0.3

48 9 1
                                    

.
.
.

Bu bölümü Arel'den okuyacaksınız.

Keyifli okumalar;)

Bölüm sınırı şimdilik yoktur.

🚬 🚬 🚬

Eve gelmemin üzerinden pek bir vakit geçmemişti. O gözleri düşünmeden edemiyordum.

Gamze'nin Yiğit'in kardeşi olduğunu biliyordum. Ama o gözleri o kadar tanıdık gelmişti ki. İsimleri aynıdır diye düşünmüştüm ilk başta. Sanki o ezberimdeki küçük kızın yüzünün olgunlaşmış haliydi.

Anıl'dan ne olur ne olmaz diye araştırmasını istemiştim. Masadaki küllükte bitmek üzere olan sigaramdan ciğerlerime son bir nefes çektim. Kapı çalmadan yavaşça açıldı. Kimin geldiğini anladığım için elimdeki sigarayı hızlıca söndürüp çalışma odamdaki camları açtım.

"Babacığım ne yapıyorsun?" Dediğinde küçük kızıma doğru döndüm. "Oturuyordum güzelim gelsene" dedim. Gelip kucağıma oturdu.

Daha biz konuşmaya başlamadan elinde dosya ile içeri Anıl girdi. "Arel istediğin dosya" diyerek önüme dosyayı bıraktı. Elindeki tableti fark ettim. "Bu ne için?" Diye sordum. Elindeki tableti önüme koyup "bu da sosyal medyadaki hesabı bakmak istersin diye düşündüm" dedi.

Ülkü benden önce davranıp tableti aldı. "Aa bu abla kim baba, çok güzel saçları var" dedi. Ben de elinden tableti alıp kulağına eğildim. "Bu abla senin ve benim sırrımız. Anıl amcan gitsin anlatacağım" dedim.

Meraklı gözlerle bana bakmayı sürdürüyordu. Tebessüm edip Anıl'a çıkabileceğini söyledim. Kızıma döndüğümde hala fotoğrafları incelediğini gördüm.

"Kim bu abla baba?" Dediğin de ilk önce cevap vermeden dosyayı inceledim. Aynı yetimhanede olduğumuzu gördüm. Sırıtmaya başladığımı fark etmemiştim. "Niye gülüyorsun Baba bana da söylesene" diye mızmızlanan küçük kızıma baktım.

"Aramızda kalacak mı" diye bir soru yönelttim. Elini kaldırıp ona hep söz verirken yaptığım gibi "söz veriyorum" dedi. Ve anlatmaya başladım.

"Hatırlıyor musun güzelim ben dedenler beni evlat edinmeden önce yetimhanede kaldığımı söylemiştim" dediğimde sadece başına aşağı yukarı sallamakla yetindi. "Peki orada çok sevdiğim bir kız çocuğu olduğunu söylemiştim onu hatırlıyor musun" dediğimde gözleri parladı. "Yoksa bu Gamze abla mııı" dedi uzatarak.

Gülümseyerek yüzüne baktım. "Evet prensesim bu Gamze ablan onu bulduk sonunda" dedim saf bir özlemle.

Gerçekten ne çok özlemiştim.

Kokusunu.

Gülüşünü.

En çok da o ela gözlerinin gülerken ki kısılışını özlemiştim.

Ne yapacaktım şimdi hiç bilmiyorum. Küçük kızımın kucağımdan inip zıplamaya başlamasıyla kendime geldim.

"Beni de tanıştır beni de tanıştır" diye yalvarıyordu. Onun boyuna inip ellerini tuttum "şimdi değil kızım daha zamanı değil "dedim.

"Banane banane ben Gamze ablayla tanışmak istiyorum hem sen demedin mi o evcilik oynamaya bayılır dı diye o oynar benimle nolur tanışayım nolur Baba nolurr" dedi. Sabır dileyerek bana masum masum bakan küçük meleğime susmasını işaret ettim. "Sakin ol kızım az nefes al" dedim gülerek.

Ülkü'nün Gamze ve benim kızım olmasını ne çok isterdim. Ben on dokuz yaşıma girdiğimde babam ortağının kızıyla evlenmemi istediğini söylemişti. Onlara çok şey borçluydum. Başta çok itiraz ettim. Olmaz dedim. Yapamam dedim.

Geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin