SAPIK

Menemenime domates olur musun ? ^_^

Arkadaşlar bana destek olduğunuz için gerçekten çok teşekkür ederim. Bu bölüm diğerleri kadar içime sinmesede yine de yayınlamak istedim. Okurken eğlenmeniz dileğiyle iyi okumalar...

Aha da buldum seni yakışıklı sapık....

Hemen çantamı yerden alıp eve doğru koştum. Aklıma bir fikir gelmişti ama gerçekleştirmek için Sophia'ya ihtiyacım vardı. Hemen Sophia'yı arayıp bize gelmesini söyledim. Yaklaşık 15 dakıka sonra kapı çaldı. Anneme ben bakarım diyip kapıyı açtım. Sophia anneme selam verdikten sonra hemen odama çıktık.

"Olom bak tam Allison yaralandı aradın geldim önemli bişey değilse valla seni Peter'a yem ederim" dedi.

Sophia yabancı dizi izlemeye benden alıştı. Bende ilk Teen Wolf'u önerdim. Deli gibi her gün izler. Yerim bu kızı lan benim için bırakıp geldi. Ben de heyecanlı heyecanlı söze atıldım.

"Bak ben yakışıklı sapığı bulmak için bır yol buldum ama tutar mı bilmiyorum."

"Ne yolu anlat bakıyım. Sen biraz salaksın da ne bulduğunu çok merak ediyom." 

Ben göz devirmeye çalıştıysam da yapamadım. Nasıl yapıyorlar la onu. Ben yapınca uzaylıya benziyom yeminle. Sonra planımı anlatmaya başladım.

"Bak şimdi bizim sınıftaki Yasin'i biliyon dimi?"

"Hani şu senin resim ödevini zorla yaptırdığın Yasin mi ? " dedi.

''Başka Yasin mi var allasen. He aynen o. Şimdi bak benim yakışıklı sapıkla ilgili bildiğim tek şey yüzü ve bende Yasin'e onun resmini çizdiricem." dedim.

"Eee sonra sokağa çıkıp çocuğu mu arayacağız ? " 

Umutsuzca kafamı salladım.

"Valla benim planım buraya kadar gerisini bende bilmiyorum." dedim.

Bana salak mısın lan diye bakış atan Sophia'ya, hığğğ sensin o bakışımı attım. Evet aklıma sadece bu kadarı gelmişti. 

"Bence çocuklara da ihtiyacımız olucak. Onlardan da fikir almamız lazım."

''Tamam o zaman ben arayıp anlatıyım" dedim. Tam telefonu almışken Sophia telefonu çekiştirdi ve

"Iıı şey aslında aramana gerek yok" 

"Lan maymun suratlı aramazsam nasıl haber vercem. Henüz oyle bir yol bulamadım" dedim.

Bana masum bakan Sophia'yı görünce jeton o anda düştü bende. Tabi ki çocuklara anlatmıştı. Bendeki de ne köşeli jetonmuş mubarek.

"Lan oha bide anlatma dedim kimseye dimi ? " dedim

"Ya ama anlatmazsam valla çatlardım hem bak kotu mu oldu zaman kazanmış olduk dimi ? " dedi

Evet aslında zaman kazandık ama benden habersiz anlatmamalıydı. Ona kızgın bakışlarımı yollarken o bana kopek suratlı bakışlarını yolluyodu. Kıyamıyom ben bu kıza be hemen yumuşadım. O da gülmeye başladı. Sonra ikimizde kahkahalarla gülmeye başladık. En sonunda susunca bende çocuklara mesaj attım. Sonuçta bu plan uygulamak için onların yardımına ihtiyacım vardı. Maydanoz kafeye gelmelerini ve acil olduğunu söyledim. İkisinden de olumlu cevap alınca bizde evden çıktık.

Kafe evime yakın olduğu için yürüyerek gittik. Geldiğimizde henüz çocuklar gelmemişti. Bizde her zaman oturduğumuz masaya oturup beklemeye başladık. Bu kafeyi cidden çok seviyorum. Ufak olsa bile sıcacık bir yer. Kırmızı duvarları ve büyük pencereleri var. Kafe modern bir şekilde dizayn edilmiş. Ben kafeyi incelerken çocuklar geldi. Öpüşüp koklaşma faslından sonra konuşmaya başladık.