Merhabaaa :D Çok fazla konuşmak istemiyorum :D Sadece medyadaki müziği şimdi değil ben söylediğimde açın diyicektim. Tamam şimdi gidiyorum. İyi okumalaaar :D
''Pepee hayranlığın olduğunu bilmiyodum.''
Arkamı döndüğümde Tolga abiyi beklemiyodum. Tolga abim teyzemin oğlu ve benden iki yaş büyük. Benden büyük olmasına rağmen tam bir kafa dengi. Yüzüme en büyük gülümsememi yerleştirip ona doğru koşmaya başladım. Ben koşarken Tolga abi de geri geri adım atmaya başladı. Geri geri koşmak galiba bizim ailede gelenek oldu.
''Hoooop kızım, çüşş yavaş gel.'' dedi gülerek. Dediklerine aldırmadan hızımı biraz daha arttırıp koşmaya devam ettim. Bu ne uzun yolmuş be koş koş bitmedi. En son yaklaştığımda zıplayarak boynuna atıldım.
''Korktuğum şey başıma geldi işte.''
''Yaaa Tolga abi deme öyle.'' dedim bende dudaklarımı öne sarkıtıp üzülmüş gibi yaparak.
''Yapma şöyle bıyıklı. Sonra üzülüyom bak.'' Tolga abinin bıyıklı demesiyle suratımı buruşturdum. Küçükken adeta bir Recep İvedik olmam benim suçum muydu ? Allahtan eskisi gibi Mrs. İvedik demiyodu be.
''Yaa bıyıklı deme bana diye kaç defa söylemiştim pofuduk ?'' Hafif kızarak elimi doladığım boynundan çekip bikaç adım geri atıp uzaklaştım.
''Ya bak sende bana pofuduk diyosun.''
''Ama pofuduksun.'' dedim bende.
O da '' O zaman sende bıyıklısın. Bakıyım bıyıkların var mı ?'' diyip gülerek yanıma yaklaştığında bende kendimi tutamayıp gülmeye başlamıştım.
''Hayır yok bıyığım filan be.'' dedim.
Sonrada elini omzuma atıp ''Hadi annemleri kızdırmadan eve varalım artık.'' dedi. Birlikte konuşup gülerek eve doğru yürümeye başladık.
Herkesin sahip olmak isteyeceği Tolga abim vardı. Her zaman bir abim olmasını istemiştim ve Tolga abi de sanki gerçek abim gibiydi. Normal abiler gibi yeri geldiğinde beni pataklar yeri geldiğinde de benimle anırıp herkesi kızdırırdı. Gerçi patakladığı zamanlar daha ağır basıyo gibi.
Bu zamana kadar sevipte hoşlandığım çocukları benden uzaklaştırmak için her şeyi yapmış ve istediği sonuca ulaşmıştı. Söyledikçe içime sıkıntı basıyo ama evet sapım arkadaşlar.
Ama yine de ona sahip olduğum için gerçekten çok şanslıyım.
Güle oynaya eve geldiğimizde anahtarları yanıma almadığımi farkettim. El mahkum kapıyı çaldık bizde. Annemin içerden 'geldim geldim' demesini duyduğumda gülümsemeden duramadım. Harbi niye gülümsedim ben. Aman neyse.
Annem bizi kapıda görünce daha doğrusu Tolga abiyi görünce hemen gözleri parladı. Çocuğa sarılıp içeri çekti. Arada çok düşünüyorum ya evlatlık mıyım diye.
'Evlatlık alsalar seni mi alırlardı be. Cillop gibi kız alırlardı. Sonra bunu evlendirip bide başlık parasını alıp köşeyi dönerlerdi.'
Sağol iç sesciğim gülüm ya. Sende olmasan napıcam ben. Başımın belası resmen.
Daha çok kapıda beklemiyip bende içeri girdim. Direk salona geçtim. Zaten kapıdan girince hemen salona geçiyorum. Mal mıyım ben ya offf.
Salondaki masa baya baya donatılmıştı. En son geçen sene yine Tolga abiler geldiğinde böyleydi. Masaya göz gezdirdiğimde baş köşede babam, sağ tarafında annem, sol tarafında Songül teyzem, teyzemin yanında da Bartu oturuyodu. Eniştem işlerini halledemediği için büyük ihtimalle ya gece ya da yarın gelirdi. Biz masaya doğru geçerken Bartu da Tolga abiyi görünce gelip sırtına çıkmaya başladı. Onlar erkeksi kucaklamalarını yaparken bende teyzemi öptüm ve hep birlikte kahvaltıya oturduk. Sohbet muhabbet derken herkes kahvaltısını bitirmişti. Bizde Tolga abiyle odama çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPIK
ChickLitTam yoluma devam etmek için bir adım atacakken tekrar önüme çıktı. Bu sefer ben öküzlük yapıp ''Ne var?'' dedim. O da gülümseyip ''Görüşürüz'' dedi. Evet afallamıştım. Hayatıma gördüğüm en güzel gülüşe sahip diyebilirdim. Şaşkınlığımı gizleyemeden...