Şansıma Mafya/Texting

26 (+18)

Bölümde +18 bulunacak okumak istemeyen geçsin

Kalan sahalar bizimdir. Hoş geldiniz ateşli girllerim be boylarım

***

Bakışları kilitlenmişti. Bu haline gülümsedim. Ama aklıma istememe ihtimali geldi. Kapının önünde durmuş tepki vermesini bekliyordum. "İstemiyorsan zorlama-" 

Sözümü kesti. "İstememek mi? Unut bunu. Bugatti'yi getirdim mi ben? Garajdaki en hızlı araba neydi? Neyse gerekirse uçarım ben hadi gidelim" 

3 adımda yanıma gelmiş koluma girmiş götürüyordu. Asansöre max 4 adımda geldikten sonra ki asansör ile oda arası en az 10 adım gülme krizine girdim.

Gözlerim kısıla kısıla, kafamı geriye atarak güldüm. Kafamı kaldırdığımda Alev ile burun buruna geldik. Arzu ve istek dolu sırıtışı ile bana bakıyordu. "Gül güzelim gül yatakta ağlayacaksın" diye kulağıma fısıldadığında gülüşüm dondu. Umarım şakadır.

"Bu arada gülüşünün bile beni azdırması hiç hoş şeylere yol açmayacak mi amor" 

Güzel şakaydı. Şakayı sana 25 cm ile sokucak-

İç sesimi susturarak masumca kaderime karşı yutkundum. He masum aq kıçımın masumu

***

Eve gelmiştik. Kapıyı hızlıca açıp ayakkabılarımı söker gibi fırlattım. Sonra çantamı gelişigüzel bir yerlere attım.

Alev de ayakkabısını söktükten sonra kapıyı kapatıp kilitledi. Ondan önce davranarak kravatını tutup kendime çektim. Dudakları dudaklarımı buldu. Öfke ve büyük özlemle beni öpüyordu. Dudaklarımız öpüşür gibi değil su içiyor gibiydi. Sanki çölde kalmış insanlar gibiydik.

Öpüşmemiz ilerlerken beni kapıya yasladı. Beni kapıya yaslarken kendi de bana yaslandı. Vücudunun her zerresini hissediyordum. Sertleşmiş ve kocaman olmuş kasıkları bana sertçe yaslanmıştı.

Öpüşürken eli rahat durmuyordu. Belimden yavaşça kalçalarıma indi. Kalçalarımı sıktı ve bi tane şaplak attı. Ağzına derince inledim ve kendimi ona bastırdım. Elleri bacaklarıma inip beni yavaşça kucağına kaldırdı. 

Nefessiz kalmıştık. Dudaklarımız ayrıldı. Dolgun dudakları, arzudan koyulaşan gözü, anlında atan damarı ve beni tutuşu bile beni yakıp kavurmaya yeterdi. 

Dudaklarımız ayrılınca bana baktı ve kendini boynuma gömdü. Ona yardım ederek kafamı geriye yatırdım. Üstümdeki gömleğin düğmelerini hızla çözmeye başladım. O boynumu emiyor, ısırıyor sonra ise diliyle acısını alıyordu. Boynumdan gerdanıma sonra göğüslerime doğru yol izlerken ne ara anlamadığım şekilde beni onun arada kullandığı odasındaki masaya oturttu.

Yavaşça geri çekilmesiyle huysuzca yüzümü buruşturdum. Beni sanki dünya üzerindeki en lezzetli şeymişim gibi süzdü ve kendi üstündekileri bi çırpıda çıkardı. Sevgilimin leziz baklavalarına ağzımın suyu akarcasına bakıyordum.

Pantolonunu çıkarmadı ama kemerini bir yere fırlattı. Bana yaklaştı. Arzu dolu gülüşü ve arzudan boğuklaşmış sesiyle "Eşitlenelim" dedi.

Hemen parçalar gibi gömleğimi fırlattı. Eli belimden südyen kopçama uzandı. Eli heyecandan titriyordu. Bu haline sırıtarak üstümü çıkartmasına izin verdim. Kafasını göğüslerime gömmeden bana izin alır bir bakış attı. Boynundan tutup göğsüme bastırdım.