Demir kişisinden 2 mesaj...
Hemen telefonu açtım ve whatsapta onun sohbet ekranında olduğum için mesajı gördüm.
Demir: Teşekkür ederim Nazlı:)
Herşey için...
Telefonu tutan ellerim titredi o an. Teşekkür etmişti Demir bana teşekkür etmişti. Başkası için hiçbir önemi yoktu belki de bu basit teşekkürün ama benim için önemi vardı hemde çok büyük bir önemi. Teşekkür etmek karşında ki insanı herzaman mutlu eder demişti annem bir keresin de. Babamsa ona katılmış karşınızda ki insan her kimse sizin için yaptığı en ufak bir şey için bile teşekkür edin hep demişti. Ve şuan biri bana teşekkür etmişti bugünü asla unutmayacağıma kendime söz verdim.
Elimin titremesi geçtiğin de hayla çevrimiçi olan Demir'e yazdım.
Siz:Bişey değil komutan:)
Bunu yapmak benim borcumdu
Vatanım için savaşıp şehit düşen birinin hediyesini nişanlısına ben verdim
Evet içim buruk ama gururluyum bunu yaptığım için
Mesaj görüldü oldu öylece yaklaşık 2 dakika boyunca sonra yazıyor... işaresi belirdiğin de kalbim yerinden çıkmak istiyordu.
Hayır Nazlı saçmalama Nazlı kalbine sahip çık yoksa kendini ölüme sürükleyeceksin
İç sesim bana haykırdı o an sanki, bişey olacaktı. İçimde, kalbim de bir yerler de Demire karşı bir hiss olacaktı ve iç sesim bunu engelle diyordu çünkü o hiss her neyse beni ölüme sürüklerdi.
Çünkü o askerdi, ben doktordum.
O öldürürdü bense hep yaşatırdım... Bir-birimize karşı zıt karakterlerken bu hissin büyümesine engel olmam gerekiyordu. Ama olamıyordum yapamıyordum bir tarafım olmaz diye haykırırken diğer tarafım olur diyordu hangi tarafı seçecektim?
Kapanan telefonuma gelen bildirim sesi'yle kendime geldim ve telefonu açtım.
Demir: Bunu yapman benim için çok önemliydi Nazlı
Senden başkasına asla güvenemezdim bu konuda
Teşekkür ederim:)
Şimdi çıkmam lazım malum görev daha bitmedi
Görüşürüz doktor)
Sen:Görüşürüz komutan:)
Mesajım görüldü olduktan sonra telefonu kapatıp kenara koydum ve elimle yüzümü sıvazladım. Daha 1 aydır tanıdığım birini bu denli düşünmem saçmaydı. Olmazdı olamazdı olmamalıydı.
Beni düşüncelerimden ayıran içeri bir hemişerinin girmesi oldu.
"Nazlı hanım acilde bir hasta var Salih hocam acil çağırdı sizi" dediğinde koşar adım çıktım odadan ve acile indim.* * * *
Yoğun bir günün ardından mesaim bitmişti nihayett. Önlüğümü çıkarıp kapının yanında ki askılığa astım çantamı ve montumuda alıp odadan çıktım.
Allahım tam rahat nefes alıyordum ki lanet gele birinin sesini duydum.
"Nazlı" dedi arkamdan dönüp zoraki bir gülümsemeyle baktım "Uraz" dedim bende aynı şekilde. Evet Uraz kendisi burada ki en başarılı doktorlardan biridir. Bir kötülüğü dokunmadı bana ama kendisini pek sevmem. Ben aval-aval bu niye beni çağırdı bakışı atarken o yanıma geldi.
"Mesainiz bitti anlaşılan doktor hanım" dedi gülümseyerek. Neden sevmediğimi anlamışsınızdır dimi? Çünki kendisi 7/24 sırıtan bi tip. Daha doğrusu kadınlara karşı öyle bi tip erkeklerle pek sıcak kanlı olduğu söylenemez.
"Evet bitti Uraz ve şimdi eve gidip sıcak yatağıma girmek istiyorumm çünkü ölüyorum yorgunluktann" dedim bezmiş bir ifadeyle. Bu söylediğime hafif bir kah-kaha attı. Hayırdır aslanım neye gülüyon komik mi? Oysa ciddi söylemişdim bu söylediğimi sen şakaya vurduysan artık bişey diyemem.
"Alemsin Nazlıı ama şanslısın bak benimde mesaim bitti çıkıyordum bende bırakayım senide" haa iyi bok yedin de söyledin Nazlıı
Üzerin de mont ve çanta var canısı söylemesen de anlardı?
Lanet iç sesim niye bu kadar mantıklısın ya.
Yine en zorunlu gülümsememi yerleştirdim yüzüme "Yok ya gerek yok senin yoluna ters düşer benim ev yorma sen kendini"
"Aman Nazlı dert ettiğin şeye bakk"
Çok doğru dert ettiğim şeye bakk.
Başka yalanmı yoktu be kızım adam baya sana yürüyo yol umrunda mı sence?
Doğru pekte umrunda gibi görünmüyodu. Ama bende Nazlıysam bu işin içinden sıyırılırım. "Yok gerçekten gerek yok sen yolundan olma benim evim çokta uzak değil buraya zaten biliyosun"
Allahım şurada bayıla bilirimm adam gitmiyoo bee
Tam ağzını açıp bişey söyleyecektiki geçenlerde yanında gördüğüm bir hasta yakını seslendi ona "Doktor bey bakarmısınız?"
Ay teyzee hatırlatta seni bir ara bulup öpeyim bakk
Bir bana bir kadına baktı ve bana döndü sonra "kusura bakma önemli hastalarımdan birinin yakını bi bakmam lazım"
Bu sefer zoraki değilde zafer kazanmışlık gülümsemesiyle konuştum "yok yok hiç sorun değil bak sen hastaya. Benimde acelem var zaten gidiyorum iyi akşamlar kolay gelsin" deyip resmen koşar gibi uzaklaştım yanından.
Hastanenin kapısından dışarı çıktığımda temiz havayı içime çektim ve gerçekten rahatladığımı hiss ettim. Akşam saatleriydi ve hava esiyodu yavaş adımlarla yürüyodum yolda çünkü bi yere acelem yoktu ya nasıl olsa. Bir insan yürümeyi bile sever mi ya? Ben seviyordum çocukluğumdan beri. Çocukken hep babama ben büyüyünce dünyayı gezicem derdim babam nasıl dediğinde'yse yürüyerek derdim çünkü çocukken uzun yol yürümek yada koşmak bana göre bütün sorunlarımı hall ediyodu. O yolu yürüdükce sorunlarım azalır gibi hiss ederdim.
Ama öyle olmuyomuş işte ne kadar yürürsen yürü o yolun bitmediği gibi sorunlarda bitmiyomuş.
Bazen gün içinde çok neşeli olursun hatta çoğu zaman. Berbat bir hayat yaşasan bile neşeli hiss etdiğin gün mutlaka yaşamışsındır herkes yaşamıştır. Ama işte ne kadar mutlu olursan ol günün sonunda kendinle yanlız kaldığın da o neşeli halin söner._________________________________________
Helloo beybilerr
Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfenn
Bu kitabı çok sık yazamıyorum ama elimden geldiğince bölüm atmaya çalışıcam
İzlemede kalınn💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nazlı Yarim(Ara Verildi)
RomanceNazlı ve Demirin aşkı... Bir asker ve doktorun şans eseri tanışma hikayesi Onları neler bekliyor gelin beraber görelim:)