6. ÇATISI OLMAYAN EVİN YOLU

69 4 45
                                    


6. ÇATISI OLMAYAN EVİN YOLU

to build a home,
the cinematic orchestra & patrick watson

Evin bir kapının açıldığı dört duvar köşesi olduğunu düşünmüyorum.

Belki de bu yüzden, kendimi dört duvar arasından uzaklaştırıyorum.

Dört duvar arasında nefes yok. Orası bir kafes. Çığlıkların... Ağlamaktan sessizleşen sesin çığlıklarının attığı kafes orası. Güvenilir değil. Yanı başımızda duran bir güvenlik gibi hiç değil. Aksine, bizi günden güne öldüren hava boşluğu.

Boşluk.

Derinden ve inceden insanı kanser eden insanların dolu tarafı.

Dışarıya çıktığımda daha özgür hissediyorum.

Çünkü dışarıda bok gibi de olsa bir hayat var. Derin bir nefes aldığımda, temiz bir oksijen var. Zihnim karmaşık olduğu zamanlarda gidebileceğim bir okyanus köşesi var.

Ama ev, aile nedir bilmeyenler için bir zindan.

Soluklarım ıssız binanın önünde hafifçe yankılanırken belimi arabaya yaslamış duruyordum. Tanay'a baktığımda bakışlarının benim üstümde olduğunu fark ettim. Gözlerimi devirirken dudaklarımın arasında olan sigarayı çektim ve dumanı havaya üfleyerek sanırım ona dik dik bakmaya başladım.

"Ne var?" dedim suratımı buruştururken. Sinir bozucu bir insan olduğunu ona karşı sık sık belli ediyordum ama kendisini dünyanın en mükemmel erkeği sanıyordu. Tam bir ego bastırmasıydı.

"Güzel bir cadıya izlemenin bir sebebi olduğunu düşünmüyordum," dedim burnunu kırıştırırken. Parmaklarımın arasında duran sigarayı işaret etti. "Sigara içtiğini bilmiyordum. Hiç öyle bir tip yok sende."

"Bilmen için de bir sebep yok." dedim, gerginlik tüm bedenime yayılmıştı. Düşüncelerim tekrardan zihnimde belirirken beynimin içerisinde bir şimşek çaktı. Acaba cidden dolandırıcı ya da bir organ mafyası falan olabilirler miydi? Bana mail atan şirketin onaylı şirket olduğuna emindim ama yine de gecenin ardında bir ormana gitmenin mantıklı yönünü aramak konusunda ısrarcıydım.

"Kabasın." dedi suratını buştururken. Tek bir kelime. Ofladım. Bana trip mi atıyordu yine bu gerzek?

"He işte ondan," dedim kafamı sallarken. Sigarayı tekrardan dudaklarıma yaslarken dibine geldiğimi fark ettim ve kafamı gökyüzüne doğru kaldırıp yıldızların eşiğinde son kez içimdeki dumanı üfledim.

Gecenin ardındaki yıldızlar, ölüm sebebi olacak kadar parlak ve cüretkar. Ne yazık ki beni buraya düşüren pusula, yıldızlarda rotasını şaşırmış olmalı ki bana bir armağan.

"Bir de ağır bir sigara kullanıyorsun, Alinoş." dedi Tanay, onu umursamama rağmen konuşmaya devam ediyordu ve her seferinde biraz daha fazla konuşmaya başlıyordu. Ciddi bir gerzekti.

"Yani?" dedim göz devirmemek için kendimi zor tutarken. Karakterim yoğun duygular içerisinde olduğumdan ötürü durmaksızın değişiklik gösteriyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu, uzun zaman önce başladığım alışkanlıktı. O da ciğerlerimi patlatana kadar sigara içmekti maalesef.

GECENİN ARDINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin