4. bölüm "cinayet"

27 4 1
                                    

Herkes kendi kuyusunu kazar. 
Herkes kendi yatağını kurduktan sonra uyumak için yanımda getirdigim pijamaları giydim ve uyumaya koyuldum sabah herkesten önce uyanmıştım ve telefonumu alıp biraz kurcaladım annem mesaj atmıştı ve ona cevap yazdım
"Anneciğim iyi misiniz merak ettim"
"İyiyiz annem yeni uyandık kahvaltı yapıp okula gidicez haberin olsun" diye yazdım ardımdan rabia ve belinin uyandığını gördüm ardından çisem uyandı . Ben hemen kalkıp okul üniformasını giydim üzerinde beyaz gömlek altında siyah etek giyip üzerine uzun ceketimi giydim ve aşağıdaki hazırlanmış kahvaltı masasına oturduk ve yemek yemeğe başladık bir an saate baktım ve hemen masanden kalkıp okul çantamı alıp kızlara alel acele evden dışarı çıkardım okula geç kalmak istemiyordumdum ve okula bu gün yürüyerek gittik ben onlnları zorlayarak ve kulağıma kulaklığı taktım ve müzik dinlemeye başladım

"Bazen bana gelir, gider
Seni dert etmeler
Seni rüyalarımda hapsetmeler
Yıldızların hırsızları mı var?
Tutamam, tutamam
Hep yeni bir gün doğar"

Şarkı devam ederken hala mutlu olduğum için mutluyum aceba bizi ne aksiyonlar bekliyor.

"Başka bi' evrende, en güzel hâlinle
Sen hayata karış, ben daha da biteceğim
Kırgınım kendime
Üşüyorum gölgende
Henüz bilmesen de
Belki bir gün gideceğim"

Bu şarkı  bana hayatımı anlatıyor .

"Hiç gerek yok daha fazlasına
Zamanı tutmaya, fezaya uçmaya
Geride kaldılar (Geride kaldılar)
Geride kaldı o günler
Sen varken taptığım kasvetli şehirler"

Okula yaklaştığımızda kapıda bizi bekleyen kişiler vardı ama çok iyi göremiyorum muhtemelen ege,berke, yankı,çağan olması gerekiyordu ve okula iyice yakınlaşınca onlar olduğunu anladım ve sınıfımıza çıktık benim kulaklarımda hala kulaklık olduğu için kimseyi duymuyordum meğerse ege bana sesleiyormuş ."Ege: aleda beni duyuyor musun" dedi ve ben hemen kulaklıklarımı çıkardım."efendim ege" dedim ve konuşmaya başladık
"Ege: siz en son rabiada kalacaktınız oraya çisemi çağardınızmı diye soracaktım" dedi garip bir şekilde
"Hee evet çağardık neden sordun"dedim "Ege:yo yanlış anlama hala garip davranıyormu diye sordum"ben kendimi tutamayıp ona doğru gülümsedim "tamam o zaman derse gidelim yoksa geç kalacağız " dedim ve ege de gülümsedi ve sınıfa girdik ve her zamanki sıralarımıza oturduk sıra düzenimiz şöyle zaten
"Ben ve yankı
Rabia ve çağan
Çisem ve berke
Belin ve ege "bu şekilde oturuyorduk ama bence rabia ile çisemin yerleri değişmeli ama bence bunu düşünürken yüzümde hafifçe bir tebessüm oluştu sonra kendimi silkelyerek kendime geldim zaten hemen edebiyat hocası geldi ve derse başladı herkese geçen hafta ödev vermişti bir şiir yazıp getirmelerini ve okumalarını söylemişti ama ben unutum hoca sorunca aramızdan sadece rabiadan ses geldi ve okumaya başladı ve çok güzel bir şiir okudu
"Yağmuru seviyorum diyorsun,

yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...

Güneşi seviyorum diyorsun,

güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...

Rüzgarı seviyorum diyorsun,

rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun..." (William Shakespeare'in Şiirleri)

Sonra sınıfta bir seslilik oluştu ve bu sessizliği bozan berke oldu rabiayi alkışlıyordu ve bende ona katıldık yavaş yavaş hekes biz katılmaya başladı ve bunu durduran edebiyat hocası oldu " gayet iyi bir şey okudun rabia aferin shakespere'nin şiirleini çok önemsiyorum tekrardan aferin " hocanın konuşmasınin bitmesiyle telefonunun çalması bir oldu ve sınıftan çıktı hoca çıkar çıkmaz rabia hemen eline telefonunu aldı ve oynamaya başladı sanki bir şey var gibi ama bizden saklıyor çisemde hala geriplikler seziyorum ama rabia sanki sevdiği bir şeyi elniden almaya çalışan kişiler varmış gibi ama ben bunu tahmin ediliyor gibiyim arada. Yarım saat geçti ama edebiyat hocası hala gelmedi bunu sadece rabia düşünmüyordu ve umursamıyordu ama sınıfta gerçekten çok bağarış ve konuşma gürültüsü vardı bende rabianin yanına ilerledim çağandan rica ederek rabianin yanına oturdum bir kaç dakika önce taktığı kulaklığını çıkarıp bana baktı sorgular şekilde bende onun kulağına doğur ilerleyerek şu kelimeleri söyledim "merak etme yakında senin olur" dedim gülmseyerek o hala bir şey anlamamış gibi bana bakıyordu bende gözlerimle onu işaret ettim yani sevdiği kişiyi onu gösterince yayılarak oturduğu halden kendini düzelterek oturdu ben hala ona sırıtarak bakıyordum sonra birden bana soru sordu ."Rabia: iyi gözüküyormuyum" dedi sırıtarak bende başımı salladım sonra arkama dönüp berkeye soru sordum ve bir anda konuşu verdim " hadi doğruluk ve cesaret oynayalım ne dersiniz " rabia lafa hemen atladı " Rabia: arkadaşlar ben oynamıyorum siz oynayın " galiba benim sinsi planımı tahmin etmişti ve bende ona dönerek olumsuz şekilde kafamı salladım "Çağan: hayır rabia sende oynıyacaksın " dedi ve rabia kafasını olumsuz şekilde salladı galiba bu sefer yanlış tahminde bulundum ama doğru olduğundan emindim bir anda kapı açıldı ve edebiyatı hocası geldi endişeli görünüyordu hemen yerime oturdum arkama döndüm ama çisem yoktu hoca konuşmaya başladı " arkadaşlar okulumuzda ölü bulundu onun için burada bir kaç gün kalamak zorundasınız " dedi ama rabia hariç herkes sitrese girdi rabia soğuk kanlı bunu herkes iyi bilir ama bu mesele gerçekten çok önemli içimde çisem olmasın diye ettiğim dualar ve bir yandan karnıma giren sitres ağrıları bir yandan ya o kişiyi öldüren zanlı çisem ise diye arada kaldım ve ne yapmama gerek bilmiyorum .

Ölümün İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin