♡Lütfen yorum yapmayı, oylamayı ve desteklemeyi unutmayın ♥
♡
Hyunjin, Felix'in vücudunun sallanmayı bıraktığını fark ettiğinde, güçsüzlüğünden faydalanarak onu bir anda kucağına çekti. Bedenleri buluştuğunda sımsıkı sarıldı, geriye doğru yuvarlanarak odanın öbür ucuna kadar gitmeyi başardı.
Felix'e sımsıkı sarılırken, sırtını masanın kenarına yasladı. Bir süre, nabızlarının sakinleşmesini beklediler. Bu sürede ikisi de sessiz sessiz ağlıyordu şimdi.
♡
2 yıl önce...
Felix gece yarısı çalan telefonuyla yataktan sıçradı. Arayanın Hyunjin olduğunu gördüğünde telaşlanmıştı, boştan yere bu saatte onu arayıp uyandırmazdı.
Hızla telefonunu açtı. "Efendim Hyunjin?"
Hyunjin fısıldayarak konuşuyordu. "Hyung, kapının önündeyim de, beni eve alır mısın?"
Felix, Hyunjin'in sözlerini duyduktan sonra sorgulamadan, bir an bile kaybetmeyerek yatağından fırladı. Her zamanki gibi evde annesinden başka kimse yoktu, o da hiç sorun etmediğinden Hyunjin'i kolaylakla içeri aldı.
Hyunjin'in elinden kanlar damlardığını gördüğünde, yine hiçbir şey sormadı. Doğruca ecza çantasını buldu, salondaki koltuğa oturan Hyunjin'in önüne diz çöktü.
Şimdi ışığı yaktığından, elindeki cam parçalarını görebiliyordu. "Ne oldu?" Diye sordu sonunda.
"Babamla tartıştım." Dedi Hyunjin başını öne eğerek. 17 yaşındaki bir ergen için bu normaldi ama hala elindeki cam parçalarını açıklamadığından devam etti. "Öfkeyle, cama yumruk attım. Kırılacağını düşünmemiştim." Baskın bir alfa olarak, aslında bu da normaldi.
Felix gülümsedi. "Öfkeni biraz kontrol altında tutmalısın." Tek tek, Hyunjin'in eline batmış cam parçalarını çıkarmaya başladı.
"Dikkat et hyung, sana batmasın..."
"Sorun değil. Dikkatliyim." Cam parçalarını çıkardığında elinden boşalan kanı, öbür elinde tuttuğu bezle bastırarak kesiyordu. Böyle böyle sonunda tüm camlar bittiğinde elini sardı.
Felix işi bittiğinde Hyunjin'in hemen yanına oturdu. Omuzları birbirine değerken yüzlerini birbirine döndüler. "Özür dilerim hyung." Dedi Hyunjin. "Hep bir yerlerimi yaralıyorum."
"Sorun değil, ben seni iyileştiririm."
"Biliyorum. Bu yüzden senin yanına geliyorum."
♡
Felix, neredeyse bir saat sessizliğin ardından toparlandı. Sırtı masaya dayalı Hyunjin'in kollarından kurtuldu, yavaşça ayağa kalktı.
Hyunjin her ihtimale karşı tetikte olsa da, Felix sadece odanın ışığını yakıp Hyunjin'in yanına geri döndü. Gövdeleri birbirine değerken yüzü ona dönük şekilde, direk Hyunjin'in kucağına oturdu.
Kendi yüzünde, vücudunun çıplak bölgelerinde canını yakan bir sürü cam parçası vardı, ama hiçbirini umursamıyordu. Yavaşça Hyunjin'in yüzüne yaklaştı, onun yüzündeki cam parçalarını çıkartmaya başladı.
Tişörtünün kenarından tuttu, sert bir şekilde çekiştirerek bir bez parçası yırttı. Camlar çıktıkça boşalan kanı, elindeki bez parçasıyla kısa bir süre bastırarak durduruyordu. İşini yaparken, bir yandan konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Cliff | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfiction"Bu gece... İntihar edeceğim. Yerçekimi ortadan kalksa bile, kendimi atmanın bir yolunu bulacağım. Ve yaşarken tüm çiçeklerimi solduran insanlar, öldüğümde mezarıma getirecek bir çiçek bile bulamayacaklar. Mezarımı sulamanıza gerek kalmadan yağacak...