Hayat hep beklemediğimiz insanların beklemediğimiz şeyler yapmasıyla ve pişmanlıklar ile doluydu. Sizi bilmem ama benimki öyleydi.
Marcus'un yalvarması bile aşırıydı. Kapıyı aralıyıp içeri girdim. Konuşacağını konuşup gitmesini istiyordum. Başım dönüyor ve karnım ağrıyordu. Üşüyordum.
Salona oturup üstüme bir şey çektim. Kapı ardımdan kapanmıştı ve salona gelip karşıma geçmişti.
Boğazını temizledi ve söze başladı. "Sana yemin ederim ki suçsuzum. Ben tuvalete gittiğimde adımı seslendi ona döndüğümde bi anda sarıldı. İtecekken yanağıma öpücük kondurdu tam itiyordum sen gördün. Sonra itti. Gerçekten sana yeminim olsun" derken sesi sahiciydi.
Anlamıştım ama yediremiyordum. Telefonu açıp önüne fırlattım. "Bu ben değilim hem bak benim fiziğim ya da sakalım böyle mi hatta kulaklarımız bile farklı bak" derken annesine kendini kanıtlamaya çalışan çocuklar gibiydi.
Kanma yine aynısı olursa?
İç sesime hak verdim. Bakışlarım suratına çıktı. Ağlamıştı. Çok ağlamıştı. Acaba canı yanmış mıydı?
Yansın. Seninki de yandı.
Yanmasın. Yanmasın diye yanıtladım iç sesimi
"Sana hep güvenmeyi seçtim. Neredeyse 1 yıldır birlikteyiz ve bu uzun bir süre. Benim için anlam içeren şeyler yaşadık" ayrılık gibi konuşuyordum ama sadece korkutmak için.
"Sana güvenimin kırıldığı ve incindiğim ikinci olay. Ben bunun dikeni üstünde yaşayamam. Belki şuan seni anlıyorum ama kırılan güveni düzeltmek zaman alır. Bu da sana kalmış. Ayrılmayız ama güvenimi kazanman lazım" dedim.
Gözleri parladı. "Yaparım. Sana söz yaparım gerçekten. Şimdi birlikte uyuyabilir miyiz?" diye sordu. Hasta duruyordu. "Banyo yap bakarız" dedim ve koltuğa uzandım.
Saçma bir olay olduğu belliydi ve boş ayrılığa gerek yoktu. Sevgisini görüyor ve hissediyordum. Zaten 1 yıl süren ve güzel ilerleyen birlikteliği çocuksu kaprisler ile yıkmaya gerek yoktu.
Mesaj sonrası stresliydim ve ani öfkeyle hareket etmiştim. Şuan üstünden zmana geçmiş ve sakinleşmiştim. Akıllı kafa ile düşünebiliyordum.
10 dakika sonra mis koku ile Marcus aşağı indi. "Şimdi olur mu?" dedi.
Bende onaylar mırıltılar çıkarıp doğrulmaya çalıştım. "İyi misin?" diye sordu. "Yorgunum" diye cevapladım.
"Kalbini kırdığımdan mı" diye masumca sorduğundan kıyamadım. "Hayır uykum var" dedim. Gözlerim kapanırken beni taşımasına izin verdim.
***
Bişiyokbişiyok
Oy verin de lo
![](https://img.wattpad.com/cover/358597760-288-k640131.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şansıma Mafya/Texting
أدب المراهقينSiz: Bir de dünya saplar günün 13 Şubat kutlu olsun Siz: Umarım seneye bir kaç saat sonra olan 14 Şubatı da kutlarız Şansımagöre: Kimsin? Siz: Belan cnm *** Yetişkin içerik, argo, küfür ve kaos içerir. Mafya ve moda tasarımcısının aşkını anlatan bir...