47.Bölüm

236 23 0
                                    

O günden itibaren başkentteki tüm kuyumcuları dolaşmaya başladım.

"Burada da değil."

Son kuyumcudan çıkarken derin bir iç çektim.

Önceki bölgedeki kuyumcuda bir tane bulmayı başardığım için onları yakın zamanda bulabileceğimi düşündüm.

Ancak beklentimin aksine Blackie'nin yiyebileceği mücevherleri bulmak hiç de kolay olmadı.

[Bu sadece herhangi bir mücevher değil. İnsan arzusuyla ya da nadir güçlerle dolu olmalı.]

Blackie öyle demişti ama dürüst olmak gerekirse pek emin değilim.

Bana bunun bir milyar dolar değerinde elmas olması gerektiğini söyleseydi daha kolay olurdu.

Beni acı içinde gören Treon ihtiyatlı bir şekilde tavsiyede bulundu.

"Hanımefendi, gizli bir müzayedeye katılmaya ne dersiniz?"

"Gizli bir açık artırma mı?"

"Evet. Sonuçta nadir mücevherler kuyumcuların elinde olmak yerine açık artırmayla satılıyor.”

"Peki. Hadi bunu yapalım."

Gecenin ilerleyen saatlerinde başkentin ücra bir yerindeki bir müzayede evine vardım.

Zengin aristokratların müzayedesi olduğu için içerisi oldukça lüks bir şekilde dekore edilmişti.

Katılımcıların mahremiyetini korumak için tüm koltuklar bölmelere ayrıldı, hatta kanepeler bile yumuşaktı.

Meyve suyumu yudumladım ve beni eskort olarak takip eden Bircher'a baktım.

Mekan nedeniyle iş için giydiği her zamanki dağınık kıyafetlerini çıkardı ve giyindikten sonra aslında yakışıklı bir yüze sahip olduğu bir kez daha aklıma geldi.

Dünyanın en iyi anaokulu öğretmeni veya kilise kardeşi gibi.'

Güvence açısından bakıldığında gizli bir örgütün mükemmel yüzüydü.

Müzayede başladığından beri esneyen Bircher, nadir bir bitkinin ortaya çıkmasıyla aniden gözleri parladı.

"Hanımefendi."

"Ne?"

“Bana o bitkiyi satın alabilir misin? Lütfen?"

"Bunu ne için kullanacaksın?"

Bircher'a onun da bitkilere ilgi duyup duymadığını sorduğumda sanki tek bir böceği bile öldüremiyormuş gibi nazikçe gülümsedi.

"İşkence yaptığın için."

“……”

“Bundan biraz karıştırıp tüketirseniz, bütün vücudunuz kaşınmaya, kemikleriniz erimeye başlar…”

"Dur, bu kadar yeter."

Bunu hayal etmeye başlamıştım, bu yüzden daha fazlasını duymak istemedim.

The Male Lead I Raised Is Obsessed With Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin