10. Saklanan Bazı Gerçekler

59 4 0
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız Ay huzmelerim. 🩵

Keyifli okumalar...

Güven insana sevgiden önce verilebilecek en güzel hediyedir.

İlahi Bakış Açısı

Uzun kirpikleri rüzgârın etkisiyle tel tel uçuşurken bilinci yeni yeni gelen Ferimah usulca kirpiklerini kırpıştırıyor ve kendisi bekleyen yeni maceralara açmak için hazırlıyordu. Önüne düşen başını yavaşça kaldırarak gözlerini açtığında karşısında sandalyeye elleri ve ayakları bağlı olan Karaltı'yı görünce başının ağrısına rağmen yalnız olmadığından dudaklarına tebessüm oturdu. Etrafına baktığında kapalı alan basketbol sahasında olduğunu anlayınca aklına tek bir soru geliyordu.

Karaltı ve Ferimah'ı kim kaçıracak kadar cüretli olabileceği?

Bir araya geldiklerinde dünyayı yıkabilecek ikilinin birinin onları kaçırmaya cüret edebilecek kadar pervasız olduğunu düşünüyordu Ferimah. Az da olsa Karaltı'yı izlediği haberlerde adını duymuştu ve Ferimah kabul etmese de Karaltı'nın kusursuz adam öldürdüğü de bir gerçekti ve başarılıydı. Ferimah gözlerini karşılıklı konulan iki basketbol potasından alarak kafasını hafifçe yukarıya kaldırdığında beş kişilik oturmalık sarı sandalyeleri olan seyirci balkonuyla karşılaşmıştı. Sonrasında karşısında elleri bağlı olan Karaltı'nın siyah maske takılı yüzüne baktığında dev cüssesini bu adamlar nasıl taşıdıkları sorusu gibi hezeyan düşünceler uçuştuğunda tebessüm edip ela gözlerinin içine baktı. Arkadan sandalyeye halat tarafından bağlanılmış ellerini hareket ettirmek istediğinde onun da elleri ve ayakları aynı Karaltı'nın ki gibi bağlıydı. "Bizi kim kaçırdı Karaltı?" Dedi Ferimah tam anlamıyla kaçırıldığı anı adeta silinmiş gibiydi. "Kim bunu yapacak kadar cüretli?" Bağlı ellerini baş parmağını hareket ettirerek ilk olarak halatın bağlandığı ilk katmanına gevşeterek parmağını sokmaya çalışıyordu. "Neden kaçırıldık ki?"

"Hele şükür uyandın Ferimah." Dedi Karaltı kalpsiz sandığı bedeninde Ferimah'ın uyanmasıyla kalbinin atışı daha fazla hızlanmıştı. Kalbi ve beyni yoğun bir arzuyla Ferimah'ın siyah maskesinin ardında olan ay huzmesine benzeyen simasını görmek istiyordu ama mantığı ise bu düşüncelere mermi gibi ateş edip yok ediyordu. "Ben de senden önce uyandım." Yalan söylerken Karaltı Ferimah'ın hâlâ bir çaba içerisinde ellerini çözmeye çalıştığını gördüğünde dudaklarında halatı çözemeyeceğinden emin gülüş oturdu. "Boşa uğraşma ellerini çözemezsin."

"Sen öyle san bay ukala." Dedi Ferimah başparmağını çoktan halatının arasına sokmuş, dört katmanlı halatın ikinci katını gevşetip çözmeye çalışıyordu. "Çözdüğümde görüşürüz." Eş zamanla içeriye uzun boylu esmer, yüzü kemikli, sakalı ve kalın dudaklı adam baş çekerken, arkasında üç tane daha adamı girdiğinde Ferimah öldüreceği adamlara tehlikeli biçimde gözlerini kısarak süzdüğünde dudağında tek yönlü gülüş oldu. "Bizi kaçırmaya cesaret edebilen bunlarmış." Dağcı bağlayışla bağlanmış elini çözmüştü ama adamları görünce çözdüğünü belli etmemişti. "Bu yeri başınıza yıkacağım!"

"Fazla konuşma!" Dedi başı çeken adam. "Bir de o zor biraz küçük hanım." Adam emir aldığı üzere sadece buraya kendini göstermeye gelmişti ve kendi adamlarına döndü. "Şimdi buradan çıkın, kimse gelmesin." Emir vererek kendi ve arkasındaki adamlarını da alarak büyük beyaz kapıdan adamlarıyla birlikte dışarıya çıkacakları zaman bir adam yakasında gevşekçe takılı altın sarısı renginde olan bal porsuğu amblemli broşunu yere doğru düşürdüğünü fark etmeyerek dışarıya çıkmışlardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FERİMAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin