14. Basılma

340 43 61
                                    

Harley ve Peter arkalarına baktığında yerde kırılmış bir kupa ve onlara şaşkınca bakan bir Tony görmeyi beklemiyorlardı.

İki kardeş birbirlerine hassiktir bakışı atarken, Tony bu sessizliği bozdu "yani kardeşsiniz?" Harley kafa salladı.

Tony hiç düşünmeden Harley'e bakıp "seni evlatlık almamı istermisin evlat?" Dediğinde bu sefer şoka giren iki genç oldu.

Evet kesinlikle bunu beklemiyorlardı. Açıkcası Harley ne dese bilemiyordu. Yıllardır onu büyüten bir annesi vardı, gerçi hoş kardeşi doğduktan sonra araları asla eskisi gibi olmamıştı.

Ama şuanki duruma baktığında hangi seçeneğin daha iyi olduğunu gözden geçirdi. Hergün kavgayla geçen yıllardır yanında yaşadığı ailesimi? Yoksa öz kardeşi ile mutlu bir ailemi? Sonuçta onuda daha yeni bulmuştu.

Derin nefes aldı ve omuz silkti "eh annemi ikna etmekte size bol şans, vekaletini verirse ben okeyim" Peter bununla genişçe gülümsedi. Tony ise bu iş bende bakışı attı "Friday" dedi ve "anlaşıldı patron" dedi mekanik ses.

Sonrasında ise sabaha kadar oturup herşey hakkında konuştular. Tabi Natasha ve Pepper adeta Hulk misali onlara yatmalarını söylediklerinde üçüde ayaklanmak zorunda kaldı -yoksa valla parçalarlar bunları şakası yok-

Ertesi gün saat sabahın 4 iken, Peter'ın uykusunu bölen çalan telefonu oldu. Koyu kahverengi saçlı çocuk yarım yamalak acık gözlerle telefonunu eline aldı ve ekrandaki isme baktı.

Kırmızı Hello Kitty'im yazısını gördüğünde yüzüne bir gülümseme belirdi ve telefonu açıp kulağına götürdü.

"Sonunda açtın şu telefonu, bunuda açamasaydın o yarısı sikilmiş kuleyi basacaktım" Peter buna kıkırdadı "bende seni özledim Wade"

"Nasılsın? Röportajları izledim, kimliğini kimin öğrendiğini biliyormusun?" Dedi Wade birazda sinirli bir şekilde. Peter söylemek ve söylememek arasında kararsız kaldı.

"Bunları yüz yüze konuşsak?" Wade sesli bir nefes verdi "elbette minik örümceğim" Peter sahte bir kızgınlıkla konuştu"hey bana öyle dememeni söylemiştim" dedi.

"Ne? Sana yakışor. Hem fazla kısasın güzelim kabullen" Peter buna güldüğünde "sen fazla uzunsun" Wade kahkaha attığında Peter da onunla birlikte güldü.

"Güneş doğuyor" Peter cama baktığında gerçektende pembe bulutlar ve yeni yeni aydınlanan şehre baktı. "Bir gün bu gün batımını yan yana izleyelimmi?" Diye sordu Peter dışarıyı izlerken.

Wade gülümsedi "gün batımına karşı seni öpme fikri çok cazip geliyor doğrusu" Peter gülümsedi "Seni Seviyorum Wadey"

"Bende seni seviyorum minik örümceğim" Peter gülümsediğinde, örümcek hislerinin çınlaması ile kapıya baktı. "Seni bu gün ararım olurmu? Şimdi kapatmalıyım" Wade onayladığında Peter telefonu kapattı ve kapıya ilerledi.

Temkinli adımlarla kapıyı açtığında tüm ekibi yere büyük bir gürültü ile düştü. Peter elini beline koyup onlara bir açıklama bekler gibi baktığında hepsi yakalanmış suçlu çocuk misali gülümsedi.

"Günaydın Pete" dedi Shuri, ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. "Neden kapımı dinlediğinizi sora bilirmiyim acaba?" Dedi Peter, Harley onlara yaklaşıp kapıya yaslandığında sırıttı.

"Eee sevgilin ile konuşma nasıldı küçük kardeş?" Ekip hangi birine şaşıracağını bilemezken, Peter Harley'e sen şerefsizsin bakışı attı.

I'm Spiderman ★ İrondad | SpidersonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin