Gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım. Buraya nasıl ve ne zaman geldiğimi hiç hatırlamıyordum. En son Aras'ın arabasındaydım. Sonra da uyuyakaldığımı hatırlıyorum. Beni odama Aras getirmiş olmalıydı.
Yataktan kalktım. Giysi dolabıma doğru ilerledim. Hava sıcak olduğu için ince bir şeyler aldım dolaptan.
Üstümü giyindim. Merdivene doğru ilerlerken aşağıdan sucuklu yumurta kokusu geliyordu. Birisi kahvaltı hazırlıyordu. Aşağı inip mutfağa girdim. Aras sucuklu yumurta yapıyordu. Ne zaman gelmişti buraya? Kapı sesi falan duymamıştım. "Günaydın." Dedim sandalyeye otururken. "Günaydın." Dedi, ve yumurtayı masaya koydu. "Ne zaman geldin?" Dedim oturur oturmaz. "Bir saat önce gelmiştim." Demek ki ben kapının sesini duymayacak kadar derin uyuyordum.
"Dün seninle konuşmamız gereken şeyler vardı, konuşamadık. Şimdi tam sırası bence." Evet dün konuşacaktık. Ama babası yüzünden buna fırsatımız olmamıştı. "Tamam o zaman. Ne konuşacağız?" Bir süre düşündü. O düşünürken ben de ekmekten bir parça koparıp önümde ki sucuklu yumurtayı yemeğe başladım.
"Babanın öldüğünü hatırlıyorsun değil mi?" Babamın öldüğünü pek fazla hatırlamıyordum. "Pek fazla hatırlamıyorum. İçtiğim o ilaçlardan dolayı olabilir. Zannetmiyorum ama." İlaçlar olabilirdi. Ama buna pek bir ihtimal veremiyorum.
"Nasıl bir ilaç içtin acaba. Kutusunu getirsene bakalım." Güzelim yumurta soğuyacaktı şimdi. Hem alt tarafı bir ilaç ne olacak ki. Ayağa kalkıp buzdolabından içtiğim ilacı alıp masaya koydum. Aras ilacın kutusunu açıp içinde ki kağıdı okumaya başladı. Ben de uzun zamandır bakmadığım telefonumu elime aldım. Ama şarjı bittiği için açılmamıştı.
Salona gidip telefonumu şarja taktım ve açtım. Açar açmaz telefona bir kaç tane bildirim geldi. Bildirimlerin hepsi de bankada ki hesabımdan gelmişti. Hemen banka hesabımı açtım. Hesabıma yüklü bir miktarda para yatmıştı. Hesabımdan çıkıp bankayı aradım. Müşteri hizmetleri açıldı ve bana bir kaç soru sordu. Sorduğu sorulara göre numaraları tuşladıktan sonra bekleme müziği çalmaya başladı. Küçükken annemde böyle aramalar yaparken bu müzikleri dinlemeye bayılırdım. Hoşuma giderdi bu tür müzikler.
"Alo. Merhaba Nazlı ben, size nasıl yardımcı olabilirim." Ayağa kalkıp cüzdanımdan kartımı çıkardım. "Merhaba. Ben de Kumsal Turan. Hesabıma yüklü miktarda para yatmış. Nedenini öğrenmek için aramıştım." Karşıdan bilgisayar klavyesinin sesleri gelmeye başladı. "Evet Kumsal hanım. Bu para size miras kalmış. Babanızdan. Babanızın elinde ölmeden önce ne varsa hepsi size kalmış. Yani bu paranın üstüne ev, araba falan da var." Yok artık. Hepsi mi? Bu çok fazlaydı ama. "Tabi ev ve arabayı anneniz almış. Kendisi talep etmiş." İyi bari en azından anneme de bir şey kalmış.
Telefonda ki kadına teşekkür ederken salona Aras geldi. Telefonu kapatıp ona döndüm. "Ne oldu? Ne varmış ilaçta?" Bana bu kadar önemli bir şeyi unutturacak ne vardı ki içinde? "Bu ilaçta içime sinmeyen bir şeyler var. Nereden aldın bunu?" Allahım yarabbim. Alt tarafı bir ilaç. Ölmedim ya. "Abartma sadece bir antidepresan. Ne olacak içinde? Uyuşturucu mu?" Göz devirerek ayağa kalktım. Kahvaltım zehir oldu resmen.Mutfağa girdim. Arkamdan Aras da gelmişti. Masaya oturacağım sırada burnumun içinde bir sızı hissettim. Midem bulanmaya başlamıştı. Elim burnuma gitti ve parmağımda ki kanı görünce başım dönmeye başladı. "Kumsal?" Ayaklarım yer ile bağlantısını keserken birisi arkamdan belimi tuttu. Tam zamanında yetişmişti. Aras parmağımda ki kana baktı. Bulanık görmeye başlamıştım. Kana hassasiyetim falan yoktu. "Kumsal aç gözlerini! Bak ambulans çağırdım geliyor. Lütfen kal benimle." Aras'ın söylediklerini artık duymamaya başlıyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.
İlk zamanlar Aras'a biraz sert tepki vermiştim. Onu tanımaya başladığım için bu değişmişti. Aynı zamanda ona olan duygularım da değişmişti. Bu duyguya ne derseniz deyin. Onun da bana olan davranışları değişmiş gibi görünüyordu. Babam konusunda bana çok yardımcı olmuştu. Ona nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyordum doğrusu.
°°°°°°°°°°Başımın ağrısıyla uyanmıştım. Ne olmuştu acaba bana? Şu an bir hastane odasındaydım. Hava kararmıştı. En son sabahtı ya. Sağ tarafımda Aras'ı gördüm. Doktor'la konuşuyordu. Herhalde durumumu konuşuyorlardı. Çünkü doktor ara ara beni işaret edip duruyordu. Gözlerimi doktordan ayırıp Aras'a baktım. Saçı çok bakımsız duruyordu. Her gün farklı bir kıyafet giyen Aras, dün ki kıyafetini çıkarmamıştı bile. Sonra doktor yanıma geldi. Uzaktan daha zayıf gözüküyordu bu doktor. Bir anda kilo aldı sanki.
"Merhaba Kumsal hanım. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Ağrıyan bir yeriniz var mı?" Gelir gelmez de arka arkaya soru sıraladı resmen. Bismillah daha yeni kalktım ya. "Başım ağrıyor sadece." Aras koltuğa oturmuş doktor ile benim diyoloğumu dinliyordu. "Serum takmıştık size. İçinde ağrı kesici de var." İçinde ağrı kesici varsa başım niye ağrıyor salak doktor. "Bu ilacı ne zamandan beri kullanıyorsunuz." Sanırım zihnimi zorlamam gerekiyor. "3 ay kadar oldu." Babamın ölümü üzerinden de 3 ay geçmişti. Babamın ölümünden 3 ay geçmişse neden hesabıma para bu gün yattı? Şu hastaneden bi çıkayım nedenini o zaman öğrenirim.
"3 ay mı? Ama o zamana kadar ilacın bitmiş olması gerekiyordu. Bitince tekrar mı aldınız?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Konuşmak beni yormaya başlamıştı. "Laboratuvara göndereceğiz bu ilacı. İncelensin. Sonuçlar gelene kadar hastanede kalın. Sonuçlar gelince de ona göre bir tedavi uygularız size. Tekrardan geçmiş olsun." Dedi ve odadan çıktı. Çok halsiz hissediyordum. Kolumu kaldıracak gücüm yoktu. "Yemek yemen lazım. Restorandan yemek getirmiştim sana." Yemek mi? Aç değilim ki ben. Hiç sormuyor da.
"Yemek falan yemeyeceğim. İştahım yok." Dedim ve Aras'a sırtımı döndüm. "İyi sonra ye o zaman. Ama yiyeceksin. Benden kaçarın yok." Allah Allah şuna bak sen ya. 'Nasıl olsa yiyecek.' Havasında. İnadım tutmuştu. Yemeyecektim işte. Sonra televizyonu açıp izlemeye başladı. Bu gün annemi arayacaktım. Ama her zaman ki gibi yine onunla konuşamamıştım. Gözlerim yavaşça kapandı. Çok yorgundum. Ve en sonunda uyuya kalmıştım.
*Bu sefer ki bölüm daha geç geldi. Özür diliyorum sizlerden. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyor olacağım. Umarım bu bölümü sevmişsinizdir. Artık bölümleri biraz daha uzun tutmaya çalışacağım. 🥰
* 186 okuma olursa yeni bölümü atacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşuluk İlişkisi
Teen FictionEvine yeni taşınan Kumsal, bir moda tasarımcısıdır. Yan komşusu Aras ile tanışır. Aras da başkomiserdir. Kumsal'ın başı bir gün belaya girer. Aras Kumsal'a yardım etmeye başlar. İlerleyen zamanlarda Kumsal ile Aras birbirlerini sevmeye başlarlar. Am...