yenilmezler: yeni yenilmez.

iyki doğdun

Bölüm şarkısı: alesso heroes.
Not: şarkının ilk sözleri kötü onları yo sayınO:-)

                                                Gecenin bir yarısı diyer odadan gelen öksürük sesleriyle uyandım. Bu ses Steve'den geliyordu, ben koşarak odaya gittim büyük bir telaşla odanın kapısını açtım, bir kaç saniye kapıda bekledim ve sonra koşarak yatağın yanına gidip yere oturdum.
- Steve. Steve sen. Sen iyimisin?
- öhö öhö. B... Ben. İyiyim.
Ben elimi anlına koydum ve hızla geri çektim.
- lanet olsun sen yanıyorsun.
- aslında öhö öhö. Üşüyorum.
- hadi kalk.
- öhö öhö. Neden?
- t- shırtünü çıkart.
- Emily ben üşüyorum.
- tanrım hepsi benim suçum. Seni bisiklet sürmeye ben zorladım eyer zorlamasaydım bunlar olmuyacaktı.
- sakın öyle düşünme. Sakın. Öhö.
Deyip t- shırtünü çıkarttı. Ah neden bu kadar çekici olmak zorunda. Tanrım ne diyorum ben? Bu gidişle sapık olucam galiba.
- ııııı hadi banyoya. Yanlız pijamanın altı kalsın.
- ?...
...
Hadi duş kabininin içine gir, soğuk suyu açtìm.
- bu su çok soğuk.
- hayır sıcağı açma! Bu senin için.
De sen böyle dimdik durucakmısın saçlarını falan yıka.
- ...
- e hadi ne bekliyorsun.
Baktım hiç birşeye hali yok kabinin dışından ellerimi Steve'in ıslak saçlarına daldırdım, anlaşılan yavaş yavaş ateşi düşüyordu.
- şimdi biraz daha iyimisin?
- evet. Teşekkür ederim.
- birş... Öhö öhö. Ay başım döndü.
Deyip birden başımın etkisiyle kabinin içine kendimi Steve'in ıslak kollarına bırakmıştım. Ve böyleçe kabinin içinde duş kumandasının altında ıslanmıştım.
- Emily iyimisin?
Ben kendimi toparlayıp Steve'in kollarından ayrıldım.
- öhö öhö öhö. Hapşi. Su çok soğuk.
Deyip tam kabinden çıkacakken Steve kolumdan tuttu.
- anlaşılan sende hastasın. Hem ateşinde var. Ha bide daha demin benim iyliğim için di şimdide senin iyliğin için sende burda kalacaksın.
- ama pijamam ıslandı.
Ben anca üstüme bakıyordum, oysa Steve masumca bana bakıyordu, sonunda etrafa bakınırken gözlerim Steve'in bana bakan gözlerine takıldı. Öylece birbirimize bakıyorduk.
- ...
- ...
Tam birbirimize yaklaşırken. Tam. Tam yaklaşırken. Sular gitti! Neden hayatımın tam dönüm noktasında önüme koskoca kazık gibi; bayan Emily giremez.
Diye bir tabela çıkarki?
- ıııııı şey ıııı.
- öhö. Çı. Çıkallımmı?
- ıııı e... Evet. Çıkalım.
Biz o büyük duş kabininden çıkıp kurulandık daha sonra Steve'in odasına geçtik.
- yat yatağına.
- neden?
- birşey aklıma geldi.
- tamam.
O yatağına yattıktan sonra ben Steve'in başucuna geçtim ve yere oturdum. Daha sonra çekingen bir şekilde ve titreyen sağ elimi Steve'in anlına koydum.
- ne yapıyorsun?
- seni güçlerimle iyleştirmeye çalışıyorum.
- elindeki bileklik yüzünden güçlerini kullanamıyorsun. Unuttunmu yoksa? Dedi, Steve alaycı bir şekilde.
- kim demiş billeklikleri kimsenin çıkaramayacağını?
Diyerek kolumu gösterdim.
- pekiya alarmı?
- o en kolayıydı.
Ben ayağa kalkıp ışığı örttüm daha sonra geri yerime dönüp aynı pozisyonu aldım.
- birazda olsa rahatlattı. Dedi Steve.
- bunu demende beni rahatlattı.
******************************
Sabah uyandığımda hala elim Steve'in anlındaydı. Bütün gece. Sadece o. Ve ben. Şimdi. Şimdi bunun tadını çıkartmalıydım. Çünki o işkenceli, ama maceralı günler mağziye gömülüyordu. Birdaha, geri gelmeyecek kadar derine. Ama eyer bir gün gelirse. Biz her dakika derine batarsak. Yine. Yine işkencelere boğulursak. Ben o zaman susarım. Çünki herşeyin bir sonu vardır. İşte o zaman bizim sonumuzdur. İşte o zaman kaybedecek birşeyim olmayacak. Ben hemen kalkıp giyindim daha sonra mutfağa bir kahvaltı hazırladım. Sonra yukarı çıkıp Steve'in anlına eğilip yapışkanlı kalp şeklindeki kağıda bir not yazıp anlına yapıştırdım. Sonra burnunun ucuna minik bir dokunuş attım. Sonra garaja gidip siyah jipime bindim ve kapalı konser salonuna gitmek için yollara düştüm. Tek elimle direksyonu tutup diyer kolumun dirseğini cama yaslayıp kafamı elime yasladı. Düşlere dalmıştı. Çok derin düşlere.
Steve'in gözünden
Sabaha uyandığmda gözümün önünde bir not bulmuştum. Hemen onu alıp okudum.