"Kanayan ruhuma bir parmakta sen çaldın sevgili, söyle şimdi seni nasıl affetmeli."
***
Yine kendini buluyordu ruhunun sıkıştığı o dört duvar arasında. Ruhu oradan çıkmak için ne kadar çabalarsa canı o kadar acıyordu. Beyninde sürekli yankılanan 'yapayalnızsın' kelimesinin gölgesi yayılıyor tüm taş duvarlara. Beynine balyoz gibi inen ihanetin sert darbesi sarsıyordu genç kızı. Kan kusup zehrini akıtıyordu bu gece ruhuna. O giderken gözyaşlarıyla sükutu taç edişi, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışı ne zaman gelse aklına kafasına balyoz darbesi yemişçesine sendeliyordu. Zihninde sürekli yaralarına merhem olduğunu söylediği an yankılanıyor. Oysa bir yalandan ibaret olduğunu biliyordu, o ne merhem olurmuş ne de yaralarının kabuk tutmasına müsade edermiş. Dirayetsiz yüreği onu seçişinden beridir de sızlıyordu şakakları. Başı artık omzuna ağır geliyordu Berçemin, Çürümüş bedenden beter haliyle yerden çekti gözlerini, Tüm bu serzenişleri son bulsun diye ona kapı açan kardeşine dikkat kesildi.
Ufak bir fenalaşma yalanıyla kardeşi helin Berçemin uyuşuk bedenini mutfağa sokmuş kimsenin girmesine müsaade etmiyordu çünkü o koca konakta taraflar birbirine silah çekmiş sonu gelmez bir tartışmaya girmişlerdi. Bir kurban gibi beklemesi onu delirtirken ablasını ikna etmek için dudaklarını araladı helin. "Abla hadi topla kendini daha fazla tutamam kapıyı, kimse gelmeden seni çıkarmam lazım." Duyduğu kelimelerle bir seraptan uyanırcasına irkildi berçem. Haklıydı eğer şimdi çıkamazsa istemediği bir evliliğe zorlanacak tüm hayatı boyunca zehir yutacaktı. Elmacık kemiklerini ıslatan yaşları elinin tersiyle silip ayaklandı.
"Ben çıkana kadar kimse görmesin ve eğer dönemezsem-" dudaklarının üzerine kapanan buz gibi eller sözleri yarıda kaldı. Kardeşinin acı acı bakışlarının sebebi sözleriydi fakat gerçeklerden kaçamazdı berçem.
"Öyle söyleme abla sus! O şerefsize haddini bildirip geleceksin!" Dediğinde karşısındaki dolu dolu ela harelere sadece başını sallamakla yetindi. Mutfakta arka bahçeye açılan bir kapı ve ardından sokağa çıkan bir kapı daha vardı. Berçem avucunun içine topladığı gelinliği ile kardeşinin yardımıyla kapıya ulaştı. Son kez evine bakmadan tahta kapıyı yavaşça araladığında ince bir sızı yayıldı sol yanına. Yaptığı hatayı ve ardından neler getireceğini bile bile bunu yapmak kendi ipine gitmekti fakat mecburdu kadın. Sertçe yutkunduktan sonra ilk adımını atarak bahçeye çıktı.
"Sorarlarsa elimden kaçırdım de, sana bir zarar gelmesin." Dediğinde adımlarını daha hızlı atıp küçük kapıya ulaştı. Hafifçe aralayıp göz ucuyla kapıyı kontrol ederken ardından gelen acı hıçkırıkları içine gömerek çıktı konaktan. "Abla yalvarırım bir fenalık yapma..." hıçkırıkları bağrını deşip geçse de dönmedi berçem. Dönerse gidemezdi..
Kardeşinin avucuna sıkıştırdığı bilmem ne zamandır tuttuğu anahtarı karşısında duran arabaya doğru yöneltip açtıktan sonra aceleyle yerini aldı. Bu araba jiyan ağabeyinin arabasıydı ve almaya mecbur kalışı onu hiç affetmeyeceğini gösteriyordu. Direksiyonu sıkan parmak eklemleri bembeyaz olmuştu, içindeki tereddütü bir kenara bıraktığında kontağı çevirip taşlı yolda gaza yüklendi.
Nereye gidecekti berçem? yarı yolda kalmışken kalbinin en güzel yerinden hançerlenip kimsesiz bırakılmışken nereye gidecekti? Omuzunda evsizlik yükü, kanaya kanaya eli göğsünde sürüyordu arabayı. Her evde ışık açık fakat lambalar bir ona patlaktı. Uzun uzun soluklarının ardından direksiyonu hep bildiği yere çevirdi. Ona acı vereceğini bile bile onu beklediği yere sürdü. İçinde kanayan yaraya daha fazla dayanamayan berçem sıktığı yumruğunu hırsla direksiyona çarptı. Artık kendiyle hesaplaşması bitmiş, kendine verdiği hüküm netleşmişti. Berçem tüm bu acılara veda ederek kendini bu yükten kurtaracaktı. Direksiyonu aniden kırıp ıssız kuş uçmaz bir yere çekti arabayı ve hırsla el frenini çekip kendini aceleyle dışarıya attı.
![](https://img.wattpad.com/cover/359989159-288-k115064.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dildade (eşsiz mücevher)
General FictionAğıtlar bir ailenin üzerine yıkılırken berçemi yüreğinden hançerlemişti, sevdiği adamın ihanetinde kavrulurken öte yandan hayatını mahvettiği adamın nefreti cehennemin en kötü yanını gösteriyordu ona. Ağızlardan tek bir çığlık yükseldi ve adam kadın...