"Kumsal..." Telefonu kapattıktan sonra duvara bakmaya başladı. Ne olduğunu söylemiyor öylece boş gözlerle duvara bakıyordu."Ne oldu?" Diyerek yanına gittim."Şirkete olay yeri inceleme ekipleri gelmişti. Babanın boğazında parmak izleri bulmuşlar." Demek ki babamı boğmaya çalışmışlar. Kim böyle canice bir şey yapar ki? Gözlerim dolu dolu Aras'ın söyleyeceklerini dinlemeye başladım.
"Benim babam güçlü bir mafyanın lideri. Ben onu yıllar önce cezaevine atmıştım. Ama iki gün önce cezaevinden kaçmış." Bunun babamla ne ilgisi olabilir ki? "Turan ailesi ile Dinçer ailesi arasında yıllar önce bir kan davası açılmış. Aileler birbirini öldürmeye başlamışlar." Kan davası mı? Ne olmuş olabilirdi ki?
Biraz dinlenip konuşmaya devam etti Aras."Ve babam cezaevinden yarım bıraktığı işi tamamlamak için çıkmış. Senin babanı öldürerek ödeştiğini düşünüyor olabilir." Duyduklarıma inanamadım. "Sence neden başladı bu kan davası?" Diye sordum.Saçma sapan bir dava yüzünden babam öldürülmüştü. "Ee bu dava böyle devam mı edecek?" Sorduğum soruyu duymamıştı bile.
"Aras?" Seslenince birden irkildi. "İyi misin?" Sordum ama iyi olmadığını biliyorum.
"İyiyim. Hadi yemek yiyelim sonra ben bir şekilde hallederim." Kendi dediğine o bile inanmamıştı. Ses tonundan belli oluyordu.Yemek yerken hiç konuşmamıştık. Yemekten sonra koltuklara geçtik. Sanırım televizyon izleyecekti. Aklıma sürekli babam geliyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Gözlerim dolmaya başlayınca onu unutmaya çalıştım.
Yarım saat oturdum sonra ona daha fazla yük olmak istemedim."Ben evime gitsem iyi olacak.Sana iyi geceler." Tam koltuktan kalkacağım sırada kolumu tuttu."Gitmesen olmaz mı? Bu akşam burada kalsan." Gözlerime öyle bir bakıyordu ki dayanamadım. "Ee ben nerede yatacağım o zaman?" Dediğimde yüzünde bir gülümseme oluştu. Ne güzel gülüyor. İç sesimi duymazlıktan gelerek Aras'tan cevap beklemeye başladım. İnşallah bu gün cevap verecek.
"Sen benim yatağımda yatarsın, ben de koltukta yatarım." Cidden böyle bir şey diyor muydu bu adam. "Deli misin sen hasta mı olacaksın.Geceleri evler buz gibi oluyor.Kaloriferler de yok.Hasta olursan sana bakmam." Öyle bir söylemiştim ki gözleri irileşti. "Ne? haksız mıyım?" Halâ sinirliydim. "O zaman yatakta birlikte yatacağız." Sırıtarak söylemişti bunu. Tek kaşımı kaldırarak baktım.
"Sıkıyorsa yat." Meydan okuyordum ona.Böyle bir şey aklından bile geçirmemeliydi." Ee nerede yatacağım ben?" Gülümseyerek cevap verdim. "Madem sordun. Sana yere yorgan serelim. Orada yatarsın. Ama kat kat sereceğimiz için üşümesin ve klimayı açarız. Oturma odası büyük olduğu için geç ısınır." Dediğim de kendini gülmemek için zor tuttuğunu gördüm. "Sen benim iyiliğimi mi düşünüyorsun?" Dedi sırıtarak. Yanımda ki yastığı karşı koltukta oturan Aras'a attım."Kalk da yatakları yapalım. Yoksa kendin yapmak zorunda kalacaksın,yardım etmem."
Özenle yapılmış merdivenlerden yukarıya çıktım. Aras'ın odasına girdik. Gardroptan üç tane kalın yorgan çıkardım. Aras'a verdim o sersin, uğraşsın biraz değil mi? "Üstündeki kıyafetlerle mi yatacaksın? Sana kendi tişörtlerimden birini verebilirim." Hiç boşuna ümitlenme Aras. Giymeyeceğim. "Hayır, bunlarla yatarım sorduğun için sağol." Yorganlarını sermişti bile. Sıcacık olan yatağa girdim. Aras da ışıkları kapatmış ve yatmıştı. Ben kafamı koyar koymaz uyuyan birisi olduğum için hemen uyudum.
Aras o sırada bana bir şey söyledi. Ama tam duymadım. Sanırım şöyle demişti, "Düşünsene, birlikte olduğumuzu. Ama ailelerimiz bir kan davası içindeler. Sence böyle bir şey mümkün olur mu?" Demişti sanırım. Ama ben uyumak üzere olduğum için anlamamıştım. "Kumsal? Uyudun mu?"
~~~~~~~~~
Karanlık bir geceydi. Ve ben annemle babamın evinde onları arıyordum. Yoklardı, hiçbir yerde yoklardı. Ağlıyordum, onlara ihtiyacım vardı. Bulamadım. Sonra birisi kolumu tutup beni kendisine çevirdi. Bu onlardı. Annemle babam. Çok mutlu olmuştum. Tam onlara sarılacakken arkamdan birisi ağızımı kapattı. Ve annemi ve babamı silahla vurmuştu gözümün önünde. Ağladım. Kendimi o adamdan kurtarmaya çalıştım. Ama olmadı.
"Kumsal, uyan!" Aras beni kollarımdan sarstı. Ama ben halâ ağlıyordum. "Kumsal, tamam geçti." Uykulu ve ağlamaktan kızaran gözlerimle ona baktım. Neden bana karşı bu kadar iyiydi? "Annemle babamı gördüm. Birisi onları öldürüyordu. Yüzünü gördüm ama hatırlamıyorum." Ağlayarak söylemiştim bunları. "Uykunda sayıklıyordun ve sonra ağlamaya başladın. Seni uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın. Hadi kalk da yüzünü yıkayalım kendine gel."
Yataktan kalkıp lavaboya gittik. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya döndük. "Saat kaç?" Gece yarısı olduğu belliydi ama saat kaçtı? bunu bilmek istiyordum. "Saat 4 buçuk." Saat 11 de yatmıştık. Yatağa geri yattım. Aras da yatağın ucuna oturmuş bana bakıyordu.
"Biraz daha iyi misin?" İyi değildim. Hem de hiç. Gözümün önünden gitmiyordu o sahne. Bir de babamın ceseti gözümün önüne geldi. Gözlerim yine dolmuştu. Aras anlamış olacak ki konuyu değiştirdi, yani kısmen. "Sen şu an ne kadar zengin olduğunu biliyor musun?" Dedi gülümseyerek.
Ne dediğini anlamamıştım. "Anlamadım. Nasıl zengin oldum ki bir anda?" Sırıtarak cevap verdi. "Baban öldüğü için her şeyi sana kaldı. Babanın bütün şirketleri, arabası, evi....daha diğer şeyler hepsi sana ,kaldı. Ne diyeceğini biliyorum. Baban öldükten sonra paranın değeri kalmadı. Ama babam bunu hesaba katmadı sanırım. Neyse hadi uyu, iyi geceler." Deyip yataktan kalktı. Ben de uyumaya çalıştım. Kafamda ki düşünceleri atmaya çalışarak.
*Bölüm biraz geç geldi biliyorum. Kusura bakmayın. Hasta halimle yazdım.Sizi yüzüstü bırakmamak için. Umarım beğenir ve beni takip edersiniz. Bir sonra ki bölüm için 65 okuma ve 16 oy olmam lazım. 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşuluk İlişkisi
Teen FictionEvine yeni taşınan Kumsal, bir moda tasarımcısıdır. Yan komşusu Aras ile tanışır. Aras da başkomiserdir. Kumsal'ın başı bir gün belaya girer. Aras Kumsal'a yardım etmeye başlar. İlerleyen zamanlarda Kumsal ile Aras birbirlerini sevmeye başlarlar. Am...