İyi okumalarr💕
♠♠♠
Kapı açıldığında içeriye Demirin girmesi şok olmamı sağlamıştı. Oturduğum yerden kalktığımda içeriye girip kapıyı kapatmış ve sadece bir adım atmıştı. "Müsade var mı doktor hanım?" dedi elleri arkasında birleşik bir şekilde gözlerimin içine bakarak, gözlerinde hayla o mahçup ifade vardı sanki "Alev ablaya geldiyseniz odasındadır" dedim düz bir sesle. "Yok benn ablama değil size geldim" dediğinde şaşkınlığımı hiçte gizleme ihtiyacı duymadan baktım yüzüne çatık kaşlarla "Yani şey şey oldu tabi şey şey oluncada şey olduğu için bende şey ettim" dediğinde kah-kaha attım oda kurduğu cümlenin saçma olduğunu anlamış olacak ki kızarmıştı. Şuan bir asker karşımda utancından kızarmıştı bu şaka mıı? Dediği cümleyi toparlamak için konuştu. "Yani aslında ablamlar için gelmiştim yani arabası kafenin önünde kalmıştı ya beni aradı Demir getire bilirmisin arabamı diye bende getirdim" anladım der gibi başımı salladım "Peki burda ne işiniz var şuan? Eğer sabah ki olay için yine özür dileyecekseniz-" dediğimde sözümü kesti. "Yok ben aslında yaram için gelmiştim yani pansumana" kaşlarım ola bildiğince daha fazla çatıldığında "Yani ablama gelmiştim ama ablam kendini rahatsız hiss ettiği için eniştemle birlikte eve gitdiler ablam Nazlı yapsın dedi yani ondan şey ettim eee yani buraya geldim" "Anladım da ne yarası sen yaralı gibi görünmüyorsun pek"
Demir'den
Kafede yaşanan olaydan sonra aklım hayla Nazlıdaydı. Ne olduğunu ben bile bilmiyordum aklım resmen bana oyun oynuyor gibiydi sürekli o kahverengi gözleri kızıl saçları gözümün önüne geliyordu. Delirecektim nerdeyse, 1 aydır ablam ondan bahsetdiğinde umursamıyordum ablamın abartmasıdır diyordum ama onu görünce anladım ablam az bile söylemiş. Bana kızgındı belkide şuan haklıydı da bence çok gerizekalıca planım yüzünden sevdiklerimi tehlikeye atacaktım nerdeyse Defne olmasaydı eğer. Onunla konuşmam lazımdı ama nasıl ve nerde bilmiyorum hastaneye yanına gidersem ne diycektim? Bahanem ne olucaktı ki? Eğer gidip tekrar sabah ki olay için özür dilerim dersem kadın beni boğarak öldürürdü eminim. Bu yüzden başka bir bahane bulmam lazımdı ama ne?
Düşüncelerle kafamı yorarken ablam aradı
Belalıı💕 arıyorr...
Her aramasında telefona gülerek baktığım kadın arıyordu. Ama ben bu sefer gülmüyordum kötüydüm sabah ki hatam yüzden hem Nazlıya hem ablama rezil olmuştum. Rezillik umrumda değilde işte benim o hatam ablama bişey olmasına yol aça bilirdi ve öyle bişey olsaydı ben kendimi asla affetmezdim. Telefonu açtığımda neşeli sesi kulaklarımı doldurdu, bu kadın bana kesinlikle kızamıyordu. Başkası olsa 1 ay boyunca aramayı bırak yüzüme bile bakmazdı "Ablasının birtanesii napıyomuş bakalımm" güldüm "Ablacım tahmini ne zaman 5 yaşında bir çocukla konuşuyormuş gibi konuşmayı bırakırsın acaba?" "Aaa eşşek sıpasına bak senn büyümüşde bana laf ediyo yaa bak küserim şimdii" gülmemi durdurmaya çalışarak konuştum "Tamam ablam tamam küsme noldu bir problem mi var?" "Yok ablacım bir problem yok da ya benim arabam sabah kafenin önünde kaldı arabanın yedek anahtarı sende vardı bildiğim kadarıyla benim arabayı getire bilirmisin?" sen benim iç sesim misin be kadınn getirmek ne demek ben arabayı oraya direk ışınlarımm şuan var yaa "Tabi ablam tabi hemenn getiricem arabanı" "Canımsınn hadi öptümm" ablam telefonu kapattığında resmen ışık hızında ayağa kalkıp arabayı almaya gitmiştim. Arabayı hemen alıp hastaneye gittim ve gerçekten ışınlanmak diye birşey gerçekten olsaydı benim yaptığımı ışınlanmak anladırırlardı. Arabayı ablama teslim ettiğimde sabah ki olay için özür diledim yine ablamsa her böyle olay yaşandığında özür dileme ilk defa deyil ya burda yaşamayı göze aldıysak bunlar bize vız gelir tırız gider Demircimm demişti. Haklıydı burda yaşamayı göze almak ölümü göze almak demekti ve biz ölümü göze alarak burdaydık. Ablamla eniştem ablam rahatsız hiss ettiği için eve gittiler ama ben gitmemiştim Nazlının yanına gitmeye bahane arıyordum. Hastaneye girerken odasını sormuştum aklımda hiç bir düşünce olmadan kapıyı çalmış ve odaya girmiştim biraz saçmalamıştım ama bazı söylediklerimde doğruydu tabiki ona size geldim demiştim ama keşke siz yerine sana deseydim lann sana geldim kızıl. Ama diyemedim olayı toparlamak için yaram aklıma geldi. 3 gün önce görevdeydim ve omzumdan vurulmuştum yani bana göre büyütülecek birşey değildi ama ablam gördüğünde hergün pansuman yapılacak bu yaraya demişti. Şuan bu yaramı çok sevmiştim varyaa. Bana yaralıya benzemiyorsun dedi ah be kızıl sen benim kalbimdeki yaraları görsen böyle dermisin acaba "Omzumdan yaralıyımda ben yani bana göre büyük bişey değil öylesine ama ablam pansuman yapılacak diye diretti yani" anladım der gibi başını salladı sonra "Peki gel geç hadi otur" deyip odasındaki hasta yatağı olduğunu bildiğim yeri gösterdi oturdum oda pansuman için kullanıcağı şeyleri çıkarıyordu. "Gömleğini çıkar bence yani sadece omzun diye çıkarmadanda yapa bilirim ben pansumanı benlik sorun yok ama" dediğinde cümlesini tamamlamadan çıkarmıştım gömleği ve yarama bakmaya başlamıştı. "Bugün bu yara pansuman olmamış anlaşılan ve dikkatsiz bir beyfendi olduğunuzdan yaranızı kanatmışsınız" dedi dikkatsiz gelimesini vurgulayarak bende yarama baktığımda gerçekten kanamıştı ama ben farketmemiştim bile "Acırsa söyle" deyip yaramı temizlemeye başladığında güldüm "Ben askerim yanlız bu acı bana vız gelir tırız gider" dediğimde sinirlenmiş olucak ki yaramı temizlediği pamuğu bastırdı yaraya "Ahhh" diye omzumu tutduğumda "Ayy özür dilerimm acıdı mı yaa ama bişey olmaz ya askersin sen geçer hemen böyle acılar sana vız gelir tırız giderr" gözlerimi kapatıp sabırr diledim az önce buraya gelmeden önce söylediğim bütün güzel kelimeler varya boşa hee kadın inatçının teki bide kinlii lan kardeşim ben bile sabah yaptığım şeyi akşama unutan insanım tam unutacam kadın üstüne basa-basa bişeyler söyleyip hatırlatıyor ya hay ben böyle işinn. Başımı çevirip ona bakıcağım sırada yüzlerimiz yakındı nefesi nefesime değdi bir anlık. Gözlerim önce gözlerine sonra dudaklarına kaydı. Kendine gel oğlumm kendine gel Demirr kendine hakim oll. Ben kendimi geri çekmeye çalışıp ama başaramıyorken o kendini geri çekti. "Eee bitti pansuman keçmiş olsun" bende gömleği giyinmeye çalışarak "Iıı teşekkür ederim ben gidiyim ozaman" "Tabi iyi akşamlar size" "İyi akşamlar doktor hanım" deyip arkamı döndüm ve kapıyı açıp çıktım. Ama fazlasını yapamadım işte sadece çıktım ve öylece durdum orda gidemiyordum. Kalbim beni geri itiyordu ama yapamazdım ne diyip girecektim ki tekrar. Hastaneden çıktığımda telefonuma bir bildirim geldi baktığımda gereksiz reklam bildirimiydi. Telefonu kapatacağım sırada gözüm saate kaydı saat 10 du ve şuan çıkması gerekiyordu başımı kaldırıp odasının camına baktığımda ışıkları kapanmıştı odanın büyük ihtimal şimdi çıkacaktı. Dediğimde bütün asaletiyle çıktı hastanenin kapısından
Tam olarak ne tarafa düşüyoruz Demircimm?
Saçmalama lan askeriz biz bizim düşmekle falan işimiz olmaz.
Aynen koçum aynenn ağzını kapa ağzını cereyan yapar bakk
Ya sabırr ben bir gün hiç birşeyden deyilse bile bu iç sesimin dırdırından hık diye giderim haa.
Hastanenin bahçesindende çıktığında durdu belliki taksi arıyordu. Allahımm bu ablan ve eniştenin arabasının yedek anahtarının sende olması bir efsanee. Ablamla eniştem ablamın arabasıyla gitmişlerdi yani eniştemin arabası burda. Otoparka göz gezdirdiğimde yanılmamıştım burdaydı hemen koştum ve arabaya bindim bir taksi bulmadan gitmeliyim. Hemen arabayı çalıştırdım ve çıkışına doğru sürdüm biraz ilerledim ve tam önünde arabayı durdurup camı açtım. "Saat geç oldu taksi bulmakla falan uğraşmayın ben bırakayım doktor hanım" anlamayan gözlerle baktı "Gerek yok bulamazsamda kendim giderim" sabır çektim ve arabadan inip karşına geçtim. "Doktor hanım sizinle biraz konuşa bilirmiyiz acaba? Lütfen" dediğimde gözlerime baktı bir süre duraksadı. "Olay ne bilmiyorum ama peki ama sadece yarım saat" "Tamam sadece yarım saat" deyip arabanın ön koltuğunun kapısını açtım. Önce biraz durdu ama sonra bindi bende hızlıca sürücü koltuğuna bindiğimde arabayı çalıştırdım ve sessiz-sakin her zaman kafa dinlediğim yere sürdüm geldiğimde arabayı kenara çekip durdurdum.
Nazlı'dan
Napmaya çalışıyordu bu adam anlamıyordum şuan nerede olduğumuzu bile bilmiyordum ama kimse yok gibi görünüyodu biraz ilerde köfteci arabası ve birkaç kişi vardı sadece. Şuan arabanın içinde sessizce oturmuştuk ikimizde o önüne bakıyor bense camdan etrafa göz gezdiriyordum. Ama bakıcak bişeyde yoktu kii boş bir parktı sadece akşam vakti tabi şaşırmamak lazım. Demir derin bir nefes aldığında gözlerini cama çevirip köftecinin olduğu tarafa baktı. "Açmısın?" diye sordu. Napmaya çalışıyor bu adam amacı ne? Daha az önce bana siz diye hitab edip doktor hanım diyen adam şimdi sen diye hitap etmişti. Böyle demesinde sorun yoktu zaten hanımdı beydi sizli-bizli falan öyle konuşmalardan nefret ederdim. Büyük ihtimal adama bu yüzden gıcık oldum biraz. "Demir bey ne söyliyecekseniz söylermisiniz lütfen geç oldu eve gidicem ben daha" gözlerini camdan çekip bana baktı gözlerime kenetledi gözlerini bu adam nasıl hem kırgın hemde kızgın baka biliyordu böyle anlamıyordum.
Adamı tanıyalı daha 24 saat olmadı Nazlıı aptal mısın?
İç sesime bu sefer hakk veriyordum açıkcası. Belkide bugün olan olaylar yüzündendi bu bakışı hayla. "Nazlı" dedi gözlerime bakarak içim titredi tüylerim ürperdi adımı ondan duyunca. Sesi fısıltı gibi çıkmıştı."Bana bey demesen olur mu? Ben sevmiyorum ya öyle bey denilmesini falan sizli-bizli konuşmak benlik değil" dediğinde sevinçten horon tepecektimm. Sabahdan beri adamı her gördüğümde bey demek sıkmıştı artık ben sevmiyorum öyle şeyleri ya dilime yatmıyo napayım kardeşş. "Tamam demem bende zaten çok hoşlanmam öyle konuşmaktan" rahatlamış gibi bir nefes verdiğinde arabadan indi ben napacak diye bakarken o arabanın önünden benim oturduğum tarafa gelip arabanın kapısını açtı. Anlamaz gözlerle ona baktığımda güldü "Seni Mardin'in efsanesine getirdim" bu adam niye gizemli konuşuyo yaa sabırr arabadan indiğimde birlikte yürümeye başladık yönümüz köfteciye doğru gitdiğinde oraya gideceğimizi anladım öylede olmuştu. Köftecinin arabasının yanına gelmiştik şirin kırmızı bir arabaydı. Ne tür araba olursa olsun arabalara çocukluğumdan beri hep zaafım vardır hemde böyle şirin görünen arabalara daha çok bayılıyordum.Arabanın yanına geldiğimizde Demir adamla konuştu biraz sonra "Ustam bize 2 köfte ekmek 2 de ayran sana zahmet" Adının Ahmet olduğunu öğrendiğim adam"Hemen geliyo Demir oğlum sen otur rahatına bakk" dediğinde arabanın yanına koyulmuş taburelerden birine oturduk birlikte. Beni konuşucaz diye getirdi adam yemek ısmarlıyo şimdi bu ne saçmalık yaa. Köfte ekmek ve ayranlar çok geçmeden gelmişti "Demir" dediğimde bakışları bana döndü gözlerimin en derinine bakıyormuş gibi sanki ilk defa adını söylemiştim büyük ihtimalle biraz garipsemişti. "Ne konuşucaksan konuşalım mı artık?" Demir yüzünü elleriyle kapatıp ofladı sonra kendine gelmiş gibi bana baktı ve söze başladı.
"Nazlı"
♠♠♠
Helloo aşklarımmm nabersinizz?
Ay ben efsaneyimm çiftim yakınlaşıyorr
Ayy ayy acaba Demir Nazlıya ne diycekk?
Oy verirseniz sevinirim arkadaşlar
Tabi bir hatam olursada yorumda belirtin düzelteyim lütfenn fikirlerinizi yazın merak ediyorumm
İzlemede kalınn💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Yarim(Ara Verildi)
RomanceNazlı ve Demirin aşkı... Bir asker ve doktorun şans eseri tanışma hikayesi Onları neler bekliyor gelin beraber görelim:)