Sevgili okurlarım:)
Öncelikle bu benim yayımladığım ilk kitabım kusurlarım olabilir bunun için sizden özür diliyorum ve keyifli okumalar ✨
Başlama tarihinizi buraya alabilir miyim 🦋---->
Bölüm sınırı şimdilik yoktur.
Medya: Gamze ve Selin
.
.
.
Gamze'denGüneşin ilk ışıkları ile açtım gözlerimi. Bugün üzerim de ayrı bir heyecan ve korku vardı.
Bu evde tek başıma yaşıyordum. Yani çoğunlukla. Bir abim vardı işi nedeniyle eve pek gelmezdi. Hatta hiç gelmezdi desem yeridir.
Her neyse asıl konumuza gelelim. Ben artık bir öğretmen sayılırdım. Yarın mezuniyet balom vardı ve kahvaltı yapıp Selin ile alış veriş yapmayı planlıyorduk.
Yatağımdan kalkıp lavaboya gittim. İlk önce yüzümü güzelce sabunlayarak yıkadım sonrasın da ise dişlerimi fırçalayıp saçımı taradım derken telefonum çaldı.
(Telefon görüşmesi)
Gamze: Aloo
Selin: Nabersin Gamzemm
Gamze: iyi kuzum hazırlanıyorum sen
Selin: iyiyim birtanem ya ben diyorum ki kahvaltı yapmadıysan gel beraber yapalım he olur mu lütfen olsun lütfen
Gamze: tamam tamam birazdan çıkıyorum
Selin: Kapıdayım
Gamze: Tamam hadi görüşürüz
Selin: bayyy
Selinin aramasıyla zaten havalar artık sıcak olmaya başladığı için hızlıca beyaz bir crop ve çok da kısa olmayan krem rengi bir şort giymiştim saçımı da açık bırakmıştım.
Hızla evin anahtarını ve çantamı alıp aşağıya indim.
"Günaydınnnnn"
"Günaydın Gamzem günaydın da ne bu neşe"
"Selin soruyor musun cidden yarın mezun oluyoruz kızım öğretmen olucaz minnak minnak çocuklara birşeyler öğreticez"
"ahahaha alemsin Gamze ya tamam sakin gidip kahvaltımızı yapalım ve son günümüz için güzel bir alış veriş yapalım"
Aradan çok bir zaman geçmeden meydana yakın bir yere geldik. Kahvaltılık sipariş edip oturmaya başladık. Biz kahvaltılıkları beklerken içeri siyah takım elbiseli iki adam girdi.
"Bir saniye, bir saniye Abi?" Selin benim baktığım yeri fark etmiş olacak ki arkasına dönüp baktı "oha" diyip tekrar bana doğru çevirdi başını.
"Gamze bu kişilik cidden senin abin mi ya bu böyle değil di ki" dediklerine hafif kıkırdadım.
"Nasıl yani anlamadım" dediğimde yüzüme öcü görmüş gibi baktı. "Kızım nasıl yanisi mi var adam taş mübarek" dediğin de hala sırıtıyordum.
"Yanlız hakkında konuştuğumuz kişi abim" dedim tek kaşımı yukarı kaldırarak "ha şey yani kankacığım senin abini böyle takım elbiselerle görmek ne bileyim" dedi bu sefer gülümsememi tutamamıştım.
"Haklısın sanırım biraz fazla yakışıklı olmuş söyleyeyim de bir daha giyinmesin böyle kapıyı kimseye açamam benim kimseye verecek bir abim yok" dediğimde yüzü düşmüştü "tamam canım sen istisna" dediğimde koluma bir tane yapıştırdı.
"aaahh!" diye bir nida çıktı ağzımdan. Sanırım sesim biraz yüksek çıkmıştı bir kaç masa kafasını çevirip bize baktı.
Abimlerin oturduğu masa dikkatimi çekmişti. Abim de bize bakıyordu. Bir bana bir Selin'e bakıyordu. En sonunda karşısında oturan adama bir şeyler söyleyip ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
Teen FictionBirlikten aynı yetimhanede büyüyen iki çocuk. Bu iki çocuk birbirilerine bağlanan kader bağının farkında değillerdir. Arel 6 yaşında iken zengin bir aile onu evlat edinir. Gamze tek kalmıştır. Bir süre sonra onu da orta gelirli bir aile evlat edinir...