🦪
Üzerimdeki beyaz ceket elbisenin yakasını düzeltip derin bir nefes aldım. Masanın üzerinde yanımda duran telefonumdan saate baktığımda bir mola vermem gerektiğini anladım. Masanın ucunda bekleyen güvenliğe mola vermek istediğimi söyleyerek toplam 3 saattir oturduğum masadan kalkarak arka planda kalan odaya yöneldim.
İmza günü için geldiğim bu mekanda 3 saattir okurların kitabını imzalıyordum. Ayrıca İspanyolca bilmediğim için bazıları ile anlaşmaya oldukça zorlanıyordum. Beynim ütüleniyordu...
Hemen lavaboya girip dudaklarımdaki hafif kırmızı olan ruju yeniledim. Lavabodan ayrıldıktan sonra menejerimin uzattığı sudan lıkır lıkır içtim. Acayip kurumuştu boğazım. Çok az kalmıştı sanırsam. Bana ayrılan sürenin sonunda geliyorduk çünkü. Sabahtan beri buradayım neredeyse ve cidden pilim bitiyordu. Eve gidip bir gün boyunca sadece uyuyacaktım. Bunu kafama koymuştum.
Bedenimi son kez esnettim. Son bir tür daha kitap imzaladıktan sonra bitiyordu. Ne kadar yorulsam da yeni insanlarla tanışmak,o insanların benim yazdığım şeyleri beğenmesi ve özellikle eleştirilerini söylemeleri benim için çok değerli anlardı. İmza günlerine bayılıyordum.
Saçımın bir tarafını kulağımın arkasına atmıştım. Bunu yeniden saçımı düzelterek yaptım ve olduğum yerden çıkıp salona geri girdim. Beni görenlerin çığlık ve yüksek sesli tepkilerine tebessüm ettim. Masama oturmadan evvel sandalyemi çekip telefonumu masasının üzerine koymuştum. Lakin asla gözlerim,biraz önümde duran bedeni görmeyi beklemiyordu.
Alfredo Mateo.
Muhtemelen 1.90 civarı olan boyu ve geniş omuzları, takım elbisesinin üzerinden bile belli olan kaslı vücudu ile tam olarak bir metre önümde duruyordu. Elinde olan çiçek demetine baktım. Bu ne içindi?
Tabiki senin için şapşal!
Elindeki demet,lotus çiçeği olarak tahmin ettiğim, toz pembe çiçekler ile donatılmıştı. Açıkçası,mükemmel görünüyordu. Siyah gömleği,siyah takım elbisesi ve siyah kumaş pantolonunun aksine bir renkte donatılmıştı bu demet. Onu gördüğüm anda vücuduma anlam veremedigim bir his yayılmıştı. Büyük ihtimalle onu görmeyi asla beklemediğim için şaşkınlıktandı.
"Tebrik ederim" dedi dolgun dudaklarını oynatarak. Çiçek demetini bir kaç adımda -adımları uzun ve kalın bacakları sayesinde büyüktü- bana yaklaştı ve masanın diğer ucuna ulaştı. "Bu ilk imza gününüz" çiçek demetini elinden alarak gözlerimi çiçeklerde tutmaya çalıştım. "Teşekkür ederim..Bay Mateo" gözlerim zümrüt harelerine bulaştığı an bu adamın gözlerinde farklı bir şeyler gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATA DÖNEN RUH +18
Chick-Lit'İspanya'nın sahibi' olarak anılan bir adam ve bir Türk Kızının hikayesi.