İLK GÖRÜŞTE AŞK +18

00.09

Yerdeki kağıdı almak için eğildiğim sıra sarpla göz göze geldim dudağımı ısırdım ve fısıldayarak 'sıçtım' dedim.

Yerden aldığım kağıdı Ali hocaya verdim. Matematik sınavıma kopya yazılırsa şuraya çöküp ağlardım...

Sınav kağıdımı diğer sınav kağıtlarının arasından çıkartıp kopya kağıdı ile şeffaf dosyaya koydu ve zil çaldıktan sonra Doruk hocanın odasına gelmemi söyledi. Delil taşıyordu sanki orospu çocuğu.

Doruk hoca son zamanlarda müdür yardımcısı kabul edilmişti ve aynı zamanda disiplin kurulu başkanıydı.

Eğer Doruk hocayla bir yakınlığım olmasa kesin ödüm bokuma karışırdı. Aslında o kadar yakın değildik ya da öyleydik kimi kandırıyorum ben adamı seviyordum yakın görüyordum tabikide.

~

Zil çaldı Sarp pelinle benim yanıma geldi. Kafamı sıraya koydum Sarp pelini kaldırdı ve yanıma oturdu "hadi be deniz üzme kendini doruk hoca seviyor seni bir şey yapmaz." Haklıydı. Sarp bana sarıldı ve kafamı sıradan kaldırdım.

Batu sırasından "Oo prenses güzellik uykusundan uyanmış mı?" bunu dediğinde kahkaha attım "Ya siktir git HABOSGXÜSGX"

Oturduğum sıradan kalktım "Hadi kantine gidelimm." Pelin çantasından cüzdanını çıkardı sonra pelinin koluna girdim. Batu ve Sarp arkamızdan geliyordu.

Kantine geldiğimizde serap abladan dönerle ayran istedim ve masalardan birini kaptım. 4 5 dakika geçtikten sonra pelinlerde geldi. Sarp benim dönerimide getirmişti "Oyy kral adamsınn" dönerimi bana uzattı "Buyur uyuyan güzel" uyuyan güzel ne ya.

~

Zil çaldı. Kantinden çıktıktan sonra pelinle tuvalete girdik saçımı düzelttikten sonra cebimden rujumu çıkardım ve sürdüm. Sınıfa doğru giderken Ali hocayı gördüm. O bizi görmemişti sonra aklıma Doruk hocanın odasına gideceğim geldi.

"Çocuklar ben doruk hocanın odasına gidiyorum." Pelinler sınıfa girdikten sonra Doruk hocanın odasına doğru yürüdüm. Odanın kapısının önündeydim içeriden Ali hoca ile Doruk hocanın sesleri geliyordu. Kapıya vurdum içerideki ses bir anda sustu ve Doruk hocanın 'gel' sesi yankılandı.

Kapıdan içeri baktım "Hocam ben gelebilir miyim yoksa biraz sonra mı geleyim?" Ali hoca ilerden beni izliyordu. "Denizcim son 25 dakika gelir misin? Sınıfa gitmene gerek yok dışarıda oturabilirsin."

Doruk hoca gitmemi söylediğinde odadan çıktım ve dışarıdaki sandalyelerden birine oturdum. İçeride ne konuştuklarını dinlemeye çalıştım ama hiçbir şey anlaşılmıyordu.

Kafamı sandalyenin köşesine yasladım. Salak salak etrafı izliyordum o sırada Sarpı sınıftan çıkarken gördüm kesin gene tuvalet izni alıp okulu turlayacaktı.

Beni görünce yanıma koşar adımlarla geldi. "Oo deniz doruk seni kapıda mı bırakmış bakıyordum da." Harbi kapıda kalmıştım. "Ali hocayla konuşuyorlar içeride tek kaldım burada ya" sarp yanıma oturdu kolunu omzuma attı "Ben varım artık tek değilsin." Yanağımdan makas aldı.

Biraz konuştuktan sonra Ali hocanın kapıya doğru yakışan adımlarını ve boru gibi olan sesini duyduk Sarp hemen oturduğu sandalyeden kalktı ve kantine doğru koştu "Doruk beni görürse ağzıma sıçar ben gidiyorum denizcik" dedi.

Doruk hocanın sarpa karşı ağrı bir nefreti vardı zaten. Kapı aralığından Ali hocanın sert bakışlarının üzerimde olduğunu gördüm. Kapıyı biraz daha açınca şirin mi şirin bakışlı Doruk hocamı gördüm. Bu hoca hayat enerjisi veriyor insana ya.