BÖLÜM 11

967 447 685
                                    


Bir hata yaptığınızda size düşen görev hata yaptığınızı kabul edip, hatanızı en güzel şekilde telafi etmektir.
Bende öyle yapacaktım, kafamda bu vardı, ama ne var ki Seth'in üzerimde gezinen bakışları çekingenliğimi arttırıyor, direncimi kırıyordu..!
" Rosa? " Dedi Seth şefkat dolu sesiyle.
" Efendim! " Diyebildim sessizce.
" İstersen önce ben seninle ilgileneyim çünkü yaklaşık yarım saattir kapının önünde elinde bir kremle sorutuyorsun! Müdürün odasına gelmiş, cezalı öğrenci gibi mahçup bir halin var! "
Başımı kaldırıp Seth'in yüzüne baktığımda yüzünde tatlı bir tebessüm olduğunu gördüm.
" Ben, senden özür dilemek için buradayım Seth! "
Seth başını hafifçe aşağı yukarı doğru sallayarak elindeki dosyayı masanın üzerine bıraktı ve yanıma geldi.
" Tamam dile tabi ki ama önce kendinden dile o özrü sen! Dün gece kendine yaptığın haksızlık için af dile kendinden! Sen önce kendi yaralarını sar Rosa! "
Şaşkınlığın ve kafa karışıklığın etkisiyle çatılmıştı kaşlarım. Beklemiyordum!
Benim beklediğim sözler bunlar değildi!
" Sen iyileşmediğin sürece ben hep yaralı olacağım! Anlayamayacaksın, farketmeyeceksin, görmeyeceksin, en kötüsü de ne biliyor musun? Sende aynı durumda olduğun halde hissetmeyeceksin! "
Seth'in sözleri çok fazla şey anlatıyordu fakat ben anlayamıyordum.
" Ne demek istiyorsun? "
" Yara ile alay eder yaralanmamış olan! Bu işte en kârlı Louis oluyor her zaman, olmasın, izin verme! Eğer sen izin vermezsen ikimizde iyileşeceğiz! "
Biliyordu, Louis'e karşı öyle bir söz vermediğimden haberi vardı, ve o en çok buna kırılmıştı.
Gözleri elimdeki kreme kaydı.
" Ver bakayım şunu! " Dedi elimdeki kreme uzanırken.
Kremi elimden çekip aldı ve üzerini sessizce okudu.
" Bal özlü ha! Nerden buldun bunu? "
" Ne önemi var? "
" Tanıdık bir şeylerin kokusunu alıyorum! Annemin yanında götürdüğü ısrarcı kız sen olmayasın sakın! " Dedi Seth gülümseyerek.
Gülümsemesi öyle içtendi ki karşılık veremeden duramadım!

" Attıracak mıydın gerçekten beni güvenlikle otelin dışına? "Seth'in dudaklarından küçük bir kahkaha çıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Attıracak mıydın gerçekten beni güvenlikle otelin dışına? "
Seth'in dudaklarından küçük bir kahkaha çıktı.
" Sence ben yapar mıydım öyle bir şey? "
" Bilemiyorum, sonuçta aramalarımı reddettin, geri de dönmedin, kimseyle görüşmek istemediğini de söyledin.. yani öyle bir şey yapsan şaşırmazdım muhtemelen! "
Seth'in kaşları şaşkınlıkla yukarı doğru kalktı.
" Sen beni Louis'le karıştırdın galiba Rosa'cum! Yeniden tanışalım, ben Seth! Hani şu, "
" Arkadaşım olan " dedim gülümseyerek.
" Ya, evet arkadaşın olan..! " Dedi Seth.
Gülümsemesi kaybolmuştu.
Neyin var Seth? Neyin var arkadaşım?
" Gel hadi şu kremi sürelim..! " Dedim ve Seth'in elindeki kremi çekip aldım.
" Gerek yoktu aslında, gece Hannah ilgilenmiş, dostum yalnız bırakınca! "
" Yapma Seth, yemin ederim gitmek istemedim mecbur kaldığım için gittim. "
Seth'i omuzlardan tutup az önce oturduğu koltuğa oturttum.
" Louis seni ne gibi mecburiyete zorladı ki? " Dedi Seth.
Nefesimi dışarı bıraktım ve kremin kapağını açtım.
" Louis'le konuştuk, artık birbirimize karışmayacağız! Artık normal birer kuzen olacağız! O yolunda, ben yolumda! "
Kremin tüpünü sıktım ve Seth'in çenesini hafifçe kaldırdım.
Seth gülümseyerek baktı yüzüme.
" Sen ciddi misin? Yada ne bileyim emin misin? Gerçekten karışmayacak ve bir yerlerden çıkıp gelmeyecek mi? Rahat mı bırakacak artık bizi? "
" Çok ciddiyim, artık birbirimize sınırlar koyduk. Hatta ne dedi biliyor musun? "
" Ne dedi? " Diye meraklı gözlerle baktı yüzüme Seth.
" Artık kavga yok, takip yok, korumak yok!Seth'le birlikteyken istediğinizi yapacaksınız artık! Dedi. "
Seth'in gülümsemesi genişlerken, benim gözlerim dolmuştu.
" Bu çok şaşırtıcı ve imkansız geliyor kulağa ama gerçek öyle mi? "
Gülümseyerek onu başımla onayladım.
" Rosa tamam dur! " Dedi Seth elimi yakalayıp.
Seth elimi tutmuş, kremi dudağına sürmeme engel olmuştu.
" Ne oldu? "
" Sen ağlıyorsun! "
" Mutluluktan! "
Seth yalanıma inanmamış gibi baktı yüzüme. Kendi yalanıma ben bile inanmazdım.
Seth diğer elimi de tutup beni karşısına oturttu.
Masada duran peçeteye uzanıp kopardı ve elimdeki kremi temizledi.
" Anlatmak istemezsen seni anlarım ama bana yalan söyleme çünkü zaten beceremiyorsun! Konunun Louis olduğunu biliyorum. Louis'in senden uzak durmasını istemiyorsun değil mi? Gelsinde senin moralini bozsun, o mutlu olsun da, sen mutlu olmasanda olur değil mi? Onun mutluluğu ikinize de yeter değil mi? "
" Öyle bir şey yok! Konu Louis değil! Farketmedin! "
Seth kaşlarını çattı ve anlamamış şekilde yüzüme baktı.
" Neyi? "
" Senin sevdiğin gibi giyindim, saçlarımı seni sevdiğin şekilde yaptım.. Sırf geçmişten izler olsun üzerimde diye ama sen farketmedin. O kadar mı gözden çıkardın beni?"
Seth'in gözlerinde hem şaşkınlık hem mutluluk belirdi.
" Bunun için mi ağlıyordun yani? "
" Evet " dedim başımı sallayarak.
" Sen gerçekten delisin! " Dedi Seth gülümseyerek ve bana sarıldı.
Başım Seth'in göğüsünde iken gülümsemem kayboldu.
" Tabi ki farkettim ama ben bunun için ağlamanı ummuyordum. Üstelik Louis'in bizi rahat bırakacağını söylemende, beni oldukça şaşırttı ve o yüzden sana bunu söylemeyi unuttum. Yoksa seni gözden çıkarmış veya geçmişin izlerini silmiş değilim! Seni asla silmem Rosa! Asla! "

PLATONİK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin