Azelya •Taekook•

18|Bi' Ruh

Heyyo Aşkıçımlarrr.

Nasılsınız bakalım??

Son iki bölümün yorumları sadece küfür...
Okurlarımın bu kadar yaratıcı küfür ettiğini bilmiyordum. Her gün yeni bir küfür öğreniyorum sayenizde. Evet anne ortamım çok iyi KSUDHSJSUYSVS

Bu bölümü sanaldan tanıştığım biricik arkadaşım Victoria_nemesis e ithaf ediyorum. Çokça sevgilerle.

Yazım yanlışı varsa affedinnn.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar!

---
"Öylesine herkes gibi tek başına, geçerken uğramışçasına, bittiği yerden başlar bu yol. Kim bilir kaç kez döndük. Kim bilir kaç kez öldük."

Ne yapılması gerekiyordu?

Öylece gitmesini izlemek bir insanın yapabileceği normal bir şey miydi? Hayır değildi, olmamalıydı.

Yaptıkları şey kötü bir insanın yapabileceği türdendi. Onların en büyük kötülükleri vicdanlarının vicdansızlığıydı.

Ne yapılması gerekiyordu?

Değmiş miydi tüm bunlara? Bir masumun böylece acı çekmesini sağlamak normal miydi? Onlar hedefleri dışında kimseyi önemsemeyecek türden kötülerdi.

Ne yapılması gerekiyordu?

O masumu her şeyden habersiz bırakmak ne kadar doğruydu? Yapılan tercihleri bilse gideceği yolu seçebilirdi belki ama ona bile izin vermemişlerdi. Onlar bir masumun kaderini kendi ellerine alacak kadar kötülerdi.

Ne yapılması gerekiyordu?

Şimdi arabada son hızla Jungkook'a gitmeleri geri alır mıydı bazı şeyleri? Hayır, almayacaktı. Zaman hızla akacak ve günü geldiğinde arka plana attıkları çocukla sınanacaklardı.

Ne yapılması gerekiyordu?

Hangi yüzle bakacaklardı o masumun yüzüne? Cesaretleri var mıydı? Evet vardı, bakacaklardı. İçlerinde kalan son cesaretle bunu yapacaklardı.

Ne yapılması gerekiyordu?

Bugüne kadar yaptıkları kötülüklerde kendilerini affetmemişlerdi. Bu yükü taşıyabilecekler miydi? Jungkook'un akmayan gözyaşının hesabını nasıl vereceklerdi?

10 saat önce

"Taehyung, biraz sakin olur musun?"

Taehyung başına geçtiği bilgisayarı uzun biçimli parmaklarıyla hızlı hızlı bir şeyler yazıyordu.

"Çok zaman kaybettik, bir saat geçti." dedi gözlerini ekrandan ayırmadan.

"Anlıyorum ama yine de sakinleşmeyi dene, acele edince kendini kaybediyo-"

"Bana siktiğimin sakin kelimesini söyleme Jimin! İşime karışma ve git. Sinirimi senden çıkartmak istemiyorum."

Jimin kollarını önünde bağladı. Gözleri hüzünlü bakıyordu. "Bende bundan bahsediyorum işte, sakin olmadığında kendini kaybediyorsun. Akıllı düşünemiyorsun."

Odanın kapısı açıldı, içeriye Namjoon ve Yoongi girdi. Namjoon diğer tarafta oturan Hoseok ve Seokjin'e göz ucuyla baktı ve Taehyung'un yanına doğru yürüdü. Yoongi ise elindeki bira şişesiyle yerdeki halıya oturup sırtını duvara yasladı. Yeşil saçları dağılmıştı, tıpkı içtiği bira yüzünden dağılan kafası gibi.