Zirveye Ulaşmak

9 1 0
                                    

Bugün onun hayata attığı imza olacaktı. Sonunda, bütün ömrünü uğruna harcadığı noktaya ulaşmış, çevresindekilerden sonra nihayet kendini de tatmin etmeyi başarmıştı. Artık dinlenebilirdi. Onca şeye katlandıktan sonra, artık o da çabalarının karşılığı olarak kendini ödüllendirebilirdi. Ve yapacaktı da. Bu akşam buraya gelme sebebi tam olarak buydu.

Hava çoktan kararmıştı. Trafik yavaş yavaş açılmaya başlamış, küçük çocukların uyku vakti çoktan geçmiş, yetişkinler de erkenden dinlenebilmek için sıcacık yuvalarının yolunu tutmuşlardı. Yağmur bulutları, ay ışığının geceyi aydınlatmasına engel oluyordu. Bazı evlerden uyumak istemeyen bebeklerin hoşnutsuz bağırışları ve ağlamaları duyuluyordu. Sokaktan geçen gençlerin arabada açtıkları rahatsız edici şarkılar ve yakınlardaki düğün ve kutlamalardan gelen sesler, bu akşam özellikle fazlaydı ve birbirine karışan seslerin oluşturduğu kulak tırmalayan gürültü artık dayanılmayacak hâle gelmişti.

Oldukça gürültülü bir gece yarısıydı. Sesleri duymaktan bıkmış olacak ki, kulaklıklarını çıkarıp kulağına taktıktan sonra en sevdiği şarkıyı açıp sesini olabildiğince yükseltti. Artık insanların o sinir bozucu şamatasını duymak zorunda değildi. Bir anlığına da olsa hafiflemiş gibiydi.

...

Çok çalışıp istediğini elde etmişti. Hep hayalini kurduğu zirveye sonunda ulaşabilmişti. Ama bir sorun vardı, çok yorulmuştu... Her ne kadar istediği bu olsa da, başarısı onun yorgunluğunu biraz olsun azaltmamıştı. Bilakis, omuzlarına daha da fazla yük binmişti. Uzun bir yolu yürümüştü ve önünde daha uzun bir yol vardı. Dinlenecek bir yer bulamıyordu. Çevre yoluna yaya olarak girmiş gibi, hiç durmadan yürüyor ve bir sonraki hedefine ulaşmaya çalışıyordu. Bu yolda dinlenebileceği güvenli bir yer yoktu. Sadece asfalt ve onun çıplak ayakları... Tek yapabileceği önündeki hedefe ulaşana kadar yürümekti. Ve bu daha fazla güç ve daha fazla enerji gerektiriyordu. Ama onun artık gücü de enerjisi de kalmamıştı. Tek istediği bu kadar çabaladıktan sonra birazcık dinlenebilmekti.

...

Zamanı gelmişti. Artık caddeden neredeyse hiç araç geçmiyordu. Şimdi, insanların tepkisi konusunda endişe etmeden atlayabileceği en iyi zamandı. Ayakkabılarını çıkarıp bir kenara bıraktı. Ayakkabılarıyla birlikte hayatını da arkasında bırakıyordu. Artık dinlenebilirdi. Soğuk zemini ayak tabanında hissetti. Başta ürperdi ama yavaş yavaş soğuğa alıştı. Küçük adımlarla, yüksek binanın tepesinde atlamak için en iyi noktayı arıyordu. En sonunda daha fazla vakit kaybetmek istemeyip insanların dikkatini en az çekecek noktaya yöneldi. Soğuk zeminde ayakları üşüyordu ve vücudu titremeye başlamıştı. Ama o bunları hissedemeyecek kadar yorgundu. Bitkin bir şekilde uç noktaya gelip durdu. Düşmeyi planladığı yere iyice bir baktı. Etrafta pek insan yoktu. Sadece caddeden geçen birkaç araç... En iyi kararı verdiğine inanıyordu. Zaten onun kararları her zaman en iyisiydi. Soğuktan buz kesilmiş ayaklarını biraz daha zorlayarak en uca kadar geldi. Şimdi tek yapması gereken gözlerini kapatıp kendini boşluğa bırakmaktı. Ve yaptı. Kendini rüzgârın kontrolüne bıraktı. 

Bedeni yüksek binadan ayrılıp savrulurken, planladığı yerin aksine insanların görmesinin daha olası olduğu bir yöne düşmüştü. İlk defa işler planladığı gibi gitmemişti. Ama bunun dışında her şey istediği gibiydi. Acısını hissetmeden gözlerini yummuş ve son nefesini yerle buluştuğu anda vermişti. Artık düşünmeyecekti. Sorumlulukları için endişelenmesine gerek kalmamıştı. Kimse ondan bir şey bekleyemezdi. Sonuçta, o artık yoktu...

______________________________

(Kısaltılmıştır.)

30.01.2024

Küçük Ölüm NotlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin