-Sabah annemin bana seslenişiyle uyandım "Deniz çabuk uyan 12. Sınıfın ilk günü geç kalma." dedi. Saate baktığımda saat 07.10'du. Gece sabahladığım için aşırı yorgundum o yorgunlukla kalkıp yüzümü yıkadım,kıyafetlerimi giydim ve hafif bir makyaj yaptım.heyecanla evden çıktım.Otobüs durağına vardım etrafıma bakındım ve durağın önünden kaslı,uzun boylu ve çekici bir adam motorla geçti onu gözümle süzmeye vaktim olmamıştı fakat kolundaki dövmeyi farketmiştim ama ne olduğunu anlamadım. Ben böyle uzun uzun düşünürken otobüs geldi...
...
Okulun oraya vardım fakat yorgunluktan gözlerimi doğru düzgün açamıyordum. Ve yere yapıştım... Ahh salak ben önüme bile bakamıyorum derken biri benim kalkmama yardımcı oldu ayağa kalktım ve tam teşekkür edecekken kolu dikkatimi çekti o durakta gördüğüm adamdı."Teşekkür ederim" dedim o da bana cevap olarak "Teşekküre gerek yok fakat bidahakine daha dikkatli ol"dedi. Allahımm çok yakışıklıydı!♡
Ders başlangıcı 09.00'du ama şuan saat 08.45'ti. Bizimkileri görmemiştim etrafa bakındım ve pelini bana el sallarken gördüm. Ahh bebeğim beni merdivenlerin orada bekliyordu. Hemen yanına koştum ve sarıldık. Beni kolumdan tutup sarp ve aselin yanına çekiştirdi. Batu okula gelmemişti ama neden? Arkadaki bir bankta asel, sarpa eski sevgilisinin neler yaptığını anlatıyordu o da dinlemiş gibi davranıyordu ŞEREFSIZ... Biraz sohbet ettik o sırada bende onlara okulun orada düştüğümü ve beni kurtaran yakışıklı beyi anlattım. Dalga geçtiler :( Zil çaldı ve herkes sıraya geçti istiklâl marşı için. Tören bittikten sonra sırayla herkesi içeri almaya başladılar fakat ben ne göreyim BENİ KALDIRAN YAKIŞIKLI BEY İÇERİ GİRİYOR.
Hemen peline seslendim "OHA KANKA KAPININ ORAYA BAK"dedim. Geç baktığı için görmedi ve ona o adamı gördüğümü okulun içine girdiğini söyledim inanmadı. "Yanlış görmüşsündür aşkım" dedi. Çünkü okulda öyle bir hoca yoktu. Ben gördüğüme emindim ama neyse... Sınıfa girdik klasik yerimize oturduk. Cam kenarı en arka mükemmel bir yerdi bizim için hele bide hocalar bizi ayırmasa daha güzel olabilirdi.
-Ders başladı bizim fizik dersimize müdür yardımcısı giriyordu ve bize matematik hocası arif hocanın tayini çıktığını başka bir hocanın geldiğini söyledi. Batu bu haberi duysa çok sevinirdi çünkü arif hocayı sevmiyordu(Kimi seviyordu ki zaten NSÜAĞSBSÖS)
DUR AKLIMA BİR ŞEY GELMİŞTİ... Gördüğüm adam yeni gelen matematik hocası olabilir miydi?! Hadi canım o adamda matematik hocası olacak tip yok dövüşçü falandır HABOSĞSVSÜ ama olabilirdi neden olmasın sonuçta okulun oradaydı ve beni yerden kaldırmıştı. Keşke utancımdan hemen uzaklaşıp kaçmak yerine nereye gittiğine baksaydım diye düşünürken zil çaldı.
- Sarp yanıma geldi ve bana "Kantine gidelim mi" dedi. Garip geldi çünkü normalde hiç sormaz direkt kolumdan tutar sürüklerdi. Pelin aselin yanındaydı tek kalmadığına emin olduğum için "Olur tabi gidelim" dedim. Sanki bir şey demek istiyor gibiydi ama ağzından laf çıkmıyordu. "İyi misin?" Diye sordum. O sırada kantine gelmiştik boş bir masaya oturduk. "Deniz sana bir şey söylemek istiyorum ama nasıl diyeceğim bilmiyorum." Sesinin masumluğu çok tatlıydı gözlerine baktım ve "Lütfen çekinmeden söyle sarp" dedim. Sarp konuşmaya başladı "Deniz Batu bugün okula gelmedi zaten farketmişsindir" evet anlamında başımı salladım fakat konunun batu'yla alakası neydi ki? Anlatmaya devam etti "Dün batu'yla kavga ettik o yüzden gelmedi" dedi. Şok olmuştum hemen sordum "Neden kavga ettiniz?" "Dün tatilin son günü diye batu'yla içmeye gittik. biliyorsun çok içer kafası gider her şeyi anlatmaya başlar. Ben batu'yu kontrol altına almak için az içmiştim, kafası tamamen gittiğinde İrem diye bir kızı anlatmaya başladı anlattığına göre İrem onun sevgilisiydi ve sabah ayrılmışlardı. Sonra galerisinden İremin fotoğrafını açtı o sırada farkettim ki o İrem benim 2 yıl boyunca size anlattığım açılıp kaç kere siktir yediğim kızdı." Sarpın bu anlattıklarına inanamıyordum Batu böyle bir şeyi nasıl sarpa yapardı. Sarp en yakın arkadaşıydı. Sarpa devam etmesini söyledim. " Ben fena sinirlenip batu'ya birkaç yumruk attım bu anları unutacağı için ona bir mesaj attım ve oradan ayrıldım." Sarpa "Yazdıklarının ekran görüntüsü var mı peki?" Dedim. Telefonunu açtı ve gösterdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Batu'yu en yakınım sanmıştım böyle bir piçlik yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi." Ders zili çalmıştı fakat şuan sınıfa gidemezdik. Sarpa "Bunu peline ve asele anlattın mi" dedim. Cevapladı "Hayır anlatmadım seni en yakın gördüğüm için ilk senden fikrini almalıyım diye düşündüm." Bu dediği söz bana güvendiğini hissettiriyordu mutlu olmuştum. "Bence pelinlerede anlatalım sonuçta o batuyla daha yakın" sarp fikrimi onayladı ve sınıfa gitmek üzere ayağa kalktık.
-Sınıfın kapısının önündeydik kapıdaki küçük camdan içeri baktım. Baktığım an şok olmuştum O ADAM İÇERDEYDİ. Sarp kapıya vurdu ve içeriden "Gelin" Diye bir ses duyuldu. İçeriye girdik ve pelin beni onaylar şekilde baktı. Yerinize geçebilirsiniz dedi dövmeli bey. Pelinin yanına oturdum sarpve asel tam önümüzdeki sırada oturuyordu. Pelin bana hocanın ismini söyledi "Doruk Kandemir"
Dün bütün gece uyumadım dövmeli bey ve DÖVMELİ BEY Mİ DİYİM YOKSA SEN Mİ GERÇEK İSMİNİ AÇIKLAMAK ISTERSIN DORUK KANDEMIR
Adamın soyadı bile karizmaydı be.. Ders boş geçer diye düşünmüştük sarpla ama hoca çoktan tahtaya soru yazmıştı. Soruları siklemeyip sarpla beraber peline ve asele olayları anlatıyorduk fakat konuşmamız hocayı rahatsız etmiş olacaktı ki beni cam kenarı en öne aseli orta sıraya pelinide duvar kenarı en arkaya attı. Hocanın direkt en önünde oturmak fazlasıyla rahatsız edici bence ne yaparsan görüyor falan ooofff.. deftere bir şeyler karalamaya başladım yanımda kimse yoktu zaten canım sıkılıyordu. Başımı sıraya koydum ve dersin bitmesini bekledim derken doruk hoca yanıma oturdu ve "anlamadığın bir şey var mı küçük hanım" dedi. Bende "Matematik hakkında her şey" dedim. Güldü ve "o zaman ailenle konuşurum" dedi. Ailemle ne konuşacaktı daha okulun ilk günüydü ve azar işitmek istemezdim. "Peki hocam." Dedim. Ve bana "tahtaya kalk ilk soruyu çöz Deniz" dedi. Adımı nasıl ezberlemişti? Kafamı salladım ve tahtaya kalktım soruyu yaptım ve yerime oturdum "Demekki birkaç şey biliyormuşsun tebrikler" dedi gülümsedim.
Zil çaldı öğle arasıydı. Doruk hoca hala sınıftaydı eşyalarını topluyordu. Bende yerime geçmek için ayağa kalktığım sırada asel sırtıma atladı o an ağzımdan "Amına koyayım" lafı çıktı normalde okulda küfür etmem ama çok sinirlenmiştim. Doruk hocanın bana sinirli bir şekilde baktığını hissetmiştim ve baktığımda cidden öyleydi. "Deniz odama" Diye bağırdı. Çokta umrumda değildi açıkçası uyarır geçerdi ama daha önceden tanımadığım için nasıl davranacağını bilmiyordum. Odası bizim katta en sondaki kapıydı. İlk Doruk hoca girdi sonra ben girdim ve kapıyı yanlışlıkla çok sert bir şekilde kapadım "Kusura bakmayın hocam çok sert kapadım kapıyı" dedim. Anlayışla karşıladı çok sakindi.Ve konuşmaya başladı...
______________________________________
Buraya kadar okuduğunuziçinteşekkür ederim çiçeklerim eğer beğenilirse devamı gelir♡♡
