2.Pişman

172 13 18
                                    

Bir Annenin Oğluna Nefreti Günlüğünden Alıntı;

Seni hiç unutmayacağım, erkek çocuğu.

Her şeyi mahvediyorsun. Beni, mahvediyorsun. Senden öylesine değil, ölesiye nefret ediyorum. Keşke ölsen.
Kızımla aramı bozdun. Sen niye doğdun ki? Ben hiçbir zaman senin doğmanı istemedim erkek çocuğu. Bu hayatının sebebi ben değilim, baban. Baban olmasaydı çoktan ölmüş, kurtulmuş olurdun. Şunu da unutma erkek çocuğu, sana asla isim koymayacağım. Senin adın yok. Bir adının olmasını bile hak etmiyorsun.

Adı olmayan çocuktan;

Nefret, garip bir duygu.

Birinden hem ölesiye nefret edebilir hem de canını verecek kadar çok sevebilirdin.

Annemden nefret ediyor ve onu canımı verecek kadar çok seviyordum.

"Yeni çocuk, hadi yemek yiyeceğiz. Hem sırtın nasıl bir bakalım."

Alayla gülüp başımı duvara yasladım. Ben kimsenin umrunda olmazdım. Olamazdım.

"Aç değilim amca, eyvallah."

"Adın ne bakayım senin?"

Bıkkınca nefes verip stresle parmağımla oynamaya başladım. "Adım yok."

"Nasıl yok? Evladım, sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"He amca işim gücüm yok seninle dalga geçeceğim anasını satayım." diye homurdandım. Adım yok diyorum niye anlamıyorsun.

Kabin kapısına birkaç kez vurup seslendi. "Aç şu kapıyı. Bak reisi kızdırırsan boku yersin."

"Hiçbir şey olmaz. En fazla ölürüm."

"Lan evladım ölme diye diyorum ya zaten, deli midir nedir."

Dudaklarım arasına sigarayı yerleştirip üfledim. Sokmak zor olmamıştı.

"Genelde öyle derler."

Güldüm. Kimse bana gülmezdi, ben herkese gülerdim.

"Senin bir derdin var belli."

Gülüşüm soldu. Sigarayı tekrar dudaklarıma yerleştirip içime çektim.

"Keşke bir tane olsa be amca."

"Bir hal çaresi bulunur elbet oğlum, sıkma sen canını. Hadi artık yemeğe."

Birkaç adım sesinden sonra kapı açılıp kapandı, gittiğini anladım. Aslında acıkmıştım, yemek yesem hiç fena olmazdı.

Sigarayı söndürüp çöpe attım. Birinin görmesi umrumda değildi. Hızlı adımlarla tuvaletten çıkıp koğuşa geri döndüm. Reis dedikleri adamın bakışları anında beni buldu. Sert bakışlarına hiç taviz vermeden masaya oturdum.

"Oturmak için izin aldın mı?"

"Yo, almadım. Oturmak için izin mi alacağım bir de?"

Herkes bana yürek yemişim gibi bakarken sikime takmayıp önümdeki yemeği yemeye başladım. Şunun farkındaydım, son öldürdüğüm adam normal bir adam değildi, arkası sağlamdı. Büyük ihtimal idam kararı çıkacaktı. Umrumda değildi, ölmek zaten isteğimdi.

"Yürek yedin herhalde?"dedi öfkeyle. Dişlerini sıktı. "Bu masada kimse ben izin vermeden yemeğe başlayamaz."

"O niye?"dedim alayla. "Osmanoğulları soyundan falan mısın paşa hazretleri?"

"Bana bak velet, keserim o dilini. Bana karşı saygılı olacaksın!"

"Hadi ya,"dedim ve kahkaha attım. "Olmuyorum paşam, n'olacak? Öldürecek misin beni? Sen boşuna zahmet etme, iki güne kalmaz idam ederler beni. Boklu kişilere bulaştım bir ayağım çamurda zaten."

Kalbimin MahkumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin