Azelya •Taekook•

6|Azelya

Heyyo Aşkıçımlarrr.

Nasılsınız bakalım??

Bölüm için heyecanlı mıyız?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar!

---

""İçin dışın bir olsa
Zor mu geldi yoksa anlamak
Biraz uzak mı olsak
Çok mu fazla geldi alışmak?"

"O çocuğu ekibimde istiyorum Taehyung."

Namjoon'un oldukça ciddi olduğu belli olan yüz ifadesi ve ona inananamayarak bakan Taehyung.

Yağmur tamamen durmuştu ve hava kararmak üzereydi. Yerler çamur olmuş toprak kokusu etrafa yayılmıştı.

Taehyung ağır ağır Namjoon'a döndü. "Ne saçmalıyorsun Namjoon?" dedi kaşlarını çatarak.

Diğerleri yan yana durmuş onları izlerken, onlarda şaşırmıştı. Namjoon'un böyle bir şey demesini beklemiyorlardı.

"Duydun beni Taehyung, o çocuk yedincimiz olsun istiyorum. Bana o çocuğu getir." dedi ellerini cebine yerleştirerek.

Taehyung sinirle taktığı şapkasını çıkartıp yere fırlattığında Namjoon'a doğru yürüdü.

"Öyle bir şey olmayacak, buna izin vermeyeceğim." dedi dişlerini sıkarak.

"Bizi tanımadığı halde yardım etti. İşimize yarar."

Taehyung hayret ve sinirle güldüğünde;

"Şaka yapıyorsan hiç komik değil Namjoon. Hadi geç oldu gidelim burdan, buranın havası bana iyi gelmedi." demişti.

"Neden istemiyorsun Taehyung? İş için bir çok kişiyle görüştüğümüzü biliyorsun. Normalde sesini çıkarmaz ve o kişiyi gözlemledikten sonra konuşurdun." dedi yine aynı sakinlikte.

"Sorun tam da burda işte. Gözlemledim ve olmaz diyorum. O bu işlerin adamı değil, yapamaz bunu sende biliyorsun. Amacın ne bilmiyorum ama vazgeç Namjoon."

"Konuşamadığı için mi?" Bu sefer konuya yan tarafta kaldırıma oturarak onları kaşları çatık izleyen Yoongi dahil olduğunda ikilinin bakışları ona döndü.

"Onun da etkisi var ama tam o değil. Anlamak isteyen her türlü anlar, duymak isteyen her türlü duyar, anlatmak isteyen her türlü anlatır." Duraksadı. "Yoongi ben onu gördüm, o bizim dünyamızda yaşayamaz."

Eliyle saçlarını karıştırdı ve dudaklarını ıslatarak onları ikna etmeye devam etti.

"Ben bu senaryoyu biliyorum Namjoon. Ona bu iş için teklif göndereceksin, o kabul etmeyecek ve sen kimliğimiz ortaya çıkmasın diye onu ortadan kaldıracaksın. Bu sürekli yaşandı ve ben artık bu senaryoyu görmek istemiyorum."

"Vay, daha önce böyle düşündüğünü bilmiyordum Taehyung. Son günlerde bize oldukça farklı yönlerini gösteriyorsun." şaşırmıştı Namjoon. Aynı diğerleri gibi.

"Sikeyim, o konuşamıyor! Başına bir şey gelse kendisini kurtamaz. Kimse bu cehenneme gelmek istemez." dedi hepsine tek tek bakarak.

Namjoon kaşlarını çattı, sanki şu andan hoşlanmamış gibiydi.

"Duygusuz bir adama göre fazla duygu yüklüsün. Bizim dünyamızda birbirimize başka kimseye duygumuz yok. Nefret bile. Aklını başına topla, bu sen değilsin."

Diğerleri gerginliğin farkındaydı bu yüzden Seokjin, Namjoon'un yanına gitti ve elini omuzuna koyarak;

"Gidelim Namjoon, bunları evde konuşalım. Şuan ikiniz de mantıklı düşünmüyorsunuz." demişti uysal bir sesle.