"Sikerim seni, orospu çocuğu!"
"Sıkıyorsa yap lan!"
"Kardeşimi öldürdün!"
"Seve seve yaptım."
Dudaklarımda soğuk bir gülümseme belirdi. İlk cinayetim değildi, son olmayacağı da kesindi.
"İtiraf etti işte memur bey, katil bu pezevenk!"
İki yanımda kollarımı sıkı sıkı tutmuş polisler vardı. Sikimde miydi, hayır.
"Pezevenk deme ayıp oluyor." dedim alayla. Polis beni bir yanımdan itekledi ve sert sesiyle konuştu.
"Yürü, ağzın değil ayakların çalışsın."
"Emredersiniz memur amca." dedim ve sırıttım. Polis bana göz devirip yürümeye başladı. Kardeşini öldürdüğüm adamın bağırışları dinmiyordu. Salak herif de nasıl bir ses varsa tüm karakol inliyordu amına koyayım.
"9. Koğuşa götürün."
"Emin misiniz komutanım? Sert bir koğuş orası, biliyorsunuz."
"Ne dediysem onu yap."
Gözlerim karanlık koridorla bakıştı. Alışık olduğum bir manzaraydı. Günlüğümün yanında olmadığını fark ettiğimde panikledim.
"Polis amca!"dedim telaşla.
"Ne oldu be?"
"Günlüğüm nerede?"
"Ne günlüğü çocuk?"
"Annemin günlüğü! Tabi ya, aldılar. Hemen geri getirin bana yoksa olay çıkartırım."
"Hadi ya,"dedi alayla. "Burada emirleri ben veririm. Kes sesini."
"Sana yemin ediyorum katliam çıkartırım,"dedim karanlık bir tonda. "Günlüğü bana getirin."
"Sus dedim çocuk."dedi sınırlı sesiyle. Kolumu daha da sıktı.
"Günlüğü istiyorum dedim!" diye bağırdım. Sesim o kadar gür çıkmıştı ki büyük bir sessizliğin içinde sadece benim öfkeli nefes alışlarım duyuluyordu.
"Bağırma yoksa koparıp atarım dilini velet."
"Günlüğü bana vermezsen kan çıkar,"dedim ve soğuk bir gülümsemeyle ona baktım. "Demedi deme."
"Yürü deli etme beni."
İkiside beni sürüklemeye başladı.
"Günlüğü istiyorum!"diye haykırdım. "Size yemin ediyorum, isyan çıkartırım!"
"Sıkıyorsa çıkar."
"Beni çok hafife alıyorsun, polis." diyerek sırıttım. "Yapamam mı sanıyorsun? Bilmem kaç tane cinayet işledim ben, bu mu zor yanı?"
"Birde övünüyorsun." Bana iğrenir gibi baktı. Annem de bana hep böyle bakardı.
"Son kez söylüyorum, günlüğü bana verin."
"Yok günlük falan." Durdu. 9. Koğuş.
Beni sıkı sıkı tuttu ve kapıyı temkinli bir şekilde açtı. Benden korktuğu belliydi, güldüm.
Beni hızla içeri itti ve kapıyı hemen kapattı. Koğuşun yüzüne bakmadan öfkeyle kapıyı yumrukladım.
"Günlüğü getir dedim sana! Polis, sana diyorum!"
Ellerim sinirden titriyordu. Yumruklarım durmazken polis küçük bölmenin kapağını açtı ve alayla bana baktı.
"İçinde sadece nefret olan bir günlük senin için neden bu kadar önemli?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Mahkumu
Подростковая литератураAnnesinin bile sevmediği,isme sahip olmayan namı değer deli hapishaneye düşmüştü. Yeni hayatına alışmaya çalışırken sevgiyide öğrenecekti.