Buraya taşınalı tam bir ay olmuştu. Aras'la birlikte geçirdiğimiz o günün üstünden üç hafta geçmişti. Evime alışmıştım artık. Şimdi ise kahvaltımı yapmış ve evden çıkmıştım. Arabaya bindiğim sırada yan komşumun evinden çıktığını gördüm. Evinin önünde arabası yoktu ama kendisi buradaydı. Yanıma geldiğinde arabanın camını açtım. "Kumsal, arabam bakımda da beni işe bıraksan olur mu?" Demek arabası o yüzden yoktu. "Tabii. Bırakayım." Ben olmasam işe gidemiyecek. İyi ki varım ben ya.
Arabayı çalıştırdım ve yola çıktık. "Biraz daha iyi gördüm seni." Üç haftadır onunla neredeyse hiç konuşmamıştım. Ve bu soruyu neden sordu hiçbir fikrim yok. "Niye? Ne oldu ki?" Yüzüme uzuncana baktı. Ne olduğunu gerçekten merak etmiştim. Sanki hafızam silinmiş gibiydi. Bir şey olduğunu şimdi az çok hatırlamaya başlamıştım aslında.
"Nasıl yani hiçbir şey hatırlamıyor musun?" Eğer bu hafıza kaybı falan ise kesin şu üç hafta önce başladığım ilaç yüzünden olabilir. Çünkü o ilacı içtiğimden beri bana bir şey oluyordu. Kafamı olumsuz anlamda salladım yeşil ışığı beklerken. "Ne kadarını hatırlamıyorsun?" Gözlerini kısarak düşünmeye başladı. "Bi..bilmiyorum." Arkadan korna sesleri gelmeye başladı. Yeşil ışık yanmıştı ve biz yolun ortasında öylece duruyorduk. Arabaları daha fazla bekletmeden gaza bastım. Aras düşünceli halini halâ koruyordu.
On dakikanın ardından emniyete gelmiştik. Aras kapıyı açıp indi.
"Akşam konuşuruz, önemli bir konu. Görüşürüz." Deyip kapıyı kapattı."Görüşürüz." Deyip gaza bastım. Önemli bir konu mu? O kadar önemli olduğunu düşünmüyorum. Alt tarafı bir ilaç en kötü ne olabilir ki. Şirkete vardığımda otoparka arabayı bırakıp indim. Şirkette ki odama geçtim ve çalışmaya başladım.~~~~~~~~
Hava kararmıştı, saat 22:37'ydi. Çantamı aldım ve odadan çıktım. Çalışanlar gitmişti. Işıkların bazıları yanıyordu. Sonra arkamda bir ses duydum. "Merhaba, Kumsal." Tam arkamı döneceğim sırada sırtımda silahın namlusunu hissettim. "Ben olsam arkamı dönmezdim." Dedi sert sesiyle. Bu adamın sesi bir yerden tanıdık geliyordu ama nereden. "Kimsin ve ne istiyorsun?" Dedim sesim titrerken. "Kim olduğum seni ilglendirmez! Ama ne istiyorsam yapacaksın. Yoksa ölürsün!" Adam kükredi resmen. Neymiş bu kadar istediği şey? Gelmiş buraya salak salak konuşuyor.
"Beni hatırlamadın değil mi?" İstediği şey bu olamaz herhalde. "Ne yapacaksın günlüğüne mi yazacaksın?" Dedim de demez olaydım. Silahı sırtıma daha fazla bastırdı.Sırtından vurursa ya ölürsün ya da sakat kalırsın değil mi? Uzun zamandır ortalarda olmayan iç sesim yanlış bir zamanda gelmişti. Ve ayrıca sırtından vurulan birisi ya ölür yada sakat kalır. Salak iç ses. Şu durumda düşündüğüm şeye bak. "Büyüklere cevap verilmez!" Madem böyle oynuyoruz ben de biraz üstüne giderim.
"Haklısın yaşlılara cevap verilmez. Sesinden anlaşılıyor, yani seni hatırladığımdan değil. Kaç yaşındasın sen ya? 60 falan mı?" Dedikten sonra silahın patlama sesini duydum. Ama ben halâ yaşıyordum ve sırtımda namlu yoktu. Demek ki havaya ateş etti. Sanırım biraz fazla abartmıştım. "İnan beni sinir ettmek istemezsin. Ve artık şu isteğe gelelim." Sonunda. Ne isteyecekti acaba? Hem istediğini verebileceğimi mi sanıyor. Benim elimde değerli bir şey yok. Olsa bile vermem sanırım.
"Baban öldükten sonra ondan sana kalan ne var ne yoksa istiyorum." Babam ölmüş müydü? Demek o yüzden Aras arabada bu soruyu bana sormuştu. Babam ölmüştü ve ben bunu hatırlamıyordum. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Burada olmazdı. Bu adamın karşısında ağlayamazdım. "Eee ne diyorsun?" Bu adamın sesini bir yerden hatırlamaya başlamıştım. "Tabii ki de hayır! Sen kimsin de babamdan bana kalanı istiyorsun!" Öyle bir bağırmıştım ki koridorda sesim yankılandı.
"Peki o zaman son sözlerini alalım genç bayan. Senin babanın yanına gitme zamanın geldi." Tetiği çekeceği sırada arkadan bir ses duyuldu. "Kim nereye gidecek göreceğiz!" Diye bağırarak bulunduğumuz bölgeye Aras gelmişti. "Sonunda." Dedim. Dememle birlikte sırtımda ki silahın namlusu çekildi. Arkamı döndüm ve onu gördüm. Babamın iş arkadaşı Serhat Dinçer.
Bir dakika ya şimdi farkettim. Bu adamla Aras'ın soyadı neden aynı? Babası olamaz. Çünkü babası mafyaymış. Bu adamın mafya olmadığına eminim. Babamın en yakın arkadaşı bu adam. "Ba...baba." Dedi Aras.
* Yeni bölümü umarım beğenirsiniz. Sizin oylarınız bana ve kitaba destek oluyor. Oylarınız için teşekkür ederim. İyi okumalar. 🥰
*Toplam 110 okuma olduğunda yeni bölüm gelecek 🔮
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşuluk İlişkisi
Ficção AdolescenteEvine yeni taşınan Kumsal, bir moda tasarımcısıdır. Yan komşusu Aras ile tanışır. Aras da başkomiserdir. Kumsal'ın başı bir gün belaya girer. Aras Kumsal'a yardım etmeye başlar. İlerleyen zamanlarda Kumsal ile Aras birbirlerini sevmeye başlarlar. Am...