Siyah Kuğu" imkansızlığı temsil ediyor ve "olmayan" anlamında bir ifade olarak kullanılıyormuş. Günümüzde, olması neredeyse ihtimal dışı olan du...