Çok istediğim bişey gerçekleşmişti. Efe sarhoş olmuştu ve biz gülmekten geberiyoduk. Efe ilkokul, ortaokul anılarını anlatmaya başlamıştı bile.
'' Yaa burasıda çok sıkıcı olduuu burdan sonra lunaparka mı gitsek napsakkk ? '' dedi Efe.
Sophia Efe'yi susturmaya çalıştıkça Efe daha çok konuşuyodu. Hepimiz bar sandalyelerine sıralanmıştık. Herkes Efe'yi toparlamaya çalışırken bir kız geldi.
Barmene '' Bana iki yedigün light lütfen '' dedi. Buraya kadar her şey normal gidiyodu. Sonra Efe birden lafa atıldı.
''Yedigün light kalmadı istersen marlboro light verelim ? '' dedi.
Bunu söyledikten sonra biz pert tabi. Kuzey ve ben anırarak gülmeye başlamıştık. Kızda ayağını yere vurup '' Çok salaksınız '' diyip gitti.
Kız gidince Efe de yerinden kalkıp ayaklarını yere vurup "Iff çık sılıksınız" dedi ve kendini yere ata ata gülmeye başladı. Tabi bizde anırmaya devam ettik. Ben ve Kuzeyle birlikte Demir ve Sophia'da anırarak gülmeye başladılar. Yaklaşık 5 dakikalık bir gülme faslından sonra hepimiz yavaş yavaş kendimize gelmeye başladık.
Demir'de Efe'yi yerden kaldırıp tekrar sandalyesine oturttu.
"Ulan ben ayrağeğaağsağa-" demesine kalmadan Efe'nin üzerinden bi kova dolusu su döküldü.
Hepimiz şaşırıp olduğumuz yerde çivilenmişken Sophia çoktan karşısındaki kıza bağırmaya başlamıştı bile.
Ben daha ne olduğunu anlamadan Sophia kızın saçlarından tutup çekmeye başlamıştı. Efe yerde gülerek sandalyenin bacağına tutunmuştu. Ben Sophia'yı Kuzey de karşıdaki kızı çekmeye başlamıştık. Kız büyük ihtimalle Efe'ye kızdığı için başından su dökmüştü. Eee tabi Sophia'da sinirlenmişti. Demir ortalıklarda görünmüyodu. Etraftakiler sanki hiçbişey olmamış gibi eğlencesine devam ediyolardı ki bu iyi bişeydi. Sonuçta rezil olmayacaktık.
Kuzeyle birlikte 1-2-3 deyince o kızı, bende Sophia'yı tüm gücümüzle çekmiştik. Kuzey kızı hemen dışarı çıkardı. Bende Sophia'yı sandalyeye oturttum. Nefes nefese kalmıştık.
"Öldürücem o bucuru kim oluyo da gelip benim sevgilimin üstüne su dokuyo gereksiz şey."
"Sophia biraz sakin ol lan. Bu ne sinir."
"Sakin filan olamam. Ne sanıyo o kendini be."
"Ulan iki dakıka yalnız bıraktım sizi naptınız hemen" diye Demir söylene söylene yanımıza geldi.
"Sorma Demir ya az önceki kız gelip Efe'nin başından suyu dökünce Sophia da kıza daldı." dedim.
Sophia'nın homurdanmaları devam ediyordu. Kuzey'i kapıdan içeri girerken gördüm. Havalı girişler yapıyo lan bu çocuk. Oha bana göz kırptı. Bana mı kırptı la o gözünü. Ben düşüncelere dalmışken Efe'nin çığlıkları kulaklarımı doldurunca dünyaya geri döndüm. Kuzey de yanımıza gelmişti.
''Ulaağağağan derrrpeeeem olluuveriyooo imdaaaaat yeerr sallanıyoooo-'' derken Demir sözünü kesip yerde ters dönmüş olan Efe'ye bakıp ''Az insan taklidi yap be oğlum'' dedi.
Biz yine gülmeye başladık tabi. Önümüzdeki manzara o kadar komikti ki. Yerde ters dönmüş bi şekilde derpem oluyo diye bağıran ve sandalyeden tututan bir adet sarhoş Efe, sandalyenin üzerinde dengede durmaya çalışan Sophia ve onları azarlayan Demir.
Gülerken bir ara Kuzeyle göz göze geldik. Neden bilmiyorum ama utanmıştım. Bende kafamı başka yere çevirdim. Demir Efe'yi azarlamaya devam ediyodu.
Saate baktığımda 11'e geldiğini gördüm. Bizimkilerde artık sıkılmış gibi duruyodu. Efe bı tarafta yıne içiyor. Demir artık onu azarlamayı bırakmış. Sophia'da Efe'ye sahip çıkmaya çalışıyodu. Bense bi köşede Kuzey'le oturup konuşuyodum.
''Nasıl eğleniyo musun ?'' dedi. Sesini bile müzikten zor duyuyodum.
''Evet, çok güzel. Davetin için teşekkurler.''
''Birgun de sadece seni beklıyorum.'' dedi gözleriyle bızımkılerı gösterirken.
''Bakarız.'' dedim bende hafif gülümseyerek.
Yanımıza Sophia öksürerek geldi. Ulan sanki napıyoduk da öksürüyo bu kız.
''Bizimkiler kalkalım diyo artık.''
''Tamam gidelim o zaman.''
''Nereye gidiyosunuz ki daha erken.'' dedi Kuzey.
''Efe iyice kötü oldu zaten bizim ailede merak eder beni ondan.'' dedi çekinerek Sophia.
*********Birkaç Saat Sonra*****************
Şuan arabada elımde peçeteyle Efe'nin kusmuklarını temizliyorum. Cidden iğrenç ya. Bu hayvan gün içinde neler yemiş böyle.
''Galiba menemen de yemiş.'' dedi Kuzey arabanın kapısından bakarak. Sanki düşüncelerimi okumuştu. Tövbe Bismillah yok artık lan o kadar. Abartma Arya ne düşnce okuması kızım.
''Balık da yemiş az once temizledim.'' dedim iğrenircesine. Temizlerken aynı zamanda bende kusucak gibi hissediyodum.
Demir ve Sophia Efe'yi kusturuken ben ve Kuzeyde arabayı temizliyoduk. Aslında Kuzey temizlemiyodu sadece kapıdan gülerek benım değişen yüz halime bakıyodu. Çok komik gördündüğümün farkındaydım.
''Orda durucağına sende bıraz yardım etsene ya.'' dedim sitem edercesine.
''Ben o şeylere hayatta dokunmam kızım.''
''O zaman başımda dikilme be.''
''Niye konsantrasyonun mu bozuluyo ? ''(yazar bu kelimeyı yazana kadar öldü nbdsjb) dedi gülerek. Gıcık işte nolucak.
İlerden hala Efe'nin böğürme sesleri geliyodu. Arabayıda mahvetmişti öküz. Demir ve Kerem ön tarafta ben, Sophia ve Efe de arka tarafta oturuyoduk. Birden Efe ''durdurun ulan arabayı suyum geldi'' diye bağırmaya başladı. Demirde onun inadına arabayı daha hızlı sürünce Sophia'nın çantasının tüyü Efe'nın kucağına düştü. Tabi siz bilmiyonuz. Efe'nin tüye acayip alerjisi vardır. Efe tüyü görünce tam hapşurmak için ağzını açınca kusmaya başladı. Biz o ara çığlık çığlığa tabi. Demir hemen arabayı kenara çekti. Gerçi Efe çoğunu arabaya ve üstümüze kusmuştu. Yemedik şey bırakmamış be. Menemen, balık, bezelye ne isterseniz vardı yani. Hayır acaba bunları bir günde mi yedi yoksa sıçmayıp içinde mi biriktirdi anlamıyorum.
Bende şuan homurdana homurdana arabanın üzerindekilerini siliyorum. İşime öyle bir konsantre olmuşum ki (yazar yıne bunu yazarken çok zorlandı ndfhdsfd) birden çıkırt sesi duyunca kendime geldim. Harbı ben az önce çıkırt sesi mi duydum . O ne biçim sesti lan. Fotoğraf sesi lan bu oha.
''Fotoğrafımı mı çekti sen az önce ?'' dedim tepemde dikilen Kuzey'e bakarak.
''Hayır ya ne alakası var be.''
''Yalan söyleme Kuzey. Çabuk ver o telefonu.''
Hayır bide kusmuk temizlerken çekiyo. Onu geçtim halime bak ya. Saç baş dağılmış.
''Ya kızım ne yalanı söylicem be çekmedim fotoğrafını filan.'' dedi.
''O ses neydi o zaman ? Kim çekti fotoğrafımı ?'' dedim bende.
''Ben çektim.'' dedi tanıdık bi ses.
Veee yazar yine heyecanlı yerinde bitirir. Uzun bir süredir yazmadığımın farkındayım arkadaşlar. Hayatımda değişen çok fazla şey oldu ve ben o sırada hıkayeyle uğraşıcak zaman bulamadım. Zaman bulmayı geçtim bişeyleri düşünemiyordum bile. Neyse artık onlar eskide kaldı sdfgjnkjg Duygusala bağlamıcam sdjshfljk Neyse hepinizi çok seviyorum umarım okurken eğleniyosunuzdur. Her bölümde dediğim gibi okuyan, yorum yapan, voteleyen herkese çok teşekkür ederim. Bu arada mümin yazarınız Din sınavından 84 aldı mnsdblsfh neyse çok konuştum yıne herkese teşekkur ediyorum öptüm mucuk mucuk :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPIK
Literatura KobiecaTam yoluma devam etmek için bir adım atacakken tekrar önüme çıktı. Bu sefer ben öküzlük yapıp ''Ne var?'' dedim. O da gülümseyip ''Görüşürüz'' dedi. Evet afallamıştım. Hayatıma gördüğüm en güzel gülüşe sahip diyebilirdim. Şaşkınlığımı gizleyemeden...
