Veeeee. Medyadaki Emily'nin black veil kostümü!!! Nasıl? Yani ben çok beyendim. Yanlız medyadaki kız emily deyil. O. Diyanaaaaa. Evet. Evet öyle. Ben internette deli gibi ajan kostüm şu kostüm bu kostüm diye giderken bu fotoyu buldum sonrama bunun sitesine gittim, bla bla bla diyana yazıyodu tıkladım anam bi güzel bi güzel kostümler çıktı. Zaman geçince Emily'nin köstümünü güncelliycem. Nese çok konuştum size iyi okumalar.:-D:-D:-D:-D
******************************Emily'nin gözünden - Steve.
- efendim.
- ya. Bana öyle bakma.
Bena bir gülüş attı. Ah tanrım bu rüyamı? Eyer rüyaysa sonsuza kadar uyanmayım.
- neden.
- bi an kendimi gözlerinde kaybedecekmiş gibi hissediyorum.
- bana ne söyleyeceksin?
- sakın beni brakma. Sonsuza dek.
Yemeğimizi yerken Steve sandalyeden kalktı ve yanıma geldi. Cebinden siyah uzun ipli ucunda garip dikdörtgen şeklinde bir taş olan bir kolyeyi gösterdi. Ben bir kaşımı kaldırrarak ona baktım.
- Thor'dan rica ettim. Oda Asgard'an dünyada olmayan ama dokuz dünyada nadir bulunan bu taşı istedim. Oda getirdi. Bu. Bu taş gereksiz görünsede. Seni koruyacak. Emin ol.
- Steve. Seni çok seviyorum. Hem buna gerek yok. Beni koruyan iri var zaten. Deyip ayağa kalktım ve ona sımsıkı sarıldım.
- bende. Bende seni. Bak şimdi. Sakın telefonunu yanından ayırma. Ben bir yere gidicem sonra seni arıyacağım. Nerde olduğumu söyleyeceğim sende geliceksin. Tamammı
- sen yine ne karıştırıyosun?
- hadiii.
- ashxvhdubbc
- senmi güldün öyle?
- evet.
- neden?
- seni hiç böyle yalvarırken görmedim de o yüzden. Ashfdjkbg.
- tamam. Anla işte senin iç ne hLlere giriyorum.
- sen benim için maymun bile olurmusuuuun?
- yanlız yaparız yapmasınada.
- hııı.
- benimde bir karızmam var.
- evet öyledir dedecim.
- sen bana dede diyosun ama bana aşıksı. Anla yani sen beni böyle seviyosan.
- sen ne zamandır böyle egoist oldun.
- Tony'nin egoları bulaşıcı galiba.
Dedi ve ellerini belime sardı. Bende boynuna. Tam beni öpücekken ben karnına vurup denize koştum.
- bu laflardan sonra çok beklersin!
Oda bana doğru koşmaya başladı.
- ben 70 yıl bekledim zaten!
- ben aceleyle ayaklarımımdaki topukluları çıkarıp bi kenara attım daha sonra koşmaya başladım. Steve'de pantolonunu katlayıp koşmaya başladı, salık saçlarım uçuşup duruyordu saçlarımı yüzümden sıyırdıktan sonra arkama bakmayı kesip koşmaya devam ettim. Birden iki el belimi sımsıkı sardı, arkama baktığımda.
- Carli.
- efendim sevgilim.
- ama sen öldün.
- geri döndüm. İntikam ve senin için.
- bırak beni. Bırak beni!
Kollarından kurtulup ona bir tokat attım.
- Steve.
- Emily neden bana tokat attın?
Steve hem yanağını tutuyor hemde beni sorguluyordu.
- hem nerden çıktı Charli. Anlamsız şeyler söylüyordun.
Ben dizlerimin üstüne kuma oturdum ve iki elimi Steve'in yüzüne koydum.
- iyimisin? Hı iyimisin?
Steve'de sakinlaşip hemen karşıma oturdu.
- ben iyiyim ama s...
Ben konuşmasına izin vermeyip dudağına küçük bir öpücük kondurup boynuna sarıldım. Oda bi an ne olduğunu anlamasada oda sarıldı.
- bu öpücük neydi şimdi.
- seni bekletmek istemedim.
- :-) sen beni hiç bekletmedin. Ben seni beklettim.
- evet orası biraz öyle.
Dedim ve kollarımı ondan ayırdım.
- bana bu aralar birşeyler oluyor. Ve ben bu lafı ne zaman söylersem büyük şeyler oluyor.
Dedim ve kafamı yere eğdim.
Steve eliyle çenemden kafamı kaldırdı.
- şşşşş. Bu gün bunları konuşmayalım. Olurmu?
- tamam.
- gel.
- nere?
Steve ayağa kalkıp bana elini uzattı. Bende ona tutunarak kalktım. Giderken ikimizde lisseli gençler gibi utanarak ellerimizi tutuşturduk. Sonra birbirimize baktık. Ben kafamı omzuna yasladım ve yolumuza devam ettik.
******************************
-sahil boyunca yürüdük Steve. Nere gidiyoruz söylemedin.
- merak etme gelidik sayılır.
- nereye?
- işte. Buraya.
Ben gözlerimi Steve'den alıp sağıma baktım, sağıma baktığım an 100 kişi kelly clarkson hartbeart song söylemeye başladı
, üstelik önde bizimkinler arkada koro. Hatta insanların elinde ve elbiselerinde ışık vardı. Ellerindeki ışıklar küre şeklinde, elbiseleri ise her yeri aydınlatacak kadardı. Herkez koro gibiydi maşallah.
( şarkıyı açıııın! İsterseniz açyıııı.)
Steve'in ellerimi tuttuğunu fark edince ona döndüm. Daha sonra ona sımsıkı sarıldım.
- seni okadar çok seviyorum ki...
- dünyaya sığamayacak kadar.
- evet. Sen benimkaderimsin.
- nerden biliyorsun?
- çünkü ne söyleyeceğimi gözlerimden anlıyorsun.
-evet. Sende benim.
Biz tam öpüşecekken araıza Tony girdi.
- Tony.
- evet doğum günü çocukları.
- iyi valla bakıyorumda herkez sağlam şaşırdım yani.
- niyeymiş o canımın içi.
- kimse sesinden sağır lmamış.
- ben hariç.
Diyerek geldi Clint.
- birde beni sor. Diye ekledi Thor.
Ben jeyn, pepperve Natasha'yı görünce diyerlerine el sallyıp onlara doğru gittim. Giderken Bruce beni durdurdu.
- iyki doğdun.
- sağol Bruce.
- şu kız kim?
- hamgisi?
- şurdaki.
- ha omu?
- evey.
- ha şey yaa o miya. Niye sordun?
- yani hiç. Yani ne olabilirki? Sordum.
- sordun?
- e...evet. Ne...neyin oluyo?
- Natasha, papper ve jeyn'den sonraki en iyi arkadaşım.
- öylemi?
- bide sizden sonra.
- neyse. Ben. Gidiyim.
- olur. Bay bay.
Ben hemen diyerlerinin yanına gidip koyu sohbete daldı.
- hey!
- Emily.
İlk sarılan jeyn olmuştu.
- jeyn!
- bu bir mucize.
- ne mucize?
- Steve ve sen. Bide doğum gününüz aynı gün.
- evet. Peki ya sen ve Thor.
- bazen ikimizde işten kaçamak yapıp yemek valan.
- hainler.
- hey! Beni unuttunuz.
- Papeer!
- iyki doğdun tatlım.
- teşekkür ederim. Senin o egoist sevgilin iyi iş başarmış.
- hey! Sevgilime öyle deme. Ben onu öyle seviyorum.
- senindir.
BiZ konuşurken pepper'ın telefonu çaldı.
- afedersiniz. Bu önemli. Alo bay madrid.
Bize el salladı ve yanımızdan ayrıldı.
- sohbetinize doyum olmuyor.
- ah Natasha.
Deyip ona sımsıkı sarıldım, oda bana sarıldı.
- iyki doğdun bebeğim. Ne çabuk büyüdün.
- hey!
- e öyle. Dörtbuçuk ay oldu ve sen harikasın. Sen gerçek bir yenilmezsin.
- ben bunun için doğdum.
- uuuuuuu.
- neee.
- hey bir kız bize doğru geliyor.
- efendim jeyn?
- şu kız bu tarafa gsliyor.
- miya!
Ben koşarak miya'nın yanına gidip sarıldım daha sonra diyerlerinin yanına gittik.
- kızlar sizi miya'yla tanıştırıyım.
- merhaba ben jeyn.
- merhaba.
- bende Natasha.
- aa. Seni biliyorum zaten.
- bilmeyen yok zaten.
Biz konuşurken pepper yanımıza geldi.
- birkaç dk'lık telefonla yarınki programım doldu bile. Tony herşeyi benim üzerime bindirdi. A meraba ben pepper.
- merhaba bende miya tanıştığıma memnun oldum.
Ben gülerek miya'ya döndüm.
- eeee dünür daha daha nassın.
- ?...
Ben gülerek diyerlerine baktım.
- çocuklar bruce miya'yı seviyo galiba.
- ne! Diyerek şoka girdi Natasha.
- oda kim?
- bak. Tam şurda. Steve'in yanında. Bak görüyormusun?
- a eveeet.
- şşşşş noluyoz!
- ay ne! İyiymiş.
- bu senin flörtlerine benzemez tatlım.
- hey!
- ne.
- Bruce'u istiyorsan sakin olmalısın.
- onu hiç sizin yanınızda görmedim.
- aslında hep yanımızdaydı. Sadece sinirli. Olur. Tabiyki savaşlarda.
- hulk.
- evet.
- yok. Ben hiç almayım.
- az önce sana baktı.
- öylemi?
- ne oldu fikrinmi değişti tatlım.
- yoooo. Yani. Hayır.
- evet sende seviyosun.
- haayìır.
- eeveeet.
- hayır.
- ivit.
- hayıır.
- hayır.
- eveeet.
- bak evet dedin!
- offff. Galiba.
- bu iş olur.
- diyosun.
- eh yani.
- olur olur.
Biz iddalaşırken yanımıza bizim erkekler geldi.
- Emily.
- efendim.
- gel dans edelim.
- olur.
Steve bana elini uzattı. Bende ellinden tutup piste çıkı dans etmeye başladık.
- bunları yapmaya hiç gerek yoktu.
- biliyorum. Ama şunuda biliyorum ki sen daha iyilerine layıksın.
- ya sen? Sen en iyisine layıksın. Belki bendende iyilerine.
- sakın öyle deme ben seni çok seviyorum.
Biz dans ederken birden kalbime bir ağrı girdi ve kendimi Steve'den ayırıp ellerimi kalbime kodum. Sanki birşey içime girmişti. O anda Steve omzuma elini koydu.
- Steve! Ben nerdeyim. Burası neresi? Kimse yokmu?!
- Emily!
Arkamı dòndüğümde yenilmezler yerde yaralı yatıyorlardı. Ben koşarak Steve'in yanına gidip oturdum. Ellerimi Steve'in yanaklarına koydum.
- Steve! Size ne oldu böyle? Aman tanrım.
- sen. Nasıl. Biri oldun. Böyle.
- ne diyosun sen Steve?
- bizi bu hale sen getirdin. Bizi se öldürdün.
Son nefesini vermişti.
- steveeeee!...- Emily!
- hı.
- o uyandı!
- niye herkez başımda?
- sen. Sen bayıldın.
- ben sizi öldürdüm.
- ...?...
- her neyse. Benim uykum var.Steve'in gözünden
- tamam.
Ben emiliy'i kucağıma alııp arabaya götürdüm. Parti sona ermişti. Kimse hediyesini verememiş pasta yiyememişti o yüzden biz hediyeleri onlarda pastaları almıştı, tony ve Clint dayanamamış emily'nin hediyelerini alçmışlardı.
******************************
Biz SIHIELD' a gelince emily'i yatağına yatırıp bende yatağıma geçtim. Bu gece Emily'nin saçmalıkları aklımda değişik kurgulara sebep olmuştu.******************************
Merhaba! Hepinizin bayramı mubarek olsun. Büyüklerimi ellerinden küçüklerimi gözlerinden öpüyorum. Kusura bakmayın bölüm çok geç geldi özürdilerim. İnşallah beyenmişsinizdir lütven vote ve iyi kötü yorumlarınızı eksik etmeyin. Eğer hatalarım varsa lütfen belirtin. Ve düşündüğüz şeyler varsa onlarıda belirtin.
Diyer bölümde: thor 2'yi izleyenler bilirler. Hani malefiş!
![](https://img.wattpad.com/cover/39880938-288-k839628.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yenilmezler: yeni yenilmez.
Actionherşeyde ,heryerde aşk olmalımı ? bazen aşkta olduğu yeri şaşırır . bazen kariyer için, dünya için bazı şeylerden vazmı geçmeli bir kahraman? mesela aşktan. ama Emily vazgeçmemeliydi. herşey böyle bitemezdi. o herkezi yüz üstü brakamazdı. o kaderin...