"HAHAHAH"
"Bende ajanım"
Diye dalga geçiyordu Demir söylediğimi şaka sanarak. Başımı öne eydim 'keşke şaka olsa' Der gibi.
"Deniz hadi söyle söyleyeceğini bak benimde sana söylemem gerekenler var-""Demir gerçekten polisim."
Derken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Demir bana kaşları çatık ve hiç birşey anlamamış bir ifadeyle bakarken titrek sesimle konuşmaya devam ettim.
"Demir bak.. sana yalan söylediğim için çok özür dilerim sana her şeyi anlatacağım.."
Dedim Demirin elini tutarken.
"Demir ben polisim.. ve seni yakalamak için yaptığımız başka bir operasyonda yanlış bir haraket yaptığım için uzaklaştırma aldım..
Ama.. sana babam hakkında söylediklerimi hatırlıyorsundur. Onu yakalamak için polisliğe geri dönem gerekiyordu.. Ve bende..."Derken Demir elini elimden çekti hızlı bir şekilde. Ağlamama ramak kalmıştı, dolu gözlerle Demire baktım o ise bana hayal kırıklığı içinde bakıyordu.
"B-beni yakalamak içinmi geldin sen? O polis baskını falan sen mi yaptın? Karşılaşmamız bile bir oyunmuydu!"
Diye bağırdı Demir,
"Demir bak evet ama sonra pişman oldum ve sadece seninle olmak istoyo-" Diyerek Demire yaklaştığında
"Yaklaşma bana!"
Diyerek ayağa kalktı ve arkasına bile bakmadan ilerlemeye başladı.
"Demir dur lütfen!"
Derken peşinden koşuyordum ve göz yaşlarım yanaklarımdan akıp gidiyordu..Demir hızlı bir şekilde arabaya bildiğinde bende peşinden gidip aynı hızla yan koltuğa oturdum onu kaybetmekten korkuyordum.
"Demir bak özür dilerim ama lütfen dinle beni!" Diye bağırıyordum göz yaşları içerisinde.
"Deniz in arabadan!"
"Hayır seni kaybedemem!"
"Deniz in!"
"İnmiyeceğim!"
"Peki"
Arabayı çalıştırıp büyük bir süratle ilerlemeye başladık. Araba fazla hızlıydı bütün sinirini arabadan çıkarıyordu sanki.."BEN SANA İNANDİM VE GÜVENDİM!"
Diye içini dökmeye başladı Demir
"Özür dilerim ama gerçekten çok pişmanım"
"YA BEN SANA SALAK GİBİ ÇIKMA TEKLİFİ EDECEKTİM!"
Ne?
"BİDE ÖĞRENDİKLERİME BAK!"
Derken araba çok daha hızlandı ve bu hız çok fazlaydı.
"Demir konuşabiliriz yavaşlamasın"
"ZATEN O TANIŞMA BİLE SAÇMAYDI"
"Demir lütfen yavaşla biraz!"
"BEN NASIL İNANDIM SANA? SUNDUĞUN TEKLİF BİLE SAÇMAYDI!"
"DEMİR DUR!" Diye büyük bir çığlık attım ama Demir asla yavaşlamıyordu bir orman yolundaydık ve her yer çok karanlıktı araba farının ışığı dışında ışık yoktu.
"YA BEN SENİ ÖPTÜM BEN SANA İÇİMİ ACTIM-"
Derken bir araba olduğum taraftan bize doğru gelirken
"DEMİR" diye büyük bir çığlık attım.
Demir bana doğru edildiğinde ondan önce davrandım ve Demirin büyük bedeninin üzerine kapandım. Sanki bir kalkan oluşturup onu korumak ister gibi...Sonrası ise arabanın bize çarpması,vücuduma giren camlar,Demirin adımı sayıklayan çığlıkları ve gözlerimin kararması..
(Yazarın anlatımıyla)
Bazen hayat beklediğimiz gibi gitmeyebilir. Hatta her şey başladığı yerden bile bitebilir..
Ama bizimkiler savaşçıdır bu hikayeyi kolay kolay bitirmez.
Fakat şunu unutmayın;her Savaşçının vücudunda savaşın izleri vardır..Şu an bizim savaşçılarımız harabe olmuş bir arabada bir arada kanlar içinde yatıyor..
Deniz Demirin üzerine kapanmış zarar görmesin diye. Denizin kollarına ve sırtına giren onlarca cam parçası bile isyan ediyor o savaşçıyı yaraladıkları için. Demirin aldığı küçük ve derin yaralar üzülüyüyor sanki bu savaşçının haline. Ama ikiside hâla yanyana hâla Demir Deniz'i korumak istiyor ama Deniz Demir'i çoktan korudu..Demir kıpırdanmaya başladı. Başında ve vücudunda büyük bir acı ve ağrı vardı. Demir bedeninin üzerindeki baygın yada ölmüş Denize baktığı gibi yarı baygınlıktan çıkıp ayılıyor. Hiç bir acısı,ağrısı umrunda bile değil Demirin morarmış gözleri,kanayan burnu ve kaşı ve bacağına giren minik cam parçalarının açtığı minik yaralar umrunda değil işte.
Deniz'inin sırtındaki camlar, neresi kanadığını bile tahmin edemediğimiz kadar kanlı olan yüzü çok daha umrunda. Demirin
"Deniz!" Diye bağırışalrı kulaklarda yankılanırken Demir hayatında ilk kez bilinçli bir şekilde ağladı. Küçükken ağlamıştır belki ama bu ağlamak bam başkaydı.. Demir can acısına falan ağlamıyordu, Demir onu korumak isterken yaralanan sevdiğine ağlıyordu. Arabada her yer cam kırıkları içerisindeydi hemen burdan çıkmaları gerekti.
"Dayan sevgilim" dedi Denizin kanlar içindeki yanağını okşarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KABUĞU
Fiksi Remaja"Bir de, gözlerin.." "Ne olmuş gözlerime?" "Denizi içine hapsetmiş gibi." "Hiç bir denizi hiç bir yere kolay kolay kimse hapsedemez." "Ama sen hapsetmişsin."