17. bölüm

498 43 21
                                    

  Sweatshirt üzerime tam oturduğunda cüzdanımı aldım ve salona geçerek anneme hitap ettim.

"Anne, benim gitmem gerekiyor. "

Annem yeni başladığı lif örgüsünden gözlerini ayırarak "Hayırdır inşallah gecnin bu saatinde?"

"Bir arkadaşın bana acilen ihtiyacı varmış."

Kaşlarını sorgularcasına kaldırdı ama bana güvendiği için sorgulamadı. "Kötü ortamalara girme de kızım. Kendine dikkat et bak. Merakta koyma beni haber ver." Hızlıca yanına giderek tombik yanağına öpücük kondurdum. "Peki anne, dikkat ederim. " Dedim.

...

  Bana attığı konuma geldim. Geldim gelmesine ama burasü bara hiç benzemiyordu. Burası daha çok bir villa gibiydi. Hatta gibiyi atın.

Burası Çınar Yaşlı'nın eviydi... Ketenpereye gelmiştim!

Pislik herif!

Sinirle kapının karşısına geçip yumruklarımı vurdum.

"Aç bakalım aç! İyi niyetimi suistimal etmek ha!"

Kapı çok geçmeden açıldı.

Karşımda tüm yakışıklılığı ile  Çınar Yaşlı duruyordu.

"Gerçekten geldin!"

Sinirle parmak uçlarıma kalkarak kafamı burnuna geçirdim.

"Geldim ya geldim!"

Yaşasın topuklu botum ve alınmış intikamım!

Burnunu tutarak geriledi. Öyle şiddetli vurmuştum ki kapı kolunu tutmasa yere düşecekti.

Oh olsun sana!

"Feyza..."

"Ya, Feyza ya! Ne hakla beni kandırırsın?! Gurutumu böylesine hiçe saymışken üstelik! Sen kimsin!? Kimsin?! Ünlüsün diye bunun yanına kalacağını mı düşündün?! Sen benimle oynayamazsın! Duydun mu?!"

Nihayet kendine geldiğinde ellerini havaya kaldırdı ve damarıma daha fazla basmamak için bana doğru yavaşça afımladı.

"Her şeyi açıklayacağım ama lütfen önce beni bir dinle!"

Daha da sinirlenip omuzlarını ittirdim.

"Ne yi açıklayacaksın ya!? Bunu yapacak onlarca şansın vardı ama bunu yapmaya tenezzül bile etmedin!"

Derin bir nefes alıp gözlerini yumdu. Geri açtığında gözleri ile adeta yalvarıyordu.

"Lütfen güzelim, lütfen... Haklısın; ben lanet, aşşağılık bir adamım. Ama sen de anla beni... Öylece gitmene izin veremem. En azından çabalamalıyım. Sen benim kaybettiğim, kaybedebileceğim her şeyden daha fazlasısın. Beni gerçekten güldüren şeysin..."

Sinirden ellerim titriyordu. Onu öyle kolay affedemezdim. Olmazdı!

Merhametin ile tutkulu savaşım boynuma kement vururken derin bir nefes aldım.

Ben her şeye rağmen gururunu hiçe saymayan o kızdım. Bu saatten sonra bunu bir adam için asla yapmazdım.

"Dinlenecek hiç bir şey yok! Bunu bırakmadın çünkü sen!"

Gözlerinin içi kızardı. Dudaklarını ısırdı gazap çeker gibi.

Tam bir şey diyecekken arkamı döndüm.

Ya kendi gururumdan vazgeçecektim ya da ona olan sevgimden. Ve ben, kendime ait olan hiçbir şeyden vazgeçmedim.

Çünkü ben kendimi seviyordum.

İster aşk fedakârlığın eş anlamı olsun bu yolda kendimden vazgeçmek âşk değil, bana dair yapılmış bir kötülük olurdu.

Arkamı döndüm ikinci bir defa düşünmeden.

Ona sırtımı döndüm kendim için.

Lakin ondan gidemedim çünkü canımı acıtmadan kolumu tuttu.

Gözleri dolmuştu. "Ben hiç bir zaman doğru düzgün konuşabilen biri olmadım ama senin için şarkılar yazabilirim. Senin için tüm sesimi kesip, senin için dünyayı haykırışlarıma boğabilirim. Senin kalbini kırmaktansa tüm ses tellerimi param parça edebilirim. O çok sevdiğim mikrofondan, ait olduğum sahneden vazgeçebilirim. Sen benim için sevginin tanımısın çünkü ilk okulda yanımda oturan ve kurdele takan kızdan öğrendim sevgiyi. Ben senden öğrendim. Senden ilham aldım tüm o şarkıları. Seni ilk defa restorantta gördüğumde tanıdım. Sen benim ilk ve son, çocukluk aşkımdın! Bırak anlatayım tüm gerçekleri! Lütfen..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZIR DELİNİN ÜNLÜ BEYCİĞİ┃TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin