Heyyo Aşkıçımlarrr
40k için çoook teşekkür ederim. Kocaman bir aile olduk, gururlu bir anneyim şuan.
Bide bide daha önce söylememe rağmen hala yapmaya devam ediyorsunuz. Lütfen ficimde başka kitaplardan bahsetmeyin olur mu? Hoş bir durum değil çünkü. Lütfen bu son uyarım olsun :)
Yazım yanlışı varsa affedinnn
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar!
---
"Ne bir söz kaldı, ne bir son nefes.
Sessizlik vurdu ruhumun duvarına."Her şeyden habersizdi. Oturduğu tozlu sandalyede her şeyden habersizce öylece ne dediklerini duymadığı ailesini izliyordu.
Yardım etmek istiyordu ama hiçbir becerisi yoktu, acaba alacakları şey ne kadar değerliydi.
Mesela Jungkook hiç bir sürü parayı bir arada görmemişti, merak ediyordu. Fazla paraya sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu tatmak istiyordu.
Eğer bir gün çok parası olursa yapmak istediği ilk şey çiçekli bahçesi olan bir kafe açmaktı. Bir gün yapabilmeyi umdu.
Babaanesinin mezarını daha iyi bir mezar taşıyla yapmak isterdi, maddi durumu yoktu, ona layık bir yer istedi. Bir gün yapabilmeyi umdu.
Belki kendisine bir ev alır, orada yaşardı. Sahi, onu evi yanmıştı. Ama olsundu, o ailesiyle olan evi daha çok sevmişti en azından yalnız değildi.
Jungkook başını kaldırıp yine sırtı dönük adamlara baktı, sıkılmıştı. Bu sefer içinden şarkı mırıldanmaya başladı.
"Artık seni kaybetmek, sensiz olmak istemiyorum."
Acaba ne zaman okula gidecekti? Okula gitmeyi özlemişti.
"Seni tekrar görebilecek miyim?"
Diğer okulunda olduğu gibi yine dışlanırdı belki ama alışmıştı, bunu sorun etmiyordu.
"Ben yine geçip giden kaderin önünde duruyorum."
Taehyung'la kırtasiye alışverişi yapmamışlardı ama yaparlardı. Çocukcaydı belki ama Jungkook'un hiçbir zaman güzel okul eşyaları olmamıştı.
"Uyanamadığımız bir rüya mıydı bu?"
Sıkılmıştı, işe yaramak istiyordu. Acaba yanlarına gitse hyungları kızar mıydı ona?
"Uzaklaşıyorsun ve sana bir kez bile söyleyemedim bunu."
İçinden şarkıyı mırıldanırken kafasına çuval geçirilen kişiye baktı. O kimdi? Garip duruyordu, sanırım önde duran adamın elindeydi. Jungkook ona yardım etmek istedi, ama buna gücü yoktu.
"Seni seviyorum, içten bir şekilde."
Hyunglarına baktı, hepsi kötü gözüküyordu. Özellikle Jimin her an ağlayacakmış gibi adamın arkasındaki bilinmeyen çocuğa bakıyordu durmadan. Seokjin'e baktı bu sefer, o ise ellerini arkada birleştirmiş bir şekilde Taehyung'a bakıyordu. Yüzünde saf hüzün vardı.
"Ağlamama izin verme."
Şarkıya son verip iç çekti, gözleri oldukça büyük duran adama kaydı, eliyle arkaya doğru işaret vermişti. Kafasına çuval geçirilen kişi ise kollarından tutularak öne doğru yürütülmeye başlamıştı.
Jungkook tırnaklarını avuçlarına bastırarak oturduğu yerden kalktı. Tam o sırada gözleri tesadüfen deponun diğer uç kısmına takıldı. Gözlerini kıstı ve odaklamaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azelya •Taekook•
FanfictionKonuşma engeli olan Jeon Jungkook ve onun biricik hırsız sevgilisi Kim Taehyung. --- "Seni anlamam için kelimelerine ihtiyacım yok Jungkook. Gözlerin her şeyi anlatıyor zaten." --- Oysa onu koparmadan çiçek koklar gibi sevmişti. O nasıl kıymıştı yaş...