1. UMUTSUZLUĞUN DAHİLİNDE UMUTLAR
koş koş koş koş, cem özkan
Umut diye bir şey cidden var mıydı yoksa emekler, insanı yarına sokanlar mıydı?
Değil dakikalarımı, saatlerimi, değil günlerimi, yıllarımı vermiştim bu hale gelebilmek için. Küçücük bir çocuğun hayalinin peşinden gittiğim için suçlu konumuna sokmuştu insanlar beni. Psikolojik savaş, oldukça mücadele isteyen bir şeydi. Elimden geldiğince bu sorunu yenmeye çalışıyordum ama bazı zamanlar mümkün olmuyor gibiydi.
"Ha siktir." Ağlamaya başlamıştım. Sonrasında da kahkaha attım. Mecazi anlamda değil, gerçek anlamda kafayı yemiştim ama sorun değildi, tam şu anda dünyanın en mutlu insanı ben olabilirdim. "Ciddi anlamda büyük siktir!"
"Ne oldu? Söylesene!" diye bağırdı Silem.
Ağlamaya başlarken kahkaha atmaya devam ediyordum. Ayağa fırlamam sadece birkaç saniye içerisinde gerçekleşmişti. O kadar mutluyum ki, sevinçten havalara uçabilirdim şu anda. "Dünya inanılmaz güzel bir yer! Gerçekten! Canım dünya, biliyordum emeklerimi boşa çıkarmayacağını!"
"Yoksa..." dedi Silem, o da sevinçle benim gibi ayağa fırlamıştı.
"Evet!" diye bağırdım olduğum yerde zıplamaya başlarken. "Evet Silem! Çağırıyorlar! Beni! Beni çağırdılar Silem!"
"Ciddi?" Kahkaha atarak zıplamaya başlamıştı. "Ciddisin! Ciddisin kızım! Yaşasın!"
"Ağlayacağım şimdi!" dedim ama zaten ağlıyordum. Mutluluktan ağlıyordum. Belki de seneler sonra mutluluktan ağlıyordum. Değmiş miydi bunca şeye? Değmiş gibi hissediyordum.
"Asıl ben ağlayacağım şimdi!" dedi Silem, ikimiz de ekran karşısında zıplamaya devam ediyorduk. "Ulan dünya, şu kızı iyi süründürdün ama aklı başına geldi ve emeklerinin hiçbir zaman boşa çıkmayacağını öğrenmiş oldu!" Duraksadı fakat gülmeye devam ediyordu. "Ne zaman çağırdılar?"
"Ne zaman..." Duraksadım. "Çağırdılar?" Gözlerim açıldı. "Hakikaten, ne zaman çağırdılar?"
"Geri zekalı!" diye bağırdı Silem, kızdığı için değil de mutluluktan yarıldığımız için bağırıyordu şimdi de. "Bak hemen!"
"Bakıyorum dur." dedim yatağa geri yatarken. Kendimi yüz üstü atmıştım. Tam olarak bunu yapmıştım. "Ah, burnum kırılıyordu lan!"
Kahkaha sesi odayı doldururken açık ekranda hala gözükmekte olan maili inceledim ve hızlıca tekrardan okumaya başladım. "Malsın sen ya, ciddi bir mal."
"Sus ya, meşgul etme beni, ben bir makyözüm ve gelen maillerimi inceliyorum!" dedim sevinçle gülümserken. Gecenin köründe böyle bir haber almayı asla bilmiyordum. Gecelerim genellikle efkarlı geçerdi de... Bu durum bana da ters köşe yapmıştı.
"Hemen triplere girdin ya," dedi Silem, sesi hayretle çıkıyordu. "İki saate de ismimi unutursun, sonra yüzüm silinir. Ve bom! Beni tamamen unutursun."
"Saçmalama," dedim gülümseyerek. "Herkesi unuturum ama bir tek seni unutmam, bunu çok iyi biliyorsun."
"Biliyorum." dedi Silem. "Ama şu an romantik komedi çevirmenin sırası değil gibi, sen okusana hem şu maili bir an önce!"
"Tamam tamam." dedim ve maile baktım. Gözümü kırpmadan okumaya başlamıştım çünkü her bir cümlesi benim için oldukça önemliydi.
GÖNDERİCİ: alinalba@gmail.com
ALICI: fgentertainment@hotmail.com
KONU: FG ENTERTAİNMENT, makyöz talebi başvurusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN ARDINDA
Romance❝Gecenin köründe, ışıkların arkasında. Sen ve ben, gecenin ardında. Yıldızların sakladığı ruhlar vasfına... yakmalıyız bu ışığı, rolün adına.❞