Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🦪
Önüme düşen saçlarımı geriye attığımda; eli cebinde,bugün gördüğüm takım elbisesi ile aynı takım elbiseyi giymiş,sinirden belli olan boynundaki damarları ve dev gibi vücudu ile karşımdaydı...
Bu Alfredo Mateo'ydu...
Esmer teni loş ışık ile kavrulmuş,yerde yatan adama sinirle bakıyordu. Öyle bir sinirdi ki boynunda belirgin olan damarları seçebiliyordum. Takım elbisesinin ceketinin önündeki düğmeyi sinirle açtı. Gömleğinin bir düğmesini de açtığında onu gereğinden fazla incelediğimi fark edip yerdeki adama baktım.
Cebinden dökülmüş küçük poşetlerin içinde beyaz şeyler vardı. Kaşlarım çatılırken ne olduğunu anlamamıştım ilk bakışta. Yerde kıvranıp duruyordu. "Senin ne işin var burda?" Bana yönelen soru ile başımı kaldırıp hemen karşımdaki adama baktım. Aramızda bir metre falan vardı.
Sinirli üslubu ve hesap sorar gibi çıkan sesi ile çatılı kaşlarım yerini korudu. "Pardon?" Dedim sadece. Şuan doğru düzgün yanıtı verecek kadar nefes almamış gibi hissetmiştim. Saçlarımı omzumdan geriye attığımda rahat bir nefes alabilmiştim.
Alfredo ise sinir ile başını iki yana sallayıp bir düğmesini daha açtı. Hayır bu hareketi bana karizmatik gelmemeliydi şuan! Sanırım fazla kaçırmıştım alkolü. "Siktigimin yerinde ne arıyorsun Türk kızı? Adella getirdi değil mi seni? İçerideler mi?"
"Nereye gidip gitmeyeceğimi size mi soracağım? Ve evet Adella ve Merve içeride." Benim cevabımı duyar duymaz arkasında olan adamlara baş hareketi yaptı. Adamlar içeriye gittiğinde sinirle Alfredo'ya döndüm. "Ne bu hareketler? Asıl siz ne arıyorsunuz burada?" Çenemi kaldırıp saçma bir cesaretle sorduğum soruya karşılık karşımdaki adam hareketlendi.
Kocaman bedeni adım adım bana yaklaşırken alkol sayesinde mayışmış vücudumu dik tutmaya çalışıyordum. Bir bir bana yaklaşan dev adam, ilk önce baştan aşağı beni süzdü. Adımlarının yavaşlığına gözleri de uyum sağlıyordu. Bu adam kaçtır neden bana böyle bakıyordu?
Ceketini çıkardıktan sonra aramızda kalan bir adımı da kapatıp bir adım önünde durdu. Büyük boyuna ithafen eğildi ve ceketini omzuma bıraktı. Bu hareketi ile gereksiz bir yakınlığa girdiğimizde kokusu çevreni bir anlığına sardı,lakin Çakır keyif olan aklım sayesinde kokusunun ne olduğunu çözemedim.
Eğilen bedeni ile burnu ilk başta saç dibimesürtündü. Ceketin kumaşına rağmen sıcaklığını hissettiğim eli omzuma dokundu. Serin havada sıcak nefesi yüzüme çarparken konuştu "Siktigimin yerinde neler dönüyor tahmin bile edemezsin Türk Güzeli... lakin beni bu gece deliye döndüren iki şey var birisi şu yerde yatan pic,diğeri ise-"
