~Ceza~

1.8K 48 5
                                    


"Gece sakın ben gelmeden uyuma!!"demesiyle bakışlarımı ona doğru çevirdim. Sinsice bir bakış attı bana karşı..

"Baba, Yavuz abim aradı en kısa zamanda Londra'dan gelmeye çalışacakmış. Hale ablamı da anlattım ona, çok merak ediyor." dedi Yaren. Demek Yağız'ın diğer kardeşinin adı Yavuz'du. Ama işin garibi ben Yağız'ın hala anne ve babasının adını bilmiyordum.

O sıra Selma anne geldi servisleri yapmak için. Ya da ben öyle zannediyordum.

"Sinan Bey, size bi zarf gelmiş." dedi Yağız'ın babasına karşı tamamdır, babasının adı Sinan.

Sinan amca, Selma anneden zarfı alıp üzerine baktı.

"Kimdenmiş Sinan?" diye sordu annesi. Sinan amca Yağız'a baktı.

"Yağız. Çalışma odasına gidelim." dedi Sinan amca ve ayaklandılar.

"Siz yiyin bizi beklemeyin afiyet olsun." dedi Sinan amca ve yukarı çıktılar. Sinan amcanın yüzü çok gergindi, bişeyler vardı belli.

"Yeşim Hanım ben servise başlayayım mı yoksa?" diye sordu Selma anne. Bu iş sandığımdan da kolay oldu. Annesinin adı da Yeşimdi.

"Anne noluyo babam neden abimi de alıp yukarı çıktı?"

"Yarencim sen karışmasan?. Siz servise başlayın Selma Hanım."

Hepimiz biraz da olsa gerilmiştik. Konuyu değişmek en iyisiydi..

"Bugünde çok güzel vakit geçirdik değil mi Yaren?"

"Evet ya anne bu Hale ablaya çok alıştım ben, harika bi zevki var. O beğendiğin fuşya rengi elbisem varya onu Hale ablam beğendi."

"Gerçekten mi güzel bi zevki varmış Hale'nin. Peki sen neler aldın Halecim hiç göstermedin."

"Aman anne benim zorlamamla aldı, gösterecek kadar bişey almadı yani ama üzerindeki kıyafeti bugün aldık."

"Aslında ben yeni alışveriş yapmıştım o yüzden almak istemedim."

"Bak Yarencim görüyo musun Hale ablan tasarruf nedir biliyor. Halecim, bizim kız maşallah her ay dolabını yeniler."

"Ya anne ya karışmasana hem babam bile benden yana."

"Tabi tabi başından kovmak için git alışveriş yap kızım der." diyince Yeşim teyze ve ben güldük.

"Olsun olsun bişey olmaz genç kız o istediği gibi yapsın alışverişini."

"Yaa bak anne Hale abla da benim tarafımda bu konuda."

...

"Yağız nasıl böyle bişey yaparsın hem de gelinim de bu evdeyken."

"Baba bize bunları yapan adamların adını söylemeyince bende sinirlendim."

"Sonra da beyninden vurdun öldürdün adamı. Sana bişey yapmaman gerektiğini söylemiştim Yağız beni nasıl dinlemezsin?"diyince cevap vermedim. Sinirden ateş püskürüyordum. Cüneyt denen o herifi vurduktan sonra babası bize siper almıştı. Zarfın içinde tehdit mektubu vardı.

"Bak oğlum yarın öbür gün evleneceksin, Hale'den bi çocuğun olacak belki de o zaman anlayacaksın beni. Aile ne demek sen biliyo musun, baba olmak, sorumluluk almak ne demek!! Ben düşmanlarımın aileme zarar verme düşüncesiyle geçiriyorum günlerimi. Ya bu adam senden intikam almaya çalışırsa ya senin en hassas noktandan vurmaya çalışmak isteyip Hale'ye falan zarar verirse."

"Hayır baba!!" diye bağırdım. "Kimse Haleye bişey yapamaz. Kimse onun saçının teline dahi zarar veremez buna izin vermem."

"Daha sen şimdiden böylesin. Karın olacağı zaman nolacak sen de benim gibi her gününü karına çocuğuna bişey yapacaklar mı düşüncesiyle geçireceksin belki de.. Bana bak bundan sonra daha dikkatli olacaksın. Elin kolun her yere uzanıyor diye kendine fazla güvenme. Biraz olgunlaş artık. Mafya ailesinden olman, her önüne geleni öldüreceğin anlamına gelmez Yağız."dedi ve sinirle odadan çıktım.

AŞKIN KARANLIK YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin