The Male Lead I Raised Is Obsessed With Me

33.Bölüm

Luc sorumu yanıtladı.

"Hayır dedim çünkü ona benzeseydi çirkin görünürdü."

Beklenmedik cevap karşısında kahkaha attım.

"Kardeşim bir dahaki sefere daha eğlenceli bir yere gidemez mi?"

“İşte bu yüzden şimdi Anse Gölü'ne gidiyoruz. Oradaki manzaranın gerçekten çok güzel olduğunu söylüyorlar.”

Referans olarak Logan, Anse Gölü'nü mazeret oluşturmak için iyi bir yer olarak önerdi.

Bana bakan Luc başını eğdi.

“Abla, kertenkelen nereye gitti? Onu hep buraya taşıdın. Kese nerede?”

Luc boş belime baktı ve sordu.

"Blackie bir süreliğine bir şeyler yapmaya gitti."

“Kertenkeleler de meşgul mü?”

Luc başını eğdi.

"Elbette! Hayvanlar çalışır, dinlenir ve her şeyi yapar!”

Aslında onu korumak için Logan'a bırakmıştım.

Kesemi ona verdim ve ona asla açmamasını ve dikkatli bir şekilde bakmasını söyledim.

Eğer onu açtıysa veya sert davrandıysa kızını görmeyi aklından bile geçirme.

……Onları rehin olarak kullanıyormuşum gibi geliyor.

Ama sorun değildi, çünkü kızı artık Dükalık'ta rahat edecek ve lezzetli yemekler yiyebilecekti.

Yarım gün geçtikten sonra Anse Gölü'ne vardık.

Arabadan iner inmez Logan'ın burayı neden tavsiye ettiğini anladım.

'Pek çok insan var!'

Bu dünyaya geldiğimden beri gördüğüm ilk kalabalıktı.

Her yerde insanlar gölün güzel manzarasının tadını çıkarıyorlardı.

'Demek bu yüzden burayı bir mazeret olarak önerdi.'

Kesinlikle çok fazla insan vardı, bu yüzden mükemmel bir mazeret görevi gördü.

Yakındaki bir handa eşyalarımızı boşalttıktan sonra göle doğru yola çıktık.

"Vay!"

Kalabalık vardı ama sanırım artık neden popüler olduğunu anlayabiliyorum.

Geniş, uçsuz bucaksız göl manzarasında, muhtemelen güneş ışığı nedeniyle dalgalar hafifçe parlıyordu.

Bahar yaklaşırken, ılık esen rüzgar her estiğinde taze çiçek kokuları yayılıyordu.

Yazın bile soğuk olduğu Valfruga'da nadir görülen bir manzaraydı bu.

“Güzel, değil mi Luc? Gelmeniz iyi bir şey, değil mi?”