-Son derse girmiştik fakat ayağım yüzünden ayağa kalkamadım. Doruk hoca "Senin ayağa kalkmana gerek yok deniz" dedi ve diğerlerine eliyle 'Siz oturun' komutu yaptı.
Doruk hoca bana öyle söylediğinde asel bana garip garip bakıyordu. Yolarım ben bu kızı...
Matematik dersinde direkt hocanın önünde oturmaktan nefret ediyorum ne güzel defterime çizimler yapıyorum ama hoca dibimde beni izliyor.
Ama umrumda değildi ve defterimin sayfasını açıp bir şeyler yapacaktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Defterime E harfini yazıyordum ahh emirimm..(Evet hocam dersi dinliyorum) diye düşünürken Doruk hoca karşımda dikilmiş beni izliyordu.
Göt korkumdan dolayı defterimi sakladım ama Doruk hoca defterimi aldı. Laan beni bi sal artık.
"Deniz yazdığın sorular nerede?" Dedi. "Yok hocam yazmadım" diye karşılık verdim fakat çok sakin gözükmüyordu. Bana sesini yükselterek "Bu boş şeylerle uğraşma hemen soruları yazıyorsun çözemezsen 100 soru cezan olacak." E hocam defterimi vermediniz amk.
"Hocam defterimi verirseniz yazacağım da." Defterime yaptığım E harfi olan sayfayı kopardı ve defterimi bana verdi. Ya ben ona o kadar uğraştım napıyorsun be adam.
Hemen tahtadaki soruları yazmaya başladım çünkü yapamazsam 100 soru ceza atacaktım ve bu da hiç istemediğim şeyler arasındaydı.
Doruk hoca tahtaya yazdığım soruları teker teker kontrol edip yanlış yaptıklarımı not aldı.
Birkaç dakika sonra zil çalacaktı. Ders başlangıcında toplanan telefonları herkes teker teker aldı benim telefonumu ise Doruk hoca verdi. Hiç bu senin telefonun mu sormamıştı bile direkt uzatmıştı.
Zil çaldı ve herkes sınıftan çıktı pelin, sarp ve Batu yanıma geldiler. Pelin kolumdan tuttu ve sınıf kapısına doğru yöneldik.
Arkamızdan bir ses "Deniz istiyorsan seni eve bırakabilirim." dedi. Pelin bana göz kırptı ve Doruk hocaya "olur hocam" dedim.
Pelinler gitti ve Doruk hoca yanıma geldi "Rahatsız olmuyorsun değil mi deniz" "Niçin" diye karşılık verdim. Boyu o kadar uzundu ki kafamı yukarı kaldırmam gerekiyordu.
"Sana bu kadar yakın davranmamdan. İstersen aramıza mesafe koyabilirim." Dedi. Neyden bahsediyordu anlamamıştım zaten yeterince mesafeli değil miydik?
"Aramızda yeterince mesafe olduğunu düşünüyorum hocam öğrenci-öğretmen ilişkisi sonuçta." Cevap vermedi ve koluma girdi. "Hadi bakalım dershaneye geç kalmayalım çözülecek bir sürü soru bizi bekler" dedi bu hocanında aklı fikri matematikteydi sıkıcı hoca...
Okuldan çıktık arabasına doğru ilerledik arabayı elindeki anahtarla açtı arabasını değiştirmişti aşırı cool bir arabaydı "Oo hocam arabanızı değiştirmişsiniz bu öğretmenlikte iyi para var bende öğretmen olacağımm" dedim güldü "Sadece öğretmenlik yapmıyorum öğrencim" dedi. Ögrencim mi uff sahiplik eki kurbanee.
