7. Aşk Kumarı

177 9 0
                                    

Keyifli okumalar. ❣️

Güzellik sizin gördüğünüz simadan ibaret değildir, hayatımıza giren insanlar bize verdiği duygularla güzellik verir.

İlahi bakış açısı

Genç adamın irislerin de görülen alevler onu dehşete bürümüştü; savaş alanında silah sesleri yükseldi ve bombalar havada uçuştu; akrep ve yılanların bol olduğu cehennemdi burası. Büyük bir odun önünde yanan ateşi daha fazla körükledi. Ateşin yükselen alevleri Karhan'ı daha çok dehşete düşürüyordu. Alevlerin üstünde yükselen dumanlar adamın ciğerini daraltıyordu. Adam korkusuna inat bu korku tüneline bir adım attı, adımıyla kuvvetli ve harlı yanan ateş daha fazla harlandı. Yanmayan yerleri bile ateşin alevleri kapladı. Cesur ve güçlü olan genç adam bu ateşin yükseltisinden korkup attığı adımı geri çektiğinde yükselen alevin harı azaldı. Genç adam önündeki cehenneme bakıp kendi kendine "Ben neredeyim?" diye sormadan kendini alıkoyamıyordu.

"Arsen." Diye arkadan son derece nahif bir ses yükseldi; bu hasret duyduğu bir sesti. Sesin olduğu tarafa yöneldiğinde cehenneme arkasını dönmüş oldu. Gözlerinin ela irisinde cennet bahçesinden küçük bir görüntü yansıdı. Bu cennetin içinde ablasının bulunmasına mukabil sevinmişti. Ablasının her zaman merhametli ve ince bakışı Karhan'ın gözlerine dolandı, Karhan ise bakışları ablasının arkasında bulanan cenneteydi. Bu cennet; çeşit çeşit meyve ağaçları, etrafı aydınlatan masmavi gökyüzü, yemyeşil çimler, sonsuzluğa uzanan mavi deniz ve katil olmayı göze alacak kadar sevdiği ablası duruyordu. Karhan bütün dikkatiyle ablası Berra'yı izledi. Ablasının üstünde uzun, şifon ve bembeyaz bir elbise vardı. Günahsızlığı simgeleyen bembeyaz elbise ablasının üstüne çok yakışmıştı. Siyah ve bukle bukle omuzlarına dökülen saçları meleği anımsatmıştı. Birdenbire ablasının arkasından Afşin Erdağ çıktı. Onun da elbisesi aynıydı ama Afşin'in elbisesinin uç kısımlarında kan lekeleri vardı. Afşin'in koyu sarı, upuzun saçları omuzlarından iki yana sarkmıştı. Karhan bu görüntüyü görünce Ferimah'tan büyüleniyordu ama ablası ile birlikte olmasından dolayı üstüne şaşkınlık ekleniyordu. Berra Afşin'in elinden tutu ve Karhan'ın tam karşısında durdu.

"Abla senin Ferimah'la ne işin var?"

"Arsen Afşin'e sahip çık." Diyor ablası Karhan'ın şaşkınlığı daha fazla katlanıyordu. Genç adam ablasına olumsuz gözlerle bakıyordu çünkü o artık onun kurbanıydı ve Karhan hiçbir kurbanına acıyıp sahip çıkmazdı.

"Berra abla Afşin benim kurbanım ona sahip çıkıp koruyamam." Dediğinde ablasının yanında Yağız eniştesi beliriyor, Afşin'in yanımda ise Toygar beliriyor. İki adam da zifiri siyah giyinmiş ve ikisinin gözlerinde gördüğü cehennemin ateşi yanıyordu, iki adamın da belinde silahlar vardı. İki adam da aynı anda belindeki silahı çıkarttı ve iki kadının şakak kemiğine silahları yasladılar. Karhan hareket etmek istedi ama olmadı çünkü ablasının teklifini kabul etmemişti. Tekrar hareket etmek istedi ama adeta buz kalıbı gibi donuk kalmıştı. İki adam da aynı anda tetiğe bastı ve kadınlar yere yığılıp öldüler. Karhan hareket etmek istedi ama yine olmadı. Sadece "İkinize de bu dünyayı dar edeceğim." Diyordu ama nafileydi.

Genç adamın gördüğü kâbusun üzerine ağzından sadece, "İkinize bu dünyayı dar edeceğim." Diye mırıltılar dökülüyordu. Alnından pervanın verdiği soğuk terler süzülerek yastığının sıcak tarafına düşüyordu. Gördüğü bu iğrenç kâbus nefes alan ciğerlerine iğne misali batıyordu, aldığı her nefes sevdiklerine zarar verirken, en çokta onları seven Karhan'a batıyordu. "Öldüreceğim hepinizi." Diyerek gözlerini gördüğü rüyanın dehşetti ile açtığında yastığın altında kalan telefonu başında zangır zangır titriyordu. Karhan belini doğrultarak, "Bu hangi pezevenk?" Homurdanıp yastığının altında duran telefonu hızla eline aldı, hiç bakmayarak telefonu açıp telefonu kulağına yasladı."Ne istiyorsun lan pezevenk?" Karşısında kim olduğunu bilmeyerek kızıyordu. "Ağız tadıyla rüya da mı göremeyeceğiz?"

FERİMAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin