The Cliff | Hyunlix [Omegaverse] ✓

Bölüm 23: "Kedi ve Köpek"

♡

Felix doktor muayenesindeyken, Hyunjin ve Minho için dışarıdaki zaman geçmek bilmedi. Hiç konuşmasalar da, arada birbirine değen gözlerinden ikisinin de ne kadar gergin olduğu anlaşılıyordu.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmezlerken, biraz önce Hyunjin'in konuştuğu doktor, elinde bir kağıtla çıkageldi. Hyunjin biliyordu, Felix'e sorulan sorularla doğru cevapların eşleştirilmesi yapılacaktı. Sorular rastgele olduğundan, özenle seçmesi gerekiyordu.

Doktor sormaya, Hyunjin cevaplamaya başladı. "Felix'in kaç sevgilisi oldu?" Diye sordu doktor.

"2." Dedi Hyunjin. Doktor kalemi sert bir şekilde vurarak cevabın yanlış olduğunu işaret eden bir çizik attı, muhtemelen Felix "1" cevabını vermişti.

"Hangi liseden mezun oldu?"

"Seoul Highschool."

Doktor sessizce, Felix'in boş bıraktığı soruya baktı. Kenarda ufak bir soru işareti vardı, bu bilmediği anlamına geliyordu. Öbür soruya geçti. "Üniversitesi ve bölümü."

"Şehir üniversitesinde, mimarlık son sınıf öğrencisi."

Hyunjin'in ve Felix'in verdiği cevaplar uyuştuğunda, doktor tek kaşını kaldırıp Hyunjin'e baktı. "Bana sormuştu, ona söylediğimden biliyor." Dedi, savunmaya çalışarak.

Doktor şimdilik ikna olmuş görünerek sorularına devam etti. "İlk aşkı?"

"Seo Changbin."

Kağıtta, Hyunjin'in ismi yazıyordu. Doktor bu soruyu da çizdi. "Lisedeki en yakın dostunun adı?"

"Bae-in Jae."

Bunun cevabı da Hyunjin'di. "Çocukluğundaki en yakın dostu?"

Bu soruya, Minho dahil oldu. Önceden yakınlarında oturan, yaşları denk olduğundan Felix'in çok zaman geçirdiği bir çocuk vardı, Hyunjin onu hatırlamak için çok küçüktü, bu yüzden müdahale etti. "Leo Ji-Min."

"Dinamiğini kaç yaşında öğrendi?"

"15."

"Lisede ve ilkokulda en sevdiği ders neydi?"

"İlkokulda matematiği seviyordu, sonra resime ilgi duymaya başladı. Yine de sayısalı kuvvetliydi."

"En sevdiği renk?"

"Mor."

"En nefret ettiği renk?"

"Yeşil."

Doktor, gözündeki ufak gözlüğü kaldırıp Hyunjin'i şöyle bir süzdü. "Emin misiniz?"

Doktorun lafının üzerine , Hyunjin ister istemez gerilmişti. Hafızasını kaybetmiş birisi bunları hatırlayamazdı, değil mi?  "Evet..." Dedi, ne olacaksa olsun artık diye düşünüyordu.

Doktor, tüm sorulara hızlı birer çizik attıktan sonra dosyayı indirdi, Hyunjin'e döndü. "Cevaplarken beyin sinyalleri çok kuvvetliydi, yani tüm soruların cevaplarını düşündü. Nabzı hızlanmadı, kan dolaşımı sabitti, demek ki söyledikleri yalan değildi. Ve verdiği tüm cevaplar; yanlıştı.

Hyunjin derin bir nefes verdikten sonra hızla toparlandı, doktora döndü. "Demek oluyor ki ona bu soruşturma hakkında hiçbir konudan bahsetmeyeceksiniz. Konuştuğumuz gibi."

"Öğleden sonra çıkacak raporları karakola teslim etmeniz gerekiyor." Bakışlarını Minho'ya kaydırdı. "Ailesinden olduğunuz için, sizin teslim etmeniz daha geçerli olur."

Minho gülümseyerek başını eğdi. "Elbette efendim."

"Bizim bir işimiz kalmadıysa..." Diye araya girdi Hyunjin. "...bay Lee'yi alıp çıkmam uygun mudur?"