Hırsızlık Olayı

111 71 3
                                    


Sabah kalkar kalkmaz kahvaltı için mutfağa gittim. Ocağı açtım, ama açılmadı. Doğru ya doğal gaz bağlanmamıştı. Marketten aldığım donmuş böreği mikrodalgaya koydum. Çalıştırdım, ama çalışmadı. Eve yeni taşındığım için elektrik bağlanmamıştı.Odama çıkıp telefonumu aldım. Elektrikçiyi aradım ama hat meşguldü. Telefonu yatağa bırakıp üstümü giyindim. Sonra telefonum çaldı. Arayan elektrikçiydi. Hemen telefonu açtım. "Alo, merhaba Kumsal Turan ben. Evime elektrik bağlanmamışta, adres versem gelip halledebilir misiniz. Tamam, teşekkürler." Deyip kapattım.

Mutfağa gidip ağızıma ekmek parçası attım. Bugün ki kahvaltım buydu. Çantamı alacağım sırada kapı çaldı. Kapıyı açınca karşımda Aras'ı görmeyi beklemiyordum. "Günaydın komşu."

Niye hep böyle hitap ediyor bana

"Günaydın." dedim sıkkınlıkla. "Elektriklerin bağlanmamış sanırım ve kahvaltı yapamamışsın." Bunları nereden biliyor. Zihnimi falan mı okudu. "Siz bunları nereden biliyorsunuz? " "Balkondaydım ve camın kenarında seni gördüm. Telefonla konuşuyordun. Ben de senin dudağını okudum." Yok artık evimi mi gözetlemiş o. Bir de dudağıma mı bakmış.

Sapık adam.

"Sizin dudak okuyabildiğinizi bilmiyordum." dedim. "Dudak okumak mesleğimin bir parçası." Mesleğiyle hava atıyor resmen. "İstersen evime gel, ben sana kahvaltı hazırlayayım." Diye teklifte bulundu. Ama kabul etmeyecektim. "İşe geç kaldım. Ayrıca evimi gözetlemeniz hiç hoş değil." Kollarımı göğsümde birleştirerek söyleyeceği cümleyi bekledim."Ona ev gözetlemek demeyelim de gözüm takıldı diyelim." Gözü takılmışmış. Senin o gözünü var ya...

"İşe geç kalıyorum. Size afiyet olsun." dedim ve yanından uzaklaştım. Arabaya bineceğim sırada telefonum çaldı. Arayan şirketten asistanım Sevilay 'dı . Muhtemelen işe geciktiğimi söyleyecekti. Aramayı cevapladım. "Biliyorum işe geç kaldım ama yoldayım." diye geçiştirmeye çalıştım. "Kumsal hanım hemen şirkete gelmeniz lazım. " Sesi çok telaşlıydı. Ne olmuş olabilirdi ki? "Söyle Sevilay"dedim. Meraktan çatlayacaktım. "Şey...Kumsal hanım söyleyeceğim ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." Yine lafı dolandırıyor du. "Lafı dolandırma Sevilay!" Böyle kişilerden nefret ederim.

Kıza o kadar çok bağırmıştım ki dili tutuldu sanki. Konuşmuyor sessizce duruyordu telefonda. Aras yanıma gelip 'Ne oldu' der gibi bakıyordu. "Kumsal hanım şirkete hırsız girmiş, ne var yoksa çalmış. Camı da kırmışlar, ortalığı dağıtmışlar. Bir de şey... içeride bir ceset var." Dedikten sonra ağlamaya başladı. Şok olmuştum. "Ta... tamam Sevilay kapat, geliyorum." Donmuş bir şekilde öylece Aras'a bakıyordum.Sevilay ne demişti? Hırsız mı? Bir de ceset mi görmüş? Kafam durmuştu resmen. Beni düşüncelerimden ayıran Aras oldu. "Ne oldu Kumsal?" Sesinden endişelendiğini anladım. "Şirkete hırsız girmiş ve her şeyi çalmışlar. Bir de ce...ceset varmış."

"Tamam hemen gidelim yolda ekibime haber veririm." İzin dahi almadan arabama binmişti. Normal bir zaman da olsa bindirmezdim ama şu an önemli bir şey vardı. "Ekibim derken?" Şoför koltuğuna oturup da sormuştum bu soruyu. "Mesleğimi merak ediyorsan bunu öncedende sorabilirdin." Şuna bak ya başından beri beni meraklandırmaya çalışıyormuş. "Merak etmiyorum. Siz de söylemeyecekseniz söylemeyin." Dedim sinirle. O benim sinirlenmemden keyif alıyordu.

"Sen merak etmiyor olabilirsin ama ben yine de söyleyeceğim. Ben başkomiser Aras Dinçer." Gururlanarak söylemişti bunu. "Dediğin gibi merak etmiyorum." Göz devirerek söylemiştim bunu. Şirketin önüne geldiğimizde gördüklerim karşısında donakaldım.

*Merhaba arkadaşlar. Bu bölümde yazım yanlışları olabilir. Bölümün geç geldiğini biliyorum. Yazmıştım ama kaydetmeyi unuttuğum için her şey silindi. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.*

*Bir sonra ki bölüm için okuyucu sayısının 25 ve oy sayısı da 5 olması gerek.*

Komşuluk İlişkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin