2.Bölüm

472 34 0
                                    

Battaniyelere sarınarak yataktan kalktım.

Romanda bu kadar övülen adamın yüzünü gelip görmem gerekiyordu.

Önümüzdeki 5 yıl boyunca göreceğim bir yüz, o yüzden merak ediyorum.

Erkek başrolle buluşmaya gitmeden önce son kez aynaya baktım ve kıyafetimi kontrol ettim.

Garip bir bakışla dışarı çıkamadım.

Aynada kendime objektif olarak baktığımda oldukça hoştum.

Memnun kaldığım tek şey bu görünümdü.

Pamuk şekeri gibi kabarık pembe saçları.

Büyük, yuvarlak, soluk su rengi gözler.

On beş yaşına yeni giren kız, bir tavşan yavrusu kadar güzel görünüyordu.

Hiçbir şey istemedim ve eğer bu yeterliyse erkek başrolle tanışmaktan utanmayacağım.

Kararımı verdim ve Bella'ya sordum.

"Erkek başrol, hayır, kocam nerede?"

"Evet? Hanımefendi, peki ya dük?"

"O hâlâ benim kocam, öyleyse neden yüzüne bakamıyorum?"

Bella'nın endişeli yüzünü görünce bir kelime ekledim.

"En azından büyüyene kadar ondan boşanmak istemiyorum, o yüzden endişelenme."

"Ah! Evet! Sana rehberlik edeceğim!"

Benden çok onu önemsedikleri için biraz üzülmüş olabilirim ama Bella'nın tavrından memnun kaldım.

Elbette hizmet ettikleri usta, onlar için bugün tanıştıkları kişiden çok daha değerlidir.

Bu zavallı aileye bu kadar bağlılık.

Sonuçta bu harap ailede çalışmak genellikle bir sadakat meselesi değildir.

...Bu arada buradaki çalışanlar ücretli mi?

Bu ücretsiz bir iş değil mi?

Önceki hayatımdaki yarı zamanlı işlerimdeki patronlarımı düşündüğümde vücudum yeniden seğiriyordu.

Heyecan verici başlangıcın yanı sıra hızla erkek başrolün odasına ulaştık.

Odası benim odamın hemen yanında olduğundan pek uzakta değildi.

"Bu oldukça yakın değil mi?"

İçeri girerken gördüğüm kale o kadar büyüktü ki, uzun süre yürümem gerektiğini düşündüm.

"Ah, bilerek yaklaştırdım. Bu da yönetimi kolaylaştırıyor."

Ah. Anladım.

Artık hizmetçiler bu devasa kaleyi yönetemezler.

Kapıyı tıkladım.

Cevap gelmedi.

Tekrar kapıyı çaldım.

The Male Lead I Raised Is Obsessed With Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin