RUSYALI (BXB)

<11

"Tamam, ben yere yatarım sen yatağımda yat sıkıntı yok."

İnanın bunu hiç istemiyordum. Arkadaşlarımda yatıya kaldığım zamanda bile onları yataklarından ederdim çünkü yerde yattığım zaman kaslarım fena oluyordu. Felç gibi kalmak istemediğim için yerde yatmıyordum.

"Olmaz öyle, yatak senin sen yat." Dedi gözlerini irice açarak.

"Niko'cum, sarı kafalım, gavurum, ben ısrarı hiç sevmem biliyor musun?" Sevmezdim. Hayırsa hayırdı.

Dudaklarını büküp gözlerini kapattı 'öyle olsun' dercesine.

Yere yapabildiğim kadar yumuşak bir yatak yapmaya çalışıyordum. Niko'da beni izliyordu.

"Olduğu kadar artık." Deyip yattım. Niko'ya 'ışığı kapat sana zahmet' dedikten sonra ellerimi başımın altına koyup gözlerimi kapattım. Misafirimiz büyük ihtimalle Niko'nun odasında sevgilisiyle mesajlaşırken ben kaslarımdan oluyordum. Yarın ağrıyacaklardı. Canım kaslarım.

Uykum gelmediği için gözlerimi açtım.

"Euzubillahimineşşeydanirracim bismillahirrahmanirrahim. Napıyorsun oğlum?!"

Niko ayaktayken bana doğru eğilmiş bana bakıyordu. Bir an için Allah'ıma kavuşuyordum genç yaşımda.

"Rahatmış gibi durmuyorsun Ata."

"Değilim çünkü."

"Sana sen yatakta yat dedim değilmi?"

Dedi kaşlarını çatarak. Şuan sinirli gibi göründüğünü falan mı düşünüyordu? Daha çok oyuncağı elinden alınmış bebeğe benziyordu.

"Senin yerde yatmana izin veremem Niko."

"Beraber yatalım ozaman?" Dedi tek kaşını kaldırırken. Bu hareketi yaparken tatlılıktan çıkıp karizmatik olmuştu biranda. Hala bebeğe benzemesi dışında.

Dur lan, beraber yatalım dedi.
Biz? Aynı yatakta? Uyumak?

Sadece uyuyacağız Ata, koca adamsın ergence davranma. İçimden konuşuyordum.

"Olur valla, kas ağrısı çekemem şimdi."

Kalkıp kendimi geniş yatağıma attım. İkimizin sığabileceği kadar büyüktü. Gerçi Niko çocuk yatağında yatabilecek kadar küçük duruyordu.

"Kayarmısın Ata? Koca yatakta afedersin ama göt kadar yer bırakmışsın."

Büyük bir kahkaha patlattım. Bu cümleyi aksanı yüzünden okadar tuhaf ve tatlı söylemiştiki gülmemek elde değildi.

Saçlarını karıştırıp yatağa uzandı. Gözleri bir bana, birde tamamı benim üzerimde olan yorgana kayıyordu.

"Birazını verirmisin yorganın."
Isıracaktım şimdi az kaldı.

Yorganı onada uzatıp yatağa yayıldım. Niko'nun olduğu tarafa döndüm. Oda bana dönük olduğu için göz göze gelmiştik. Ama gözlerini kaçırmıştı.

Yabancılara karşı herzaman ilgim vardı. Sadece insanlara değil, yörelerine, eserlerine, genlerine... Lise zamanlarında Ukraynalı bir arkadaşım olmuştu. Oda en az benim kadar meraklıydı bu tür şeylere. O bizim tarihimizle ilgiliydi ve sürekli araştırma yapardı. Bende ondan özendim gibi birşey oldu yani.

Bu Rusyalı çocuğu gerçekten merak ediyordum. Etkileyici bir yapısı vardı. Dışıda, içide. İyi bir arkadaş olabilirdik. Önümde gözlerini kaçırmış dudakları, yanakları içe göçtüğü için büzüşmüş dudakları ile yatan bu güzel bebek,

Benim hayatım olacaktı...

-

Yavaştan başlamak istiyorum romantik sahnelere ama aceleye gelsinde istemiyorum arada kaldım

Bu arada yeni bir texting hikaye yayınladım hoşunuza gider belkii