Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlar 🙏🏻💕💕
***
Gök kubbeye bir acı ulaşıyor, öyle bir acı ki sineleri delip geçiyor. İnsanın en sarsılmaz anında içinde zelzeleler yaratan o acı kaburga kemiklerini kırarcasına sızlatıyor. Nefes almak için aralanan dudaklar, sızlayan boğazla geri kapanıyor. Ardında acı acı patlatılan zılgıtlar elden ayaktan düşürüyordu berçemi. Sahi neydi o silah sesi? Yine bir can mı alınmıştı yoksa o kurşun berçeme mi isabet etmişti? Ardına bakmak hiç bu kadar zor olmamışken bir el daha ateş açıldı ve berçem içindeki korkuları savurup dehşetle döndü arkasını. Jiyan ağa ve hemen önünde şerif öfkeyle ikiliye silah doğrultmuştu.
"O kapıdan çıkarsan bir daha buraya dönemezsin." Yorgunluğu ses tonuna yansırken elindeki silahı isteksizce indirdi adam. İhanete uğramış üstelik sarsılmaz duruşunu sarsmıştı berçem.
Geri adım atmadı çünkü biliyordu ki eğer atarsa hayatı avuçları arasından kayıp gidecekti. Sertçe yutkunurken berzanın bir adım gerisine sokuldu kadın, bu adam onun buradan çıkış biletiydi. Berzan kadının çaresizliğini anlamış olacak ki göğsünü gererek siper ediyordu kendini. Dümdüz bakışlarını bu sefer şerife çevirdi genç kadın. Öfke ateşini harmanlayan adam avına açlıkla bakıyordu. Çaresizliği iliklerine kadar hissederken acaba bu adam gelmeseydi gerçekten kurban mı gidecekti? İstemsizce parmaklarını adamın iri kollarına sardı. Avuçları arasında kasılan kolu hissediyordu.
"Orada durasın berzan, ağa orada durasın!" Dediğinde birkaç adımda berzanın önüne dikildi şerif. Korkusuzca silahına davrandığında kadın sertçe yutkundu. Birinin daha canının alınmasını istemiyordu.
"O kadın hükümle benim karım oldu öylece çıkıp gitmene izin verir miyim?" Sona doğru yükselen kahkahası berzanı öfkeden deliye çeviriyordu, kaşlarını olabildiğince çatarken tek hareketiyle tüm namluları adamın üzerine çevirdi. Bu sefer gülüş onun hakkıydı. Berçem tırnaklarını adamın koluna geçirdiğinden habersizce gerilemeye başladı, şayet babasının sessizliği hiç hayra alamet değildi.. bu evden çıkarsa ailesinin ona yüz çevireceğini bile bile geri adım atmadı kadın. Duruşunu dikleştirip ardını döndü tekrar, kimsenin gözlerindeki nefreti görmeden çıkıp gitmek istiyordu.
"Bana bak ağa bozuntusu berçem benimle geliyor ve sen bir adım daha atarsan alnına kurşunu yersin." Dediğinde istemsizce Berçemin koluna asıldı berzan. Şaşkınlığı gizleyemeyen kadın gözlerini sonuna kadar açıp omzunun üzerinden berzana baktı. Bir türlü sebebini anlayamıyordu.
"Hüküm felan tanımıyorum lan!" Hırsına yenik düşen sözleriyle tüm büyüklerine karşı çıkmanın sonuçlarını göze alıyordu berzan ağa. Dizginleyemediği öfkesini gizlemeden koluna sarıldığı kadını dışarıya doğru sürüklemeye başladı, berçem ardında bıraktıklarının aklına mıh gibi saplanan sözlerini görmemeye çalışsa da yüreğinin en ücra köşesinde ağıtlar yakarak çıktı o konaktan. Berzanın korumaları sayesinde tek bir sinek dahi ona yaklaşamamış olsa da atamıyordu içindeki hüznü. Esas ihanete uğrayan o iken ailesi bu günahı nasıl olurda ona biçerdi?
Çenesine doğru yol alan ıslaklığı silmeye davrandığında berzan ağa onu şaşırtarak baş parmağıyla nazikçe sildi bir damla yaşını. Konuşmasa da gözler ona çok fazla şey anlatıyordu. 'Bak burası uçurum, karşıya geçmen için bir köprü yok. Bunu ne zaman anlayacaksın' fısıltısı kulaklarına ulaşıyordu. Bir süre çenesini tutan ele baktı, nazik bir o kadar da sertçe sıkıyordu. Nefretin sirayet ettiği gözlerine tırmadığında başını hızla geri çekti berçem. Saçmaydı, doğanın en yakını kurtarıyordu onu..
Silah seslerinin yükselmeye başladığı burukan konağına dönmeye yeltenen berçemi nazikçe arabaya doğru ittirdi genç adam. "Ardına dönersen seni ben bile kurtaramam o yüzden bin arabaya."
![](https://img.wattpad.com/cover/359989159-288-k115064.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dildade (eşsiz mücevher)
General FictionAğıtlar bir ailenin üzerine yıkılırken berçemi yüreğinden hançerlemişti, sevdiği adamın ihanetinde kavrulurken öte yandan hayatını mahvettiği adamın nefreti cehennemin en kötü yanını gösteriyordu ona. Ağızlardan tek bir çığlık yükseldi ve adam kadın...