İLK GÖRÜŞTE AŞK +18

00.02

Ben dershaneye girerken Doruk hocada benden sonra girdi. "Sınıfının numarası 101" Diye seslendi Doruk hoca. Sessiz bir şekilde "sanki ben bilmiyorum gerizekalı" dedim beni duymuş olacaktı ki hemen cevap olarak "Arkamdan ettiğin küfürleri duyuyorum deniz." Dedi o kadar utandım ki hızlı adımlarla sınıfa girdim. Beni nasıl duymuştu bu adam fısıldamıştım sadece.

★

Sınıfa girdim dershane yeni açılmıştı. Bu yüzden herkes birbiyle tanışıyordu. Okuldan birkaç kişi vardı aralarından en iyi anlaştıklarım yavuz ve topraktı. Toprak önceden bizimle takılıyordu fakat ailesi içmeye gittiğimizi öğrenince asel ve pelinle görüşmesini istemedi ama benimle görüşmesine izin veriyordu. Ara sıra beraber alışverişe falanda gidiyorduk.

-Sırada tek oturmayı düşünüyordum fakat yanıma aşırı tatlı bir çocuk gelip "Yanın boş ise oturabilir miyim?"dedi bende "Tabiki oturabilirsin dedim" Çocuğun ismi Yiğitti ve mizahı çok iyiydi tam benim kafadandı.

Ders başladı Doruk hoca derse gelmişti bizim sınıf hocamızdı. Hoca ilk önce konu anlatımı yapıyor sonra ise soru çözdürüyordu. Doruk hoca tahtaya soru yazarken sınıftaki yaren isimli kız "Hocam tahtanın önünden çıkar mısınız kaslarınız tahtayı kapatıyor." Dedi ve gülme krizine girdim yiğit beni susturmaya çalıştı fakat gülmem durmuyordu. Doruk hocaya baktığımda bana sırıtıyordu. Bende ona gülümsedim canım hocam benimm.. ♡♡♡♡♡♡♡♡

Artık mola vermesi için Doruk hocaya yalvardık ve moladayken sınıftakilerle biraz sohbet ettik. Çoğu kişi bizim okulun yanındaki lisedeydi. Onlarla rahatça arkadaşlık kurabilirdim. Defne diye aşırı tatlı bir kız vardı onunla tanıştık numarasını aldım çıkışta kaydedicektim. O da bizim okulun yanındaki lisedeydi ve bizim evin 2 sokak aşağısında oturuyormuş bu sayede yakın arkadaşlık kurabilecektik. Toprağa eve beraber gitmeyi teklif ettim ve kabul etti.

Sıçtığımın dersi tekrardan başladı bugün full matematik işleyecektik. 12. sınıfın matematiği ayrı zordu.

Yiğitin matematiği baya iyiydi ona "yiğitcim bana trigonometri konusunu anlatır misin" dedim. "Tamam anlatayım okyanus" dedi.
BANA LAKAP TAKMIŞTI "şerefsiz benim nerem okyanusa benziyor."dedim. Cevapladı "Tamam şaka yaptım hemen ağlama" birinin bana lakap takması hoşuma gidiyordu bu yüzden çok uzatmadım ve trigonometriyi anlatmaya başladı.

Biraz anlattıktan sonra Doruk hoca bana "Deniz anlamadığın bir konu varsa anlatabilirim arkadaşını yorma" dedi ama ben cevaplayamadan yiğit Doruk hocaya "Yok hocam anlatırım ben zaten konu işlemiyoruz" dedi. Ve sonra yiğit bana dönüp "Deniz, bu hoca sana karşı niye bu kadar garip davranıyor ben sana ders anlatırken bana sikicekmiş gibi bakıyor" diyip güldü.

Bu hoca cidden beni rahat bırakmıyordu, ben neredeysem o da illa oradan çıkıyordu...

Dershane yorucuydu. Zaten okuldan geldiğimde yorgun oluyorum bide şu Doruk hocanın yüzünden dershaneye gelmek zorundayım.

VEEE SONUNDA EVE GİDİYORUZZZ

Toprak eşyalarını toplayıp yanıma geldi ve bana "Ali diye bir arkadaşım gelicek rahatsız olmazsın değil mi?" diye sordu. "Hayır rahatsız olmam" diyip gülümsedim ve çantamı sırtıma takıp toprağın koluna girdim ve dershaneden çıktık.

Saat 20.35'ti ve durakta otobüs bekliyorduk o sıra toprağın çağırdığı arkadaşı Ali geldi.

O ali bu ali miydi?!

Aliyi gördüğüm an hatırladım fakat o beni hatırlamış gibi değildi. Aliye "sen küçükken edirnede oturuyordun değil mi?" dedim. Beni onayladı ve nereden bildiğimi sordu telefonumu açtım ve küçüklük fotoğraflarımın olduğu albüme girip ona bir fotoğraf gösterdim.