SAPIK

Yakışıklı Sapığım ^_^

Evet arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım. İlk defa yazmaya başladım eğer yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmezseniz cidden çok sevinirim. :D Umarım okurken keyifli vakit geçirirsiniz. Hepinize çok teşekkur ederim. İyi okumalar....

Ahhh başım çatlıyo. Bu ses ne şimdi be sabahın köründe. Ne olucak tabi ki alarm.Her sabah şu sesi duymak işkence gibi. Yatağıma aşık oldum kalkmak istemiyorum. En iyisi 5 dakikacık daha uyumak. 

''Ağğğğ saçım hangi öküz suratlı, iguana kılıklı aaa anne sen miydin yaaa''

'' Yaaa annen tabi, kızım saat kaç oldu haberin var mı senin, kalk artık geç kalıcaksın okula. Ayrıca sensin iguana kılıklı.''

''Anne ben karar verdim, yatağımla evlenicem.''

 ''Kızım sen beni kalpten götürüceksin şu genç yaşımda daha dün kahve makinasıyla evlencem diyodun ya.''

''Yağğ anne olabilir kalp bu. Artık yatağıma aşık oldum. Ayırma bizi aneğğyyy. Ayrıca genç yaşında mı utan kadın utan 38 yaşındasın be ''

''Ruhum genç benim be sanane.Kalk artık kahvaltı hazır in aşağıya.''

''Tamam gülüm, eyvallah geliyom.''

''Iyyy kıro''

''Kıroyum ama para bende ihihih.''

Annemle nerdeyse her sabah bu saçma konuşmayı yaparız. Annem gülerek aşağıya indiğinde bende sürünerek yataktan kalktım. Evet annem cidden genç ruhlu bir kadın. Tumblr bile kullanıyo lan. Kadına bak benden çok takipçisi var. Arada kıskanmıyo değilim hani.

Daha fazla vakit kaybetmek istemediğimden aynanın karşısına geçtim. Dolabımı açıp acaba 'bugün ne giysem' adlı düşünme programını başlattım. Kız olmak çok zor bea. Ne zaman ne giyeceğimi çok düşünmem gerekiyor ama benim aklımda hala o çocuk olduğu için düşünmeden hemen üzerime siyah pantolon ve bir kazağı geçirdim. Aynaya bakma gereksinimi bile duymadım. Zaten makyaj yapmayı da pek sevmeyen bir kızım. Nasıl kızım ben ulan. Neyse yüzümü yıkayıp aşağıya indim.

Kahvaltıda babam sandalyesine oturmuş telefonundan gazete okuyordu. Evet cidden teknolojik bir aileyiz. Annem çayı koyuyodu ve yanında lan o da kim ahahahah tamam ya kardeşimmiş. Aynı evdeyiz ama çocuğun suratını bile görmüyom lan. O da ufak, bıcır, gıcık ve yapışkan olan kardeşim Bartu. Bu arada ben de Arya tlplrmi bklyrm .s.s  

Annem ayakta durup kendi kendime konuştuğumu görünce attığı bakışa inanamazsınız. Hemen yerime oturdum.

 'Göt korkusu nelere kadir yaa'

'Kes iç ses kes.'

Kahvaltımı yaptım. Bizimkilere ben çıkıyorum diyip öpüşme faslından sonra kulaklıklığımı ve ceketimi alıp çıktım. Kulaklıklarımı takıp Passenger-Let her go dinlemeye başladım. Bu adamın sesi beni çok yumuşatıyo lan. Huzur bildiğin. Durağa doğru yürürken Cuma günü karşılaştığım sapıkla 'pilis yakışıklı sapık' qes iç ses neyse. Çocuğun sapıklık bi yönü olmayabilir evet ama ben hep bi sapığım olmasını isterdim ve evet o çocuk tarihe benim sapığım olarak geçicek. Sapığımla karşılaştığım yere geldim. O anı tekrar hayalimde canlandırdım. Görüşeceğiz demişti. Cidden görüşür müyüz tekrardan ? 

Ya çocuk beni unuttuysa. Benim kesinlikle onu bulmam lazım. Bunu aklımın bi köşesine yazdım. Ben bunları düşünürken çoktan durağa varmıştım bile. Otobüs bugün gıcıklığı bırakıp erken gelmişti. Hemen bindim ve cam kenarına geçip kendimi Passenger'ın kollarına bıraktım. İneceğim yere geldim, otobüsten indim.