17.10.2016
K̶o̶r̶k̶u̶y̶o̶r̶u̶m̶
Bir film izlersiniz bazen. Bir roman okursunuz. Olay örgüsü çok karışıktır, kafanız karışır, anlamakta güçlük çekersiniz. Tam ayak uyduruyorum dediğiniz anda bir sahne gelir, bir cümle... Tepetaklak olur bütün hikaye. Nasıl yani, dersiniz. Nasıl... Bunca sayfa, bunca saat, dakika yalan mıymış? Bunca hikaye, bunca yaşanmışlık yalan mıymış?
Ve son sayfasına gelir kapatırsınız k̶i̶t̶a̶b̶ı̶ romanı. Olur da anlamazsanız hikayeyi en başından okuma şansınız vardır. Beğenmezseniz de daha ilk bölümden kapatır, yeni kitaplarla devam edersiniz.
Ama eğer o kitap, film sizin hayatınız; içindeki karakterde sizseniz kapatamaz, başa saramazsınız. Hikayenin ortasında öylece kalakalırsınız.
Gerçi bir şansınız vardır hikayeyi bitirmek için. Filmi bitirip, bir an önce siyah ekrana geçebilmek için. Ama genelde yapamazsınız. Çünkü insan en ümidini kestiği, vazgeçtiği anda bile bir ümit, bir ışık arayışındadır. İşte ben o kitabın, o filmin kullanılıp atılan karakteriydim. Ben de o ışığı arayanlardandım. Hiç gelmeyecek olsa bile ışığı bekleyenlerden...
Karanlığın ortasında oturursunuz, beklersiniz. Dizlerinizde kan, teninize nüfus eden soğuk hava ve gözlerinizde kuruyan yaşlarınızla beklersiniz. Bir ışık beklersiniz.
I̶ş̶ı̶k̶.̶.̶.̶
Işık ya, ışık. Sahi, nedir ki bu ışık? Nerededir bu ışık? Neden sizin karanlığınızı, yolunuzu aydınlatmaz. Neden gelip de o sizi bulmaz?
Ve işte düşünmeye başladığınız o an karanlıkta emeklemeye başlarsınız güçsüz düşen her bir ekleminizle. Çünkü artık beklemek, bilinmezlikten çok daha acıtır canınızı. Sabrınız, tahammülünüz, en ufak bir gücünüz kalmamıştır. Bir an önce bir ışık, bir ümit bulup görmek istersiniz aydınlık tarafı. Bir çözüm yolu, bir gerçek, bir yardım eli görmek istersiniz.
Peki, etraf aydınlandığında görecekleriniz karanlıktan çok daha korkunçsa ne yapacaksınız? Işığı söndürüp tekrardan ömrünüzü bir zamanlar yakındığınız o karanlıkta geçirmek isteyebilirsiniz fakat artık karanlığın ardını biliyorsunuz.
Hayatta hiçbir zaman geri dönüş şansınız yoktur. Olmadı ve olmayacak.
Şimdi işte bir ışığınız var. Bunu yönlendirmek sizin elinizde, nasıl yapacağınızı bilmeseniz bile.
🕯
Hiç bölmeden bir sonraki bölüme geçin, orada görüşürüz.
Fragmanı da mutlaka izlemeyi unutmayın!
<3
TikTok: zeyoran
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANAVAR: Duvarların Ardı
Science-Fiction"...O dört duvar arasında yaşadığım süre boyunca kendimi hep kayıp sanırdım. Ama şimdi kaybolmanın nasıl bir his olduğunu çok daha iyi anlıyorum." Birinin bana yol göstermesi gerekiyordu. Birilerinin beni yönlendirmesi gerekiyordu. Ne yapmam nasıl h...