<18

407 27 6
                                    


-

"Peki... Beni ilk gördüğünde ne düşündün?" Göğsümde uyuklayan bebeğimin sürekli olarak sorduğu sorulara sabırla cevap veriyordum. Sesi, huzur vericiydi. Çeneme değen yumuşak saçları, belime sıkıca sarılı olan elleri ortama derinlik katıyordu.

"Seni çocuk sandım."
Gülümseyerek söylediğim şey, onun kaşlarını çatıp dudak büzmesine sebep oldu.

"O ne demek?"

"Ne bileyim güzelim işte, küçücük görünüyorsun şu tipine bak." Dedikten sonra çenesini elimle kaldırıp burnuna öpücük kondurdum.

Gözlerini yumup kafasını sertçe göğsüme yasladığında kahkahamı tutamadım.

Birkaç saat geçtikten sonra ikimizde konuşmayı kesmiş uyumak üzereydik. Bebeğimin uykusunu kesmek istemezdim ama sabaha felç gibi gezmek istemezdik değil mi.

Kucağıma aldığımda mavi gözlerini birkaç kez kırpıştırmış, omzuma yaslanmıştı. Saçlarına birkaç öpücük kondurup onu kendi yatağıma yatırdım. Bende yanına uzandıktan sonra onu kendime çekip burnumu saçlarına gömdüm. O da mırıldanıp kafasını boynuma soktu.

Huzurlu bir uykuya daldığımızda, hiç sabah olmasın istedim...

Gözlerimi araladığımda sıkıca sarmaladığım bedenin yanımda olmadığını hissettim. Bayık gözlerle etrafıma bakıp ayağa kalktım. Tüm odaları gezmiştim, ama sevgilim hiçbir yerde yoktu. Sabahın 7'sinde nerede olabilirdi?

Yüzümü yıkadıktan sonra telefonumdan onu aradım. Birkaç aramadan sonra açmadığını görünce panik olmuştum. Bensiz dışarı çıkmazdı genelde. Tam üstümü giyinip dışarı çıkacakken anahtar sesi doldurdu kulaklarımı. Odamdan hızla çıktıktan sonra Nikonun halsiz yüzünü gördüm. Benim sevgilimi bu hale çeviren şey neydi?

Hızla yanına adımlayıp sıkıca sarıldım ona. İlk birkaç saniye duraklayıp sonra o da kollarını sıkıca sardı bedenime. Ensemde titrek nefeslerini hissettim.

"Neredeydin bebeğim sen, hm?"
Kafasını geri çekip yanaklarıma öpücük kondurdu. "Boşver, uyuyalım sadece sevgilim." İçime kurt düşmüştü bir kere, ama sevgilimin anlatmasını beklemekten başka birşey yapmayacaktım.

Yatağa yattıktan sonra saçlarını okşamaya başladım. Boynumda derin nefes alıyordu. Canı sıkkındı ve bu benim daha çok canımı sıkıyordu. Onu mutlu edeceğime söz vermiştim, edecektim.

"Bebeğim."

"Hm."

"Ne oldu." Boynumdan kafasını kaldırıp ellerimi tuttu.

"Ata... Şimdi söyleyeceklerim yüzünden üzülme, tamam mı sevgilim?" Yutkundum. Ses tonu kötü bir şey söyleyeceğinin habercisiydi.

Kafamı salladım. Ama kesinlikle duyacağım şeyler için hazır değildim.

"Benim kısa bir süreliğine..."

Ellerimi daha çok sıktı.

"Benim Rusya'ya dönmem gerek..."

-

Büyük bir kaos yazmaya gönlüm el vermedi, kıyamadım. Birkaç bölüm sürer buda.

Sizce niye Rusya'ya dönmesi gerekiyor benim gavur bebeğimin?

RUSYALI (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin