İspanya da yaşayan Nicolas, anne ve babasının ayrılığı üzerine annesiyle Türkiye'ye gelmek zorunda kalır ve hiç beklemediği şeylerle karşılaşır...
! Argo, küfür, cinsellik ve şiddet gibi şeyler içerebilir!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldıray Demirel ✨
•
Çoğalan seslerle kapıya doğru gittim iyice merak etmiştim kim olduklarını, kapının kulpuna elimi atip yavaşça indirdim. Ses çıkartmamaya çalışıyordum, bilmiyorum neden ama sanırım biraz tedirgin olduğumdandi. İlk önce kafamı uzatıp sonra küçük adımlarla odadan çıktım. Merdivenlere ilerledim, aşağıya bakmıştım fakat hiç kimse yoktu ya da görünmüyordu. Çünkü salona gidebilmek için bir geçiş yeri daha vardı. Buradan göremezdim onları. Son basamağıda geride bırakıp yavaşça salonun girişine gittim. Salonun girişi açıktı, yani bir kapısı yoktu, ama kapısı varmış gibi dizyan edilmişti.
iki elimi de duvara tutunup kafamı salona doğru uzattım hafifçe, onları görsem yeterdi. Aşağıya geldiğimden beri ilk defa konuştular tekrardan, bir ses tanıdıktı ama diğer ses hiç tanıdık gelmiyordu. iyice kafamı uzattigimda ilk gördüğüm kişi koltukta yayılmış tanımadığım biriydi. Biraz daha kafamı uzattığımda masanın orda ayakta duran arkası dönük su içen birisi daha vardı. Gözümü hafif kısıp baktığımda o da suyunu bitirip dönmüştü, gördüğüm tanıdık yüzle hemen derin bir nefes almıştım. Nefesimi tuttuğumu bile fark etmemiştim. Bir anda gelen korku dolu yüksek sesle yerimden sıçramıştım korkuyla.
- LAN!! Eğuzubillahi mineseytanirecim!!
Kendime gelip bağıran kişiye döndü kafam, kalbini tutuyordu, hemen baş barmagini dişlerine vurmuştu. Anlamlandıramadığım bu hareketini boş verip, giden tedirginliğim yeniden geri gelerek üvey abime bakmıştım. Evet ayakta durup su içen üvey abimdi. Büyük ihtimalle bu da arkadaşıydı. işe gidip akşama döner sanmıştım. O yüzden aklıma hiç o olacağı gelmemişti.
Ona baktığımda elindeki bardakla duraksayarak bana bakıyordu. Gözünü ağır ağır benden çekerek arkadaşına dönmüştü. Aynı zamanda masanın üstünde duran sigara paketini de ona fırlatarak,
- "lan ne bağrıyon cin görmüş gibi!" Diye kızdı arkadaşına.
- "oğlum ben sizin evde her gün üvey kardeşini mi görüyom? Ayrıca ne öyle saklamış kendini öcü gibi kim olsa korkardı."
Gözüm tekrar üvey abime kaydığında sabır çeker bir hali vardı. Tedirgin gözlerim arkadaşına kaymıştı. Direkt bana bakıyordu, tam arkamı dönüp gidecekken.
-"şşşt gel bakim buraya, nereye gidiyorsun."dedi arkadaşı. Ben hafifçe onlara döndüm, ellerini gel manasında sallıyordu. " Oğlum bu beni anlar mi lan ?" Demişti üvey abime bakarak.
Bende hafif tedirginlikle saklandığım yerden çıkarak beni çağıran kişinin yanına doğru gittim küçük adımlarla.
- oha bu ne lan?!
Dedi bir an ben ne olduğunu anlamadan ayaklanip bana doğru geldi. Suratımı iki eliyle tutup sıkmaya başlamıştı. Ben şaşkın gözlerle ona bakarken,
